Haberin İngilizcesi için tıklayın
Gazeteci Hasan Cemal 3 yıl önce Silvan'a gidip üç işiyle görüştü ve bir yazı yazdı. Görüş veren üç kişi yargılandı ve beraat etti. Hasan Cemal ise bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde ilk duruşmasına çıktı.
Hasan Cemal'in yazısı 4 Aralık 2015'te T24'te "Silvan’dan: Bizi acılara, ölümlere o kadar alıştırdılar ki...” başlığıyla yayınlanmıştı.
Avukat Fikret İlkiz, 36. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine sunduğu yazılı dilekçede Hasan Cemal’in 3 yıl önce kaleme aldığı yazıda Silvan’a giderek Gülsuma Güçer, Mehmet Ali Dünser ve dönemin Silvan Belediye Eş Başkanı Zuhal Tekiner’le yaptığı görüşmeler ve gözlemleri anlattığını belirtti.
İlkiz, yazıda ismi geçen Güçer ve Tekiner’in soruşturma konusu suçlamadan Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada beraat ettiğini ifade ederek müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini istedi.
Beraat talebini reddeden heyet, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak duruşma zabıtlarının, verilmiş ise gerekçeli kararın, kesinleşmiş ise kesinleşme suretinin istenilmesine karar vererek duruşmayı 16 Nisan’a bıraktı.
Cemal: Barışı savunan bir yazıydı
Duruşmada hazır bulunan Hasan Cemal ifadesinde üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek şöyle konuştu:
“Ben Kürt sorunu konusunda dört kitap, binlerce makale ve yazı yazdım. Bu yazı da onlardan biriydi. Barışı savunan, acıları ve ölümleri kınayan bir yazıydı.
"Yazının tamamı gazetecilik faaliyeti ve ifade özgürlüğünün parçası içinde yer almaktadır. Gazetecilik de ifade özgürlüğü gibi suç değildir.
"Bugüne kadar hiçbir terör örgütünün propagandasını yapmadım. İfade özgürlüğü sınırları içinde yer alan bu yazıdan ötürü beraatimi talep ediyorum.”
İlkiz: Dava açma süresi geçti
Avukat Fikret İlkiz, kovuşturma konusu “Silvan’da: Bizi acılara ve ölümlere o kadar alıştırdılar ki…” başlıklı yazı için, yayın tarihi bakımından Basın Kanunu hükümlerine göre dava açma süresinin geçmiş olduğunun dikkate alınması istedi:
“Yazıda söyleşi yapılan kişiler hakkında TMK’nın 7/2 maddesine aykırılıktan beraat kararı verilmiş olması ve kesinleştiği dikkate alındığında; Hasan Cemal’in yazısının Anayasanın 28., Basın Kanunu’nun 3. Maddesi ve AİHS’nin 10. Maddesine göre ifade/basın özgürlüğünün koruması altında bulunduğundan derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz.”
Terörle Mücadele Kanunu 7/2Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. |
“Yargılamayı gerektirmesi nedeniyle…”
Savcı mütalaasında, “sanığa atılı eylemin suç oluşturup oluşturmadığının hukuki tayini ve takdirinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle” derhal beraat kararı verilmesi talebinin reddini ve Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyadan duruşma zabıtları ile gerekçeli karar örneğinin istenmesini talep etti.
Heyet, “sanığın üzerine atılı eylemin suç oluşturup oluşturmadığının yapılacak yargılama ile tespit edileceği anlaşıldığından” derhal beraat kararı verilmesi talebini reddetti. Diyarbakır 4. ACM’nin aldığı kararın örneğini isteyerek duruşmayı erteledi.
Silvan Cumhuriyet Savcısının fezlekesiyle iddianame hazırlandı
Hasan Cemal, 4 Aralık 2015’te T24 haber sitesinde yayınlanan “Silvan’dan: Bizi acılara, ölümlere o kadar alıştırdılar ki...” başlıklı yazısında Gülsuma Güçer, Mehmet Ali Dünser ve dönemin Silvan Belediye Eş Başkanı Zuhal Tekiner ile yaptığı görüşmeleri ve Silvan’daki gözlemlerini kaleme almıştı.
12 Şubat 2016’da Silvan Cumhuriyet Savcısı Tuba Köse; Güçer, Dünser, Tekiner ve Hasan Cemal hakkında fezleke hazırladı. Yazıda adı geçen üç ismin “propaganda ve suç ve suçluyu övme suçunu işledikleri anlaşıldığından” cezalandırılmalarını talep ederek dosyayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.
Aynı savcı, Hasan Cemal için ise yetkisizlik kararı verdi. “Suçu ve suçluyu övmek”, “suç işlemeye alenen tahrik etme”, “hakaret” ve “terör örgütü propagandası” suçlarını işlediğini ileri sürerek dosyayı İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.
Diyarbakır’da yargılanan 3 kişi beraat etti
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Silvan Cumhuriyet Savcısı Tuba Köse’nin hazırladığı fezlekeyi aynen tekrar ederek iddianame hazırladı ve üç kişi Diyarbakır 4. ACM’de yargılanmaya başladı. Dava sonucunda Güçer beraat etti, Dünser’in dosyası ayrıldı, Tekiner’e ise “örgüt propagandası” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin Tekiner hakkında verdiği mahkumiyet kararını bozdu. Dosyayı tekrar inceleyen Diyarbakır 4. ACM 14 Temmuz 2017’de Tekiner’in beraatine hükmetti.
Cemal’in dosyasında yetkisizlik tartışması
Hasan Cemal’in dosyasında ise İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da yetkisizlik kararı verdi. Dosyanın gönderildiği İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmaya Türk Ceza Kanunu 301. Maddesine aykırılıktan devam edilmesi istemiyle Adalet Bakanlığı’ndan izin istedi. Ancak bakanlığın istemin gerekçesini ayrıntısıyla ifade etmesi için dosyayı savcılığa geri göndermesi üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 14 Haziran 2016’da yetkisizlik kararı vererek dosyayı Silvan Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.
Her iki savcılık tarafından yetkisizlik kararı verilmesi üzerine Bakırköy 1. ACM “yetkili merci tayinini” yaparak soruşturma konusu olayla ilgili savcılık olarak Silvan Cumhuriyet Başsavcılığı’nı tespit etti. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Silvan Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezleke doğrultusunda iddianame hazırlayarak Cemal’in TMK 7/2’ye aykırılıktan cezalandırılmasını istedi.
Diyarbakır 9. ACM yetkisizlik kararı vererek dosyanın görevli ve yetkili İstanbul ACM’ye gönderilmesine karar verdi.
Hasan Cemal hakkındaGazeteci, yazar. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. Gazeteciliğe 1969'da Ankara’da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı, Günaydın, Cumhuriyet ve Milliyet gazetelerinde çalıştı. Cumhuriyet gazetesinde Ankara temsilciliği ve genel yayın yönetmenliği yaptı. 1998 itibariyle çalışmaya başladığı Milliyet gazetesinden 15 yıl sonra dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Batsın bu gazetecilik” sözlerini eleştirdiği yazısı yayınlanmayınca ayrıldı. Halen t24’ta yazılar yazıyor. Bağımsız Gazetecilik Platformu P24'ün kurucu başkanı. Yayımlanmış 12 kitabı var. |
(TP)