Avrupa Komisyonu'nun 2012 Türkiye İlerleme Raporu'nda ifade özgürlüğü ihlalleri geniş yer tutuyor. Raporda, giderek artan ihlallerin endişe verici olduğu ve basın özgürlüğünün önemli kısıtlamalara maruz kaldığı ifade ediliyor.
Üçüncü yargı paketindeki reformların bazı iyileşmeler getirdiğini ifade eden Avrupa Komisyonu, bunun ifade özgürlüğü konusunda önemli gelişme sağlamaktan çok uzak olduğunun altını çizdi.
"İfade özgürlüğü ihlallerinin artması ciddi şekilde endişe verici, gazeteciler, basın çalışanları ve dağıtımcılar hapsediliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) bu konuda çok sayıda başvuru geliyor."
2 bin 800 öğrenci hapiste
Raporda, hukuki eksikliklerin de ihlallerin önünü açtığı ifade edildi.
"Kürt meselesini konu edinen yazarlara, akademisyenlere, gazetecilere, araştırmacılara çok sayıda dava açıldı. Birçok Kürt ve solcu gazeteci 'terörizm propagandası yapmak' suçlamasıyla cezaevinde. 2 bin 800 öğrenci de benzer suçlamalarla hapiste bulunuyor."
"Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 6. ve 7. maddeleri ile Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 220. ve 314. maddeleri ifade özgürlüğü konusunu suiistimallere açık hale getiriyor. Yüksek düzeydeki hükümet üyeleri ve askeri yetkililer açıkça medyaya karşı konum alıyor. Gazetecilerin makaleleri hükümet tarafından açıkça eleştiriliyor."
Medyadaki holdingleşmenin de bilginin ve düşüncelerin özgür dolaşımı önünde engel oluşturduğu yazılan rapora göre, Türkiye medyasında sansür yaygın bir fenomen.
"İnternet siteleri yasaklamaları da yaygınlaşırken, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) televizyon kanallarına, "ahlaki ve ulusal değerleri yıpratmak ve ailenin korunması" gerekçeleriyle birçok uyarı ve para cezası verdi."
BİA Medya Gözlem Raporu'na göre, 72 gazeteci ve 35 dağıtımcı Ekim ayına hapiste girdi. 72 gazeteciden 51'i ve 34 dağıtımcının tümü Kürt medyasından.
Son üç aylık dönemde biri gazeteci, biri dağıtımcı üç kişiye TMK'dan 20 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Dokuzu gazeteci 20 kişi hakkında 371 yıl 3 ay hapis istendi. Ekim 2011'de 66 gazeteci hapisteydi. Mahkemeler üç ayda 44 yıl 8 ay hapis cezası vermiş, 223 yıl hapis istemişti.
Rapora "münferit" eleştirisi
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise "İlerleme Raporu'nun özellikle siyasi kriterlere ilişkin bölümünü hayal kırıklığıyla karşıladık'' dedi. Bağış, ilerleme raporlarının Türkiye için bir karne notlandırma belgesi olmadığını dile getirdi.
"Çünkü hükümetimize, milletimize, ülkemize karne verecek yegane makam milletimizin bizzat kendisidir. Bizim için ilerleme raporları kendimize tuttuğumuz aynadır. Ancak bu yıl AB'nin kırık aynasının bizim için büyük ölçüde yol gösterici olmaktan uzak bir ilerleme raporunu ortaya çıkardığını görüyoruz. Raporda münferit olaylara fazlasıyla yer verildiği, bu münferit olaylardan tehlikeli genellemelere ulaşıldığı özellikle dikkat çekmektedir." (AS)