Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Hatay’ın Samandağ ilçesinde 7-8 Ağustos’ta ilçe sakinleri ile deprem konutu inşaatlarında çalışan işçiler arasında yaşanan olaylara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Hatay merkezli yerel televizyon kanalı HRT Akdeniz’in ‘Demokrasi Bulvarı’ programına katılan Hatimoğulları, “Geçmişte biliyoruz ki bu kent karıştırılmak için her yol ve yöntem denendi. Birçok kez denendi; en son Gezi Direnişi’nde bu yol ve yöntemler kullanıldı. Fakat her daim halkın sağduyusu hâkim oldu ve bütün bu provokasyonların önüne geçti” dedi.
Samandağlı olduğunu, burada doğup büyüdüğünü hatırlatan ve 30 senedir devrimci mücadelenin içinde olduğunu belirten Hatimoğulları, “Samandağlı gençlerin ferasetine inanıyorum. Bu provokatif girişimlerin nereden geldiğini çözecekler ve en sağlıklı tavrı koyacaklar” diye konuştu.
“İki halkı karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar”
Hatimoğulları, bıçaklı saldırının ya da kadınlara yönelik tacizin ırkı veya etnisitesinin olmayacağını belirterek şunları kaydetti:
“Bu saldırgan kişilerin hepsinin bir halka komple mal edilip o halka karşı bir öfke geliştirilmesi kesinlikle yanlıştır. Toplum olarak büyük bir sağduyuyla bu konuların çözümüne odaklanmalıyız. Asla bir katili, bir saldırganı ya da kadınlara tacizde bulunanı, nereden ve nasıl gelirse gelsin, kabul etmiyoruz.
“Fakat altını çiziyorum: Sosyal medyada çok kirli şeyler dolaşıyor, çok provokatif mesajlar var. Burada iki halkı karşı karşıya getirmeye çalışan bir akım var. Bu olayların içinde provokatif, karanlık odakların da olduğunu düşünüyoruz. Yeri geldikçe bunların teşhiri yapılacak.
“Provokasyonlara karşı güçlü ve örgütlü bir tavır şart”
“Arap Alevi halkıyla Kürt halkının arasını bozmaya çalışan, nifak tohumu ekmeye çalışan karanlık odaklara kimsenin hizmet etmemesi lazım. Şimdi de bu provokasyonları boşa çıkarmamız gerekiyor,” diyen Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü belli ki bundan hem siyasi rant elde etmek isteyen hem de iki halk arasındaki barış ve hoşgörü ilişkilerini zedelemek isteyen çok ciddi karanlık odaklar var. Altını bir kez daha çiziyorum: Bunlara karşı hep birlikte uyanık olmalıyız. Bu, hakkını ve hukukunu savunmamak demek değildir. Provokasyonlara karşı güçlü bir tavır, örgütlü bir halk, örgütlü bir toplum tavrı koymak çok önemlidir.
“Yetkililere özellikle ayrıca seslenmek istiyorum: Mülki amirler, emniyet güçleri ve elbette bütün bunların ana sorumlusu olan İçişleri Bakanı… Samandağ’da gelişen bu olayların bizi ürküten tarafı, karanlık odakların provokasyonudur. Bugün tansiyon inmiş olabilir; ancak yeni bir planı devreye sokma niyetleri varsa, bunun şimdiden engellenmesi çok önemli. Yetkililer bu konuda tam anlamıyla görevlerini icra etmelidir.”
Samandağ’da neler yaşandı?
Hatay’ın Samandağ ilçesinde son üç haftada yaşanan olaylar, ilçede gerginliği artırdı.
21 Temmuz’da Samandağ’a bağlı Yeşilköy Mahallesi’nde iki aracın karıştığı trafik kazasının ardından taraflar arasında tartışma çıktı. Kavgayı ayırmaya çalışan 40 yaşındaki Alkan Ergin, bıçaklanarak hayatını kaybetti. Üç kişinin de yaralandığı olayın ardından yedi kişi gözaltına alındı.
Ergin’in ölümü, ilçede tepkiye yol açtı. Yurttaşlar, olayın yalnızca bir kavga değil, uzun süredir dile getirilen bir güvenlik sorununun yansıması olduğunu belirtti. Özellikle şantiye alanlarında kullanılan iş makineleri ile hafriyat kamyonlarının kent içinde kontrolsüz biçimde seyrettiğini söyleyen bölge halkı, yetkililere “daha sıkı denetim” çağrısında bulundu.
Ancak çevrimiçi ortamda yayılan bazı içerikler, olayın seyrini farklı bir boyuta taşıdı. İnşaat işçisi olduğu iddia edilen kişilere yönelik, özellikle Kürt kimliğine vurgu yapan paylaşımlar kısa sürede dolaşıma girdi.
7-8 Ağustos’ta kavga ve linç girişimi
7 Ağustos akşamı, Samandağ’ın Deniz Mahallesi’nde bulunan Hızır Türbesi yakınındaki parkta, inşaat işçisi olduğu iddia edilen bazı kişiler ile çevrede bulunanlar arasında tartışma çıktı. Kısa sürede kavgaya dönüşen olayda bıçak kullanıldığı öne sürüldü. Olay yerine gelen polis ekipleri, kalabalığı dağıtmak için havaya ateş açtı. Dört kişi gözaltına alınırken, bıçak kullandığı iddia edilen bir kişi tutuklandı; diğer üçü serbest bırakıldı.
Yoğun güvenlik önlemlerine rağmen ertesi akşam aynı bölgede yeni bir gerginlik yaşandı. Saat 20.00 sularında sahilde, yine iki grup arasında başlayan sözlü tartışma şiddetlendi. Bu sırada bir kişi bıçakla Seyhan Ş.’yi yaraladı. Yaralı hastaneye kaldırılırken, bölgede toplanan kalabalık şüphelileri linç etmeye çalıştı. Kaçan grup, çevredeki bir işletmeye sığındı; polis, havaya ateş açarak kalabalığı dağıtmaya çalıştı. Gece 02.00’ye kadar süren olayların ardından beş kişi gözaltına alındı.
“Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, tehdit ve hakaret” suçlamalarıyla gözaltına alınan beş kişiden dördü, 11 Ağustos’ta tutuklanarak cezaevine gönderildi; bir kişi ise serbest bırakıldı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, X sosyal medya hesabından 8 Ağustos’ta olaylara ilişkin yaptığı paylaşımda DEM Parti ve işçileri hedef gösterdi. Özdağ paylaşımında, “Hatay Samandağı’nda, Samandağlılar ile TOKİ inşaatlarında çalıştığı ifade edilen DEM’liler arasında çatışmalar çıktığı, ölü ve yaralıların olduğu belirtiliyor. Provokatörlerin, ‘Kürdistan’ın sınırları Hatay’a dayandı’ sloganı ile halkı tahrik ettiği ileri sürülüyor” dedi.
Toplumsal muhalefetin tepkileri
Hatay merkezli siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, insan hakları örgütleri ile İnşaat-İş ve DİSK/Dev Yapı-İş sendikaları da konuya ilişkin ayrı ayrı açıklamalar yaparak itidal çağrısında bulundu.
“Samandağ gibi bir barış ve kardeşlik kentinden, provokasyonlar üzerinden linç devşirmeye çalışılmaktadır” diyen sendikalar, “Bu tehlikeli iklimde, başta şantiyelerde çalışan işçiler olmak üzere Samandağ’da yaşayan tüm yurttaşları yapılacak her türlü provokasyona karşı uyanık olmaya; dayanışmayı güçlendirerek barış ve kardeşlik kültürünü hâkim kılmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
(VC)

