“Merhaba, Pazartesi yapılan işkenceden sonra Adli Tıp’a sevkimiz yapılmadı, revire çıkartılmadık, bilginiz olsun…”
Bu cümlenin ardından telefon kesiliyor.
Telefon kaydı, Bolu F Tipi Cezaevinde hükümlü bulunan Emrah Yayla’ya ait. Annesi Zeynep Yayla telefon konuşmalarını kayda alarak ses kayıtlarını bianet’e gönderdi ve oğlunun işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını yazdı.
Zeynep Yayla, 16 Nisan’da oğlu Emrah Yayla ile telefon görüşmelerinin olduğunu, ancak oğlu telefonda darp edildiklerini anlatınca telefon konuşmasının kesildiğini söyledi.
Yukarıdaki cümleler de son telefon konuşmalarının kaydından.
“Daha öncede farklı gerekçelerle görüşmemizi kestiler” diyen Zeynep Yayla, cezaevi koşullarının da yetersizliğinden bahsetti: “Havalandırma kapıları açılmıyor, kitapları verilmiyor,revire götürülmüyorlar. Oğlum ve diğer arkadaşlarının temel hakları gasp ediliyor.”
Önceki haftalarda yaptıkları görüşme kayıtlarında da Emrah Yayla şunları söylüyor:
“Havalandırma hakkımız olsun, telefon hakkımız olsun, kullandırtmıyorlar. Bilginiz olsun…”
“Perşembe günü işkence yaptılar, sağ elimde şişlik ve morluk var.”
Annesi Zeynep Yayla bu sözün üzerine “Oğlum, sağ elinde mi?” diye soruyor ancak yanıt alamıyor.
Mektubu gazetecilere gönderilmemişti
Ekim 2008’de dönemin Adana Özel Yetkili 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Emrah Yayla hakkında “örgüt üyeliği, patlayıcı madde bulundurmak, güvenlik güçlerine direnmek, görevli memurlara hakaret” suçundan toplam 15 yıl 4 ay 5 gün hapis cezasına hükmetmişti.
TIKLAYIN - Gazeteciye Gönderilen Mektuba “Sakıncalı” Damgası
Yayla’nın geçen yıl Kırıkkale F Tipi Hapishanesi’ndeyken gardiyanlarca darp edildiğine dair savcılığa suç duyurusu yapmasının ardından gazetecilere yolladığı mektuplar gönderilmemişti.
Cezaevinin Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın 7 Mart 2017’de verdiği kararda, gazetecilere yollanan mektubun, “kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek bilgileri içerdiği” ifade edildi:
“Gereği düşünüldü: Mektup içeriğinin incelenmesinde, 5275 sayılı kanunun 68/3 maddesi gereğince, mektubun dördüncü sayfasında geçen kısmın kamuoyu oluşturmaya yönelik olduğu değerlendirmesiyle sakıncalı bulunarak alıcısına gönderilmemesine karar verilmiştir.”
Yayla’nın avukatı Didem Baydar Ünsal’ın Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği suç duyurusu dilekçesinde “tehdit, yaralama, işkence, görevi kötüye kullanma ve darptan sorumlu olan gardiyanların tespit edilerek yargılanması” talep ediliyordu.
CPT’den “şikayet mekanizması” uyarısı
Avrupa Konseyi İşkenceyi ve İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezalandırmayı Önleme Komitesi (İşkenceyi Önleme Komitesi - CPT) 2017 yılı raporunu dün açıkladı.
TIKLAYIN - CPT: İşkenceyi Şikayet Mekanizması İşletilmeli
Raporun genel değerlendirme kısmında, “mahpusların etkili şikayet mekanizmalarına ulaşmasının” önemine vurgu yapıldı:
“Avrupa ülkeleri, özgürlüğü kısıtlanan insanların, hapishanelerde, polis merkezlerinde, mülteci geri gönderme merkezlerinde, psikiyatri hastanelerinde ve diğer tutulma mekanlarında etkili şekilde şikayet mekanizmalarına ulaşmasını sağlamakla yükümlüdür. Bu, işkence ile onur kırıcı ve kötü muameleye karşı temel bir koruma mekanizmasıdır. Şikayet mekanizması, Avrupa’nın tüm tutulma mekanlarında ulaşılabilir olmalıdır.”