* Fotoğraf: Zeynep Kuray - Twitter
Cumartesi Anneleri / İnsanlarının 726. buluşmasında 24 yıl önce bugün kaybedilen Murat Yıldız’ın akıbeti soruldu.
Cumartesi Anneleri / İnsanları’nın Galatasaray Meydanı’nda biraraya gelmesine yine izin verilmezken, Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız Galatasaray Meydanı’na karanfil bıraktı.
Cumartesi Anneleri / İnsanları geçtiğimiz 26 haftada olduğu gibi polis ablukası altında İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin bulunduğu sokakta biraraya geldi.
Bu haftaki eyleme HDP Milletvekilleri Hüda Kaya, Zeynel Özen ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile çok sayıda kişi katıldı.
“Gözaltında kaybetme devlet politikası”
Bu haftaki basın açıklaması metnini İHD Gözaltında Kayıplar Komisyonundan Sebla Arcan okudu.
“Murat Yıldız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz. Gözaltında kaybetme resmi görev yapan kimseler tarafından ve bu sıfatlarına dayanılarak işlenmiş bir suçtur.
“Bir devlet politikası olarak uygulandığı için hukuki süreçleri cezasızlıkla sonuçlanmaktadır.
“Çünkü devlet, ağır hak ihlallerinde suça maruz kalanlara 'etkili bir iç hukuk yoluna başvurma imkanı tanıma' yükümlülüğünü yerine getirmemektedir.
“Bizler, gözaltında kaybedilen insanlarımıza ve adalete ulaşma hakkı engellenenler, Türkiye’de başvuracak etkili bir makam bulamadığımız için 726 haftadır meydanlardayız, sokaklardayız.
“Feribottan atladı, kaçtı” iddiası
Arcan, 24 yıl önce bugün kaybedilen İzmir'in Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi’ne teslim olan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Murat Yıldız’ı kaybedilme hikayesini anlattı:
"19 yaşındaki Murat Yıldız İzmir’de annesi ile birlikte yaşıyordu. Bir kafede otururken çıkan tartışmada silahla havaya ateş ederek olay yerinden uzaklaştığı için polis tarafından aranmaya başladı.
“Annesi Hanife Yıldız’ı karakola götüren polisler 'Murat hemen gelip teslim olursa ifade vererek serbest kalacak' dedi.
“Bunun üzerine 23 Şubat 1995 tarihinde Murat Yıldız, avukatı, kuzeni ve annesi ile birlikte, İzmir Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi’ne giderek Komiser Ramazan Kaya ile polis memuru Tahir Şerbetçi’ye teslim oldu.
“Aradan üç gün geçtiği halde Murat eve dönmeyince anne Hanife Yıldız, Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi’ne gitti ancak sorularına net yanıtlar alamadı.
“Çelişkili açıklamalar karşısında Hanife Yıldız ısrarını sürdürünce emniyet yetkilileri, Murat’ın emniyette verdiği ifadesinde silahı İstanbul Kartal’da sakladığını söylediği için onu polisler Tahir Şerbetçi ve Şah İsmail Öztürk nezaretinde İstanbul’a gönderdiklerini ama Murat’ın feribottan denize atlayarak kaçtığını ve tüm aramalara rağmen bulunamadığını iddia ettiler.”
“Feribottan atladığını gören tanık yok”
“Anne Yıldız’ın ‘Oğlum kendi isteğiyle teslim oldu. Hapis cezasını bile gerektirmeyen bir suç isnadı karşısında neden kaçsın?’ itirazı karşılıksız kaldı.
“Hanife Yıldız’ın tek çocuğu Murat’tan bir daha haber alınamadı. Hanife Yıldız, Bornova ve Gebze Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurdu.
“Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesi, beş yıl süren yargılama sonucunda Murat Yıldız'ın feribottan atladığını gören tanık olmamasına rağmen sanık polislerin beyanını esas aldı ve polislere yalnızca 'görevi ihmalden para cezası verdi.
“Aynı mahkeme 2007 yılında da polislerin görevi ihmalden aldığı ceza ile ilgili davanın bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verdi.
“Soruşturma takipsizlikle sonuçlandı”
“Avukat Gülseren Yoleri, 2015’te Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak Murat Yıldız için yeniden soruşturma açılmasını talep etti.
“Açılan soruşturma iki yıl sonra takipsizlikle sonuçlandı. Takipsizlik kararına yapılan başvuru da reddedildi. Dava Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.
“Hanife Yıldız tüm yasal yolları kullandı, her yerde oğlunu aradı ancak bugüne kadar Murat Yıldız’ın akıbetini açıklayacak faillerini yargılayacak etkinlikte bir soruşturma ve ceza adaletini sağlayacak bir yargılama yapılmadı.”
“Oğlumun yaşamı, benim annelik hakkım elimden alındı”
Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ise şunları söyledi:
“Oğlumu emniyete götürüp teslim ettiğim zaman adalete çok güvenmiştim. Az bir ceza yiyecek ve çıkıp askere gidecek diye düşünmüştüm. Yani bir nevi bu ülkeye asker yetiştirmiştim.
“Ama oğlumun yaşamı, benim annelik hakkım elimden alındı.
“24 yıldır sokaklarda adalet arıyoruz. 24 yıldır evlerimizde yas bitmiyor. 24 yıldır gözlerimizde yaş dinmiyor.
“Bir ölü en fazla bir hafta içerisinde toprağa verilir ama biz 24 yıldır toprağa veremedik, gidecek bir mezarımız olmadı.” (EKN)
* Bu haberi Mezopotamya Ajansı'ndan derledik