Hatay Havalimanı'nda yerinde inşa çalışmaları: "Benzer felaketler yaşandığında hesabını kim verecek?"

6 Şubat depremlerinde pisti yarılan, onarım sonrası kısa bir süre yeniden uçuşlara açılan ve yaklaşık sekiz aydır kapalı olan Hatay Havalimanı’nda, yerinde inşa çalışmaları 21 Kasım’da başladı.

Kurutularak imara açılan Amik Gölü’nün üzerine inşa edilen Hatay Havalimanı, Ölü Deniz Fayı, Karasu Fayı ve Kıbrıs-Antakya Fayı’nın karşılaştığı noktada yer alıyor. Havalimanı ayrıca, göçmen kuşların rotası üzerinde bulunuyor.

12 Ekim 2023 tarihinde ‘pazarlık usulüyle’ yapılan “Hatay Havalimanı Pat Sahaları Onarımı ve Gelişimi” ihalesini, 7 milyar 229 milyon 900 bin TL bedelle Timtaş Grup İnşaat Anonim Şirketi ve Silahtaroğlu Mühendislik İnşaat Anonim Şirketi aldı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 18 Aralık’ta yaptığı açıklamada, mevcut havalimanının hemen yakınında dört yer tespit ettiklerini ancak hiçbirinin ‘hava mânia kriterleri’ açısından uygun olmadığını belirtti, “Mevcut yerdeki kotu yaklaşık 4,5 metre yükselterek aynı yere yapacağız çünkü burada başka bir alternatif yok maalesef” dedi.

Her ne kadar projenin 20 Mart 2026’ya kadar bitirilmesi öngörülse de Uraloğlu, bunu 2025’e çekmek istediklerini belirtti.

Suna: Uygun zemin iyileştirmesi yapılmalı

bianet’e konuşan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu 2. Başkanı Nusret Suna, Hatay Havalimanı’nın kurutulan Amik Gölü üzerine kurulmuş olduğunu ve altyapının zemin koşullarına uygun olmadığına dikkat çekti.

“Hükümetin açıklamalarına baktığımız zaman ‘başka yer yok’ deniliyor. Elbette ‘başka yer yok’ ise havalimanı altyapısına uygun zemin iyileştirmesinin yapılması gerekir” diyen Suna, zemin iyileştirmeleri yapıldıktan sonra inşaat, onarım ve tadilat çalışmalarının başlaması gerektiğini söyledi.

“Basit onarımla hizmete açılırsa tekrar sıkıntı çekeriz” 

Nusret Suna, Bakan Uraloğlu’nun çalışmaların bitirilmesini 2025’e çekmek istedikleri yönündeki ifadelerine ilişkin de şunları kaydetti:

“Son 20-25 yıldır çektiğimiz sıkıntılardan biri de bu. Teknik konuları planlayan belli birimler vardır. Bunlar konunun uzmanlarıdır. Bir termin planı, bir bütçe ve bir takvim hazırlanır. Ama maalesef şunu görüyoruz ki siyasiler bu planları ve takvimi hiçbir gerekçeye dayandırmadan kameralar karşısında pazarlıkla günleri kısaltıp fiyatları indirirler. Böyle bir şey olamaz. Eğer buranın altyapısı, zemin iyileştirmesi yapılmadan basit onarımla hizmete tekrar açılırsa aynı sıkıntıları tekrar çekeriz.”

HATAY'DA PİST PARAMPARÇA OLDU

TMMOB Mimarlar Odası Başkanı Candan: Uyarılarımız dikkate alınmadı

6 Şubat 2023

Yıldırım-Kara: Aynı felaketleri yaşamamak için uyarıyoruz

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara da “Aynı felaketleri tekrar yaşamamak için uyarıyoruz, iletişime geçmeye çalışıyoruz ancak karşı taraf böyle bir süreç yürütmüyor” diyerek iktidarı eleştirdi.

bianet’e yazılı demeç veren Yıldırım-Kara, konuya ilişkin Meclis’e verdikleri soru önergesine yanıt verilmediğini ve sürecin şeffaf yürütülmediğini belirterek şunları kaydetti:

“Hangi sivil toplum örgütüyle hangi bilim insanlarıyla ya da hangi meslek odalarıyla iletişime geçip tekrardan aynı yere yapma kararı alındı bilmek istiyoruz. ‘Maalesef’ diyerek geçiştirilecek bir mesele değil bu. Yıllar sonra benzer felaketler yaşadığımızda bunun hesabını kim verecek?”

Hatay Havalimanı’yla ilgili 5 soruluk önergeye 2 cümlelik cevap

23 Ağustos 2023

İhaleyi alan şirketin sicili

Havalimanı ihalesini alan şirketlere dikkat çeken Yıldırım-Kara, “Bu sıradan bir ihale değil. Şeffaf olmayan, ciddiyetsiz bir tutum sergileniyor” dedi.

Yıldırım-Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Basına da yansıdığı üzere; özellikle Silahtaroğlu Mühendislik İnşaat’ın geçmişte başarılı olamadığı, fırtınada zarar gören AFAD’ın Ankara binası ve depremde yine hasar alan Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu gibi projeler mevcut. Yüz binlerce insanın ulaşımını ilgilendirecek bu ihaleye başka hangi şirketler girdi, teklifleri neydi, mevcut proje bize neler sunuyor bunları bilmek hepimizin hakkı. Sürekli olarak ‘pazarlık usulü’ diye sunulan ama aslında ‘davet usulü’ olan 21 B maddesi ile ihale yapıyorlar.”

Yıldırım-Kara, “‘Ben yaptım oldu’ zihniyeti sürdürülmeye devam ederse yine bedelini biz Hataylılar ödeyecek” diyerek sözlerini sonlandırdı.

(VC)