Hasankeyf'teki iki köyün yanmasıyla ilgili incelemelerini yapan insan hakları heyeti, "Yangını askerlerin keyfi ve kasıtlı olarak çıkarmış olması kuvvetle muhtemel" dedi.
23 Haziran'da Batman'daki Keçeli ( Bizinka), Palamut (Xirbekûr) ve Siirt Merkez'e bağlı Güneşli (Şemsê) köylerinin yakılmasıyla ilgili incelemeler yapan ve raporunu bugün açıklayan heyet, yaklaşık 7-9 bin dönüm arazinin yandığını açıkladı.
İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Diyarbakır şubeleriyle Diyarbakır Göç Bilimsel Araştırma ve Göç Mağdurları ile Sosyal Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği'nin (Diyar GÖÇ-DER) oluşturduğu heyet görgü tanıkları, komşu köylerde yaşayanlar ve köyleri yakılanlarla görüştü. İHD Diyarbakır'dan Serdar Çelebi, askeri yetkililer, savcılık ve kaymakamlık gibi resmi kurumlarla yapmak istedikleri görüşmelerin ise çeşitli gerekçelerle kabul edilmediğini dile getirdi.
Raporun bulgularından bazıları şöyle:
Keçeli ve Palamut köylerinde alevler köy merkezini de içine aldı; Güneşli köyüne yangın sıçramadı. Çok sayıda meyve ağacı ve ormanlık alan yanmış durumda.
Palamut'ta beş hane düzenli yaşıyor. Keçeli'de daimi yaşayan yok. Bağ ve ağaç bakımı için yazları gelen bir kaç aile var. Aynı köyler daha önce de yakılmış. 1992'de ayrılan köylüler halen geri dönmeye korkuyor.
Yangın Mava Dağı'nın yakınındaki askeri birliğin/askeri üssün görüş alanında meydana geldi.
Köylüler güvenlik gerekçesiyle ormanın ve köyü ateşe verilmiş olabileceğini düşünüyor. Palamut köyü sakinlerinin beyan vermekten çekinmiş olması güvenlik güçlerinin kendileri üzerinde çok ciddi bir baskı uyguladığını gösteriyor.
"Soruşturma açılsın, olay aydınlatılsın"
"Mala zarar verme", "Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" ve Orman Kanunu'yla ilgili suçlardan soruşturma açılmasını isteyen heyet aydınlatılması gereken noktaları da şöyle sıraladı:
Yangının kasten çıkarılıp çıkarılmadığı, yangın sırasında ihmalin bulunup bulunmadığı aydınlatılmalıdır.
Yangın yerinin çok yakınındaki, köylerden rahatlıkla görülebilen askeri üssün neden hiçbir şekilde olaya müdahil olmadığı aydınlatılmalıdır. Yangına müdahale etmek amacıyla bir çalışma veya başka kurumdan müdahale talebi olmuş mudur? Yangına başladığı yerden müdahale edilmiş olsaydı bu kadar çevre ve orman zararı meydana gelmeyebilir miydi?
Yangın sonrasında itfaiye ve diğer iş araçlarının neden gelmediği aydınlatılmalı.
Köy ve civarında geçmişte yaşanmış yangın ve benzeri fiillerin ek bir araştırmayla aydınlatılmalı.
Yangın öncesi ve sonrası, bölgede yapılmış tüm telsiz ve haberleşmeler; askeri üs ve karakollar arasında veya üçüncü kişiler arasında yapılan telefon ve telsiz görüşmelerinin kayıtları/görüşmelerinin içerik, yer ve mesafelerinin aydınlatılması gerek. (TK)