Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan, 30 yaşındaki Seyran Demir, ilik kanseri ve Hepatit-B hastası. Solunum yetmezliği de bulunan Demir’in tahliye talebi reddedildi.
İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) mektup yazan Demir, ağzında sürekli yara oluştuğu için mama ile beslenmek zorunda olduğunu, bu sebeple de 35 kiloya düştüğünü anlattı. Demir, İHD’ye gönderdiği mektupta, “hasta olmasına rağmen hastaneye ring aracı ile götürüldüğünü, sevk sırasında baskı ve işkence gördüğünü, darp edildiğini, cezaevine kabul edildikten sonra da gardiyan ve askerler tarafından sürekli hakaret, küfür ve psikolojik baskıya maruz kaldığını” yazdı.
13 Aralık 2017’de Demir ile telefon aracılığıyla görüşen babası Nadir Demir de, “Şu anda ağzında iki diş tek kalmış. Mamayla beslenmek zorunda” dedi.
Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 2006’da ilik kanseri teşhisi konulan Seyran Demir, Ankara'da tedavi altındayken 2013’te tutuklanarak Muş E Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Ağustos 2014'te yapılan duruşmada tahliye edilen Demir, 25 Kasım 2015'te Urfa'da yeniden gözaltına alındı. Tutuklanarak Urfa E Tipi Cezaevi’ne gönderilen Demir, 26 gün boyunca, tek kişilik hücrede tutuldu. Daha sonra Adana Karataş Kadın Cezaevi'ne, oradan da Tarsus Cezaevine sevk edildi.
Demir’in durumu Meclis’e taşındı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, Demir’in durumuyla ilgili soru önergesi verdi.
Önergede, insan hakları kuruluşlarının verdiği bilgilere göre son 16 yılda hapishanelerde 3 bin 432 tutuklu ve hükümlünün hayatını kaybettiği ifade edildi.
Öztürk, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’den şu soruları yanıtlamasını istedi:
* Seyran Demir’in, tahliye edilerek dışarıda tedavisinin yapılabilmesinin önündeki yasal ve hukuki engeller nelerdir?
* Demir’in tedavisinin yapılabilmesi için başka hangi hastalıklara sahip olması gerekir?
* Demir, hasta olmasına rağmen neden ambulansla değil de ring aracı ile götürüldü? Bu duruma onay veren hekim ve ilgili cezaevi yetkililerin, keyfiyete dayalı bu yaklaşımlarına dair etkin bir soruşturma yürütmeyi düşünüyor musunuz?
* Seyran Demir, “sevk sırasında baskı ve işkence gördüğünü, darp edildiğini, cezaevine kabul edildikten sonra da gardiyan ve askerler tarafından sürekli hakaret, küfür ve psikolojik baskıya maruz kaldığını” kaydetmesine rağmen olaya karışanlar neden soruşturulmadı?
* Seyran Demir’in hayati tehlikesine rağmen tedavisinin engellenmesi durumunda otaya çıkacak komplikasyonlardan kimi ve kimleri sorumlu tutacak? Demir ve avukatlarının kullanması gereken başkaca merciler var mıdır? Varsa bu merciler hangileridir?
* Bakanlığınıza bağlı cezaevlerinde kalan bütün siyasi tutuklu ve hükümlülerin can güvenliğinden Adalet Bakanı olarak baş sorumlu siz değil misiniz? Sizseniz bu sorumluluğunuzu neden yerinize getirmiyorsunuz?
İnsan Hakları Derneği’nin rakamlarına göre hapishanelerde 357’si ağır olmak üzere toplam 1025 hasta mahpus bulunuyor. (AS)
* Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı.