Kandıra F Tipi Cezaevi'nde aylarca tedavi edilmeyip fenalaşınca hastaneye kaldırılan ve beyin tümörü olduğu anlaşılan Mehmet Canpolat, şimdi Marmara Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi’nin mahkum koğuşunda. Mahkum koğuşunda yanında sadece nöbet tutan askerler var, eşi refakatçi olarak yanına alınmıyor.
Avukatı Gülizar Tuncer, doktorların Canpolat’ı günlerdir bir hastanenin yoğun bakım servisine sevk ettirmeye çalışıyor ama kendisini kabul edecek, yoğun bakım servisi olan bir hastane bulunamadı.
Tahliye edilmiyor
Tuncer, “Canpolat’ın sağlığı Adli Tıp Kurumu’na götürülmesine ve orada muayene için saatlerce bekletilmeye uygun olmadığı için, rapor alması gerektiği halde ATK’ya götürülemiyor” dedi.
Avukat Tuncer’in mevcut raporlarla yaptığı tüm tahliye başvuruları da olumsuz sonuçlandı.
Doktor “Bir şeyin yok” dedi
Mehmet Canpolat, Komünist Parti-İnşa Örgütü (KP-İÖ) davasından müebbet hapis cezasına mahkum. Şimdi 48 yaşında olan Canpolat 18 yıldır cezaevinde. Son olarak Kandıra F Tipi Cezaevi'ndeydi.
19 Aralık 2000’deki Hayata Dönüş Operasyonu’nda bulunduğu Gebze Kapalı Cezaevi'nde koğuşlara atılan gaz bombalarından biri göğsünün üzerine gelmişti. O günden bu yana göğsünde ağrı ve nefes darlığı problemi yaşıyor, KOAH hastalığı var.
İki ay önce başağrısı ve kusma şikayetiyle hastaneye götürüldü, ağrıları sürekli artmasına rağmen doktorlar ağrı kesici verip bir şeyin yok, diyerek cezaevine geri gönderdiler.
Canpolat ile aynı hücrede kalan Cevdet Bayır'ın avukat Tuncer’e anlattığına göre, 7 Aralık’ta gün boyu ancak bir kaç damla su içebilen Canpolat konuşma ve görme yetilerini, hareket kabiliyetini kaybetti ve hafızasını yitirdi. Bunun üzerine Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanenin Beyin ve Sinir Cerrahi Bölümü’nce yapılan muayenede Canpolat’ta beyin tümörü olduğu anlaşıldı.
“Devlet hiç adım atmıyor”
Canpolat beyin ameliyatı oldu, ancak hastanede vücudundaki tuz dengesi bozuldu, yapılan muayenede de vücudunda enfeksiyon olduğu anlaşıldı. Görme, duyma kaybı gibi sorunları da devam ediyor.
Avukat Tuncer, “Canpolat’ın hayatını tek başına idame ettirebilecek durumda olmaktan çok uzak olduğunu” söyledi.
“Canpolat yaşam savaşı veriyor. Yıllardır hasta mahpuslar sorunu konuşuluyor, çözüm sürecinin en önemli gündemlerinden biri olarak gösteriliyor ama devlet hiçbir adım atmıyor. Bu nedenle de pek çok mahpus cezaevinde veya çıktıktan kısa bir sure sonra ölüyor. Canpolat onlardan biri olmasın!”
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) son açıklamasına göre, cezaevlerinde durumu ağır 162, toplam 544 hasta mahpus var. (AS)