Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, hasta tutuklu Muhlis Barut ile ilgili Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Tanrıkulu, iki ay önce verilen raporda "altı aydan az ömrü kaldığı" belirtilen Barut'un, "göz göre göre ölüme sürüklendiğini" ifade etti.
Ailesinin bulunduğu İzmir'den İstanbul'daki Metris Cezaevi'nde nakledilen ağır kanser hastası Barut, buradaki rehabilitasyon odasında yanında refakatçi olmadan, tek başına yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
Avukat Engin Gökoğlu, bianet'e yaptığı açıklamada, Barut'un ağabeyi Salih Barut ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tekrar tahliye başvurusu yaptıklarını söyledi.
Gökoğlu, savcı ile de görüşmek istediklerini ancak muhatap bulamadıklarını belirtti, "Dosyanın incelemede olduğunu, aynı talebi içeren yeni bir dilekçe vermemizin anlamı olmadığını söylediler. Şimdilik bir ilerleme yok" dedi.
Salih Barut, kardeşinin çıkması ve son günlerini birlikte geçirmek için çabalamaktan vazgeçmeyeceğini, "gerekirse Yargıtay'ın önüne çadır kuracağını" söyledi.
"Tahliye için girişiminiz olacak mı?"
Tanrıkulu da karaciğer kanserine yakalanan Barut'un cezaevindeki koşullarının ölüme davetiye çıkardığını söyleyerek şu soruların yanıtlanmasını istedi:
* Barut'un tahliye edilmesi ve son günlerini ailesinin yanında geçirmesi için herhangi bir girişiminiz olacak mı?
* Raporu olmasına rağmen hangi gerekçeyle tutuklu bulunuyor?
* İzmir'den İstanbul'daki Metris Cezaevi'ne nakledilmesinin sebebi nedir? Bu konuda Barut'un rızası var mıydı?
* Ağır hasta tutukluların başta beslenme ve yatak olmak üzere muhtelif ihtiyaçlarının karşılanmadığına dair şikâyetler bulunuyor. Aynı şikâyetleri Barut da ifade ediyor. Hasta tutukluların yaşam koşullarının düzenlenmesi için herhangi bir çalışmanız veya girişiminiz var mı?
"Son günlerini ailesiyle geçirmek istiyor"
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi Cezaevi Komisyonu üyesi avukatları, üçüncü yargı paketinin kabulünün ardından mahkemeye, Yargıtay 2. Ceza Dairesi'ne, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na ve Adalet Bakanlığı'na 18 Haziran'da tahliye talebini içeren dilekçeler gönderdi.
Ancak dilekçelere yanıt alamadılar.
Ağabeyi Salih Barut da maddi imkansızlık sebebiyle Muş'tan İzmir'e göç etmiş olan ailesinin İstanbul'a ziyarete gelemediğini söyledi ve son umutlarının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapacakları başvuru olduğunu belirtti.
Kardeşinin kaldığı yerde uzman doktor olmadığını, zaten hapishanede tedavisi yapılamadığı için hastalığının bu kadar ilerlediğini söyleyen Barut, "Hastane raporuna göre 4,5 aylık ömrü kaldı. Son günlerini bizim yanımızda geçirmek istiyor" diyor. (AS)