İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta mahpusların durumuna dikkat çekmek amacıyla her hafta düzenledikleri “F Oturması” eyleminin 711’incisi için bir araya geldi.
Beyoğlu’ndaki İHD binasının önündeki eylemde, hapishanelerde tecrit, sağlık hakkına erişimin engellenmesi, şiddet ve keyfî uygulamalar başta olmak üzere ihlallerin artarak sürdüğünü, bu uygulamaların cezaevi yönetimlerinin rutin pratiği hâline geldiğini belirtildi.
Komisyon, insanın bir bütün olarak varlığını, sosyal kimliğini, bilincini ve tercihlerini tehdit eden tecrit uygulamalarının sıradanlaştırılarak derinleştirildiğine dikkat çekti.
Komisyonun geçen hafta kamuoyuyla paylaştığı 3 aylık Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporuna atıf yapılan açıklamada sağlığa erişim ve tedavi hakkına yönelik kelepçeli muayene dayatması, hastaneye sevklerin yapılmaması, revire çıkmış gibi sisteme bilgi girilerek hastayı görmeden ilaç yazılması, kronik hastalıkları bulunan mahpusların tedavi edilmemesi, protez, diyaliz, diyet ve ilaç ihtiyaçlarının görmezden gelinmesi gibi uygulamaların, hasta mahpusların yalnızca sağlığını değil yaşamını da tehdit ettiği vurgulandı.
Açıklamada ayrıca, Gebze Kadın Hapishanesinde kelepçeli muayeneyi reddeden bir mahpusun tedavi edilmeden geri gönderilmesi ve hakkında disiplin işlemi başlatılması örneği paylaşılarak, yetkililerin sorunları çözmek yerine mahpusların haklarını savunmalarını dahi cezalandırmayı tercih ettiğinin altı çizildi.
Gündem: Marmara Kampüs’te tutulan hasta mahpus Yakup Akman
Bu haftaki 711. F Oturması’nda, hâlen Marmara Kampüs Ceza İnfaz Kurumu’nun yüksek güvenlikli bölümündetutulan hasta mahpus Yakup Akman’ın durumu kamuoyuyla paylaşıldı.
Açıklamaya göre Yakup Akman, çocukluğunda yaşadığı bir yangından ağır yanıklarla kurtuldu; çok sayıda ameliyat ve uzun tedavi süreçlerine rağmen yangının neden olduğu ağır doku hasarı ve kapanmayan yaralar yüzünden bugün de nefes almakta ve yutkunmakta zorlanıyor, hareket kısıtlılıkları ve yoğun ağrılar yaşıyor. Hijyenik bir ortamda yaşaması ve düzenli tedavi altında bulunması gerekirken hapishane koşulları buna imkân vermiyor; Akman’ın durumu her geçen gün daha da kötüleşiyor.
Annenin çağrısı
Akman’ın annesi, oğlunun durumunu şu sözlerle anlattı:
“Yakup çocukluğunda bir yangının ortasında kaldı ve ağır bir şekilde yandı. Bu olay Yakup’un hayatında hem ruhsal olarak hem de yanık yaralarının verdiği acı ve eziyet nedeniyle büyük zorluklara neden oldu. Açılan yaraların iyileşmesi için defalarca ameliyat oldu, tedaviler yapıldı ama iyileşemedi. Bu arada tutuklandı. 7 yıldır hapiste. Hapishane koşulları her bakımdan sorunlu. Yaralarının enfeksiyon kapmaması için çok temiz bir ortamda yaşaması, iyi bakılması, düzenli tedavilerinin yapılması gerekiyor ama hapishane koşulları buna imkan vermiyor. Hapishanede yapılan son ameliyatlarının başarısız geçtiği söylendi. Boğazındaki hasar nedeniyle çok zor nefes alıyor. Yutkunmakta çok zorlanıyor. Doktorlar yeniden ameliyat olması gerekir diyor ama bu ameliyatın çok riskli olduğunu da söylüyorlar. Yakup, yanık yaralarının neden olduğu geçmeyen şiddetli ağrılar yanında, hareket etmekte de güçlük yaşıyor. İyileşmesi için fizik tedavi ve hareket edeceği bir alana ihtiyacı var ancak hapishane koşulları buna da izin vermiyor. Yaraların verdiği acıyı azaltmak için kullanması gereken kremler götürüyorum ama bunlar bile kendisine verilmiyor. Yakup ancak arkadaşlarının yardımı ile hayatını sürdürebiliyor. Bu koşullara daha ne kadar dayanabilir bilmiyorum. Oğlumun hayatından endişe ediyorum. Tedavisi için serbest bırakılsın istiyorum.”
Komisyon, 711. F Oturması kapsamında, “Ağır hasta mahpus Yakup Akman ve bütün hasta mahpusların tedavi hakları önündeki engellerin kaldırılması, serbest bırakılarak sağlık ve yaşam haklarının korunması” çağrısını yineleyerek yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa davet etti.
(EMK)






