"Limasol'da Kıbrıslırumlara yönelik halk konferanslarından birinde, 1974'te altı ay Türkiye'de esir tutulan 70 yaşlarında bir Kıbrıslırum, adaya barış gelmesi için bana oy vereceğini söyledi. Ben o gün seçimi kazanmıştım."
"Her iki tarafın da hedefiydim"
Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıtürkler arasında barış, kardeşlik ve dostluk köprüsü kurmak, Avrupa Birliği'nin (AB) gizlenen yüzünü tartışmaya açabilmek, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) adadaki konumunu eleştirebilmek için aday olduğunu anlatan Hasgüler, Kıbrıslırumların da Kıbrıslıtürklerin de eleştirilerine hedef olduğunu hatırlatıyor.
Hasgüler, bu eleştirilerin en önemli gerekçesini "Kıbrıs'ın hem güneyinde hem de kuzeyinde sol, milliyetçilikle malûl bir yapı. İktidardaki sol partiler, bunu resmi siyasete dahil olabilmek için yapıyorlar. Onların solculukları ya da sağcılıkları değil, statükoculukları ön planda" diye açıklıyor.
"Kıbrıslırumlar beni, solcuları da eleştirdiğim için suçladı; Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat da, adaylığımın Rum gaspına destek olacağını söyledi" diyen Hasgüler, Talat'ın eleştirisini şöyle yanıtlıyor:
"Mehmet Ali Talat'a şunu sormak istiyorum: 'Bizler 1964'ten beri Kıbrıs Cumhuriyeti'nin hiçbir kurumuna sahip çıkmadık. Rum gaspına destek vermiş olmadık mı? 80 bin Kıbrıslıtürk kaydolup oy kullansaydı; iki Kıbrıslıtürk AP seçimlerini kazanabilseydi, kötü mü olurdu?'"
"Adaylığım, amacına ulaştı"
Hasgüler, sözlerini şöyle sürdürüyor:
* AB'yi kuzeyde ve güneyde camdan bir cennet gibi göstermeye çalışanlara karşı, Avrupa'nın ırkçı, sömürgeci, kârcı yüzünü gösterebilmek için de adaydım. AB, Kıbrıs'taki işsizliği, ırkçılığı, yoksulluğu çözmeye aday gösteriliyor. Ben, "yes be annem" demekle bu sorunların çözülemeyeceğini, adaya barış gelmeyeceğini göstermek istedim.
* Hedeflerimden birisi de adadaki İngiliz üslerini tartışmaya açmaktı. Irak ve Filistin'de soykırım yaşanırken bizler, Biz İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nden bize barış getirmesini bekliyoruz. Oysa biz de Ortadoğu'da yaşayan insanlarız, sorunlarımız Irak ve Filistin'le benzeşiyor. Ben, İngiltere'nin adaya ilişkin çıkarlarının tartışılmasını istiyorum.
* Adaylığımın da katkısıyla, bu meseleler adayın kuzeyinde ve güneyinde tartışılmaya başlandı.
"Kıbrıslırumlar hata yaptı"
Kıbrıslırumların AP seçimleri sırasında Kıbrıslıtürkleri yok saydığını, sorunlarını ve eleştirilerini dinlemediğini vurgulayan Hasgüler, AP seçimlerini "antidemokratik olmakla" da eleştiriyor:
"AP seçimlerinde her parti altı aday gösterebiliyordu ve sekiz parti aday olabiliyordu. Bir kişi sekiz kişiye oy verebiliyordu. Ama, bir kişi bağımsız bir adaya oy verdiğinde, başka kimseye oy verme şansı kalmıyordu. Bu yanıyla, seçim sistemi antidemokratikti, temsil niteliğine sahip değildi."
Hasgüler, seçim çalışmaları sırasında "hayatını kurtaran" bir Kıbrıslırumla tanışmasını da duygulanarak anlatıyor:
"Paralimni'de, sekiz yaşımdan beri aradığım bir sorunun yanıtını buldum: "1970'te Mağusa'nın Karakol semtindeki bir sığınaktan çıkıp Rum karakolunun önünden geçip kuzeye geçtik. Rum askerlerinin bize ateş açmaması beni çok şaşırtmıştı, anneme hep 'Bu askerler bize neden ateş açmadı?' diye soruyordum. Paralimni'de, karakol askerlerine bize ateş etmemeleri emrini veren generalle karşılaştım.Çok etkileyici bir sahneydi. Seçimlerde DİSİ'ye oy vereceğini, Annan Planı'na evet dediğini, Türkleri sevdiğini söyledi." (BB/YS))