Hatay’da çimento fabrikası krizi: Konteyner kentlerde yaşayanlar zehir soluyor

Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Güzelburç mahallesinde bulunan Kızılay Konteyner Kentleri’nin yanındaki çimento fabrikasından çıkan toz ve sesler, bölge sakinlerini rahatsız ediyor. Fabrikanın her üç saatte bir yaydığı çimento tozu, konteyner kentlerde birikiyor ve bölge sakinlerinin sağlığını tehdit ediyor.

Şikâyetlerini yetkililere ileten yurttaşlar, kendilerine herhangi bir çözüm önerisi sunulmadığını söyledi.

Konteyner kent sakinleri, fabrika yetkililerinden "Kralı gelse buraya dokunamaz, burası Antakyalı güçlü bir iş adamının. Gerekirse o konteyner kent kalkar ama bu santral buradan kalkmaz" yanıtı aldıklarını iddia etti. 

Yurttaşlar, bu yanıt karşısında büyük bir şok yaşadıklarını ve kazanç uğruna sağlıklarının hiçe sayıldığını söyledi. Kent sakinleri yetkililerden acil çözüm bekliyor.

“Çimento tozu soluyoruz”

Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, fabrikanın eski ve denetimsiz olduğunu belirterek, yayılan zehirli tozların konteyner kentlerde yaşayanları ciddi şekilde etkilediğini söyledi. 

Karasu, "Oradaki beton santrali oldukça eski. Denetlenmediği ve filtresi çalışmadığı için yoğun duman ve aşırı toz yayıyor. Resmen çimento tozu soluyoruz," dedi.

Karasu, konteyner kentlerde yaşayanların sadece çevre kirliliğiyle değil, elektrik kesintileriyle de mücadele etmek zorunda kaldığını belirtti. Elektrik kesildiğinde konteynerlerin içinin sıcak olduğunu, dışarı çıktıklarında ise toz ve sesten rahatsız olduklarını söyleyen Karasu, yetkililere yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını sözlerine ekledi. 

Karasu, "Yetkililere yazılar yazdık, CİMER’e başvurduk fakat geri dönüş alamadık. Yetkililer genellikle yuvarlama cevaplar veriyor," dedi. Hatay Valiliği’nin durumu yakından takip ettiğini belirten Karasu, somut bir çözüm bulunmamasının halkı çaresiz bıraktığını sözlerine ekledi.

"Depremden bu yana zulüm devam ediyor," diyen Karasu, depremden sonra konteyner kentlere yerleşen insanların yaşamlarının çevresel sorunlarla daha da zorlaştığını söyledi. Karasu, "Beton santrali yerleşim alanlarından uzak, su kaynaklarını tehdit etmeyecek yerlere kurulmalı" diyerek çözüm talep etti.

“İnsan hakları ihlali”

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey üyesi Dr. Ali Kanatlı da fabrikanın halk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerini dile getirdi. 

Kanatlı, çimento fabrikasından yayılan tozların fizyolojik ve psikolojik olarak bölge halkını olumsuz etkilediğini belirtti.

Kanatlı, yetkililerin ekonomik çıkarları halk sağlığının önünde tuttuğunu ve çevreyi tehlikeye attığını söyledi:

“Paranın her şeyden güçlü olduğunu görüyoruz. Yeni doğacak çocuklar, soluduğumuz bu kötü havadan etkilenebilir. Küçük çocuklar daha fazla nefes aldıkları için bu tozu daha fazla solurlar. Bu sadece sağlık açısından değil, insan hakları açısından da büyük bir ihlal.” (AK/TY)