İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu öncülüğünde bugün yapılan 634. F Oturması eyleminde, 72 yaşındaki hasta mahpus Mehmet Emin Çam’ın sağlık durumununa dikkat çekildi.
Öncesinde ise infazda eşitlik ilkesine aykırı kararlar alındığına vurgu yapıldı.
Açıklamada, "Hasta ve bakıma muhtaç mahpuslar arasında dahi ayrımcılık yapılmaktadır. Örneğin, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karar gereğince, 28 Şubat davası sanıkları hastalık ve kocama gerekçesi ile kalan cezaları affedilerek serbest bırakılırken, bu hafta açıklamamıza konu Mehmet Emin Çam ve yüzlerce hasta, engelli, yaşlı mahpus bu haktan yararlandırılmamakta, sağlık ve yaşam hakları riske sokulmaktadır" denildi.
Erdoğan 28 Şubat "paşalar"ına af çıkardı
Reber Soydan'ın akıbeti soruldu
Eylemde şüpheli şekilde yaşamını yitiren tutsak Reber Soydan'ın akıbetinin takip edileceği vurgulandı:
"Sağlık hakkı ihlalleri yanında, hapishanelerde kötü muamele ve işkence iddiaları da devam etmekte, şüpheli ölümler kayda geçmektedir. Nitekim; 12 Mayıs 2024 günü Van Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda tutulan 20 yaşındaki Reber Soydan, şüpheli bir şekilde yaşamını kaybetmiştir. Hapishane yetkilileri, tekli hücrede tutulan Reber Soydan’ın ailesine, 'hücresinde kendini asarak intihar etti' demiştir. Reber Soydan’ın ailesi ise ölümü şüpheli bulduğunu belirterek İnsan Hakları Derneği’ne başvurmuştur.
"Mahpusların sağlık ve yaşam haklarını koruyucu önlemleri almak zorunda olan devlet yetkilileri, sorumluluklarını yerine getirmedikleri için ve ayrımcı uygulamaları nedeniyle, mahpusların sağlığını ve yaşamını kaybetmesinden birinci dereceden sorumludurlar. Hapishanelerde yaşama risk oluşturacak uygulamalardan derhal vazgeçilmeli, mahpus ve insan haklarına uygun tedbirler alınmalıdır."
Beşiri T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan 72 yaşındaki hasta mahpus Mehmet Emin Çam’ın sağlık durumuyla ilgili ise şu bilgiler paylaşıldı:
"Yürümekte güçlük çekiyor"
"Hasta mahpus Mehmet Emin Çam; beyin tümörü, yüksek tansiyon, böbrek kisti ve prostat hastası olup, el ve ayaklarda uyuşma, yürüme güçlüğü, her iki kulakta cihaz gerektirir boyutta duyma kaybı yaşamaktadır. Kişisel bakımını başkalarının yardımı ile gerçekleştirebilen Çam’ın düzenli ve yeterli bakım, kontrol ve tedavi altında tutulması gerekmektedir.
"2012 yılında açılan davada verilen cezanın kesinleşmesi üzerine, 14 Mart 2022 günü tutuklanan ve hapishane koşulları nedeniyle sağlık durumu hızla bozulan Çam’ın eşi Nisan ayı başında yaptığı açıklamada:; “Eşimin duyma kaybının ilerlediğini, kullandığı cihazın da etki etmediğini, hastalıkları nedeniyle koğuş arkadaşlarının bakımına muhtaç hale geldiğini, çamaşırlarının dahi koğuş arkadaşları tarafından yıkandığını, hiçbir işini kendisinin yapamadığını, el ve ayaklarının uyuştuğunu, yürümekte güçlük çektiğini, kendinde olmadığını öğrendim” demişti.
"Cezaevinde yeni hastalıklar oluştu"
"15 Mayıs günü komisyonumuza bilgi veren kızı ise ; “Babam 72 yaşında , 9 yıl ceza verildi. 14 Mart 2022'de tutuklandı. 1 Nisan 2022 tarihinde Batman/Beşiri T Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edildi. Babam şu an cezaevinde; dışardayken beyninde ur, böbreğinde kist, gözlerinde astigmat ve miyop vardı. Cezaevinde yeni hastalıklar oluştu. Her iki kulağında işitme kaybı gelişti ve her iki kulağına da cihaz takıldı ama cihaza rağmen duymakta zorlanıyor. Ayrıca 8 Mayıs’ ta görüşen avukatına babam; ‘10 gündür prostat sorunum başladı, revire gittim hap yazıp gönderdiler, verdikleri ilaçları kullanıyorum ve günde 10 defa lavaboya gidiyorum. Böbrek sorunum da var ve bütün ağrılar birleşiyor, dayanamayacak duruma geliyorum. İlaçlar da artık etki etmiyor’.” Demiş. Babam sol kol ve sol bacakta hissizleşme gibi vücut fonksiyonlarını etkileyen bir dizi hastalıkla da mücadele ediyor. Babamla iki hafta önceki görüşmemizde ise ‘seni hastaneye götürüyorlar mı’ diye sordum. Bana “Kızım ben hastaneye gitmek istemiyorum, gitmeme kararı aldım. Ağız içi araması ve çıplak aramadan kaynaklı gitmek istemiyorum” dedi. 72 yaşındaki bir insanın bu kadar hastalıklarına rağmen hala dört duvar arasında tutulması insani ve vicdani bir durum değil. Ailesi olarak Adalet Bakanlığı’na çağrımız şudur: ‘bir an önce cezaevlerindeki hasta ve yaşlı insanlarımız için bir süreç başlatılmasını istiyoruz. Babam gibi hasta ve yaşlı insanların yerleri yurtları beli olup herhangi bir yere gitme ya da kaçma durumları olmadığı gib,i adli tutuklulara tanınan hakların babam gibi mahpuslara da tanınmasını talep ediyoruz.” Demiştir." (AÖ)