Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'yi ağır tazminata mahkum ettiği Hrant Dink cinayetiyle ilgili kitap yazan gazeteci Kemal Göktaş'ın dosyasının Dink'in katil zanlılarının yargılandığı Özel yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi için karar alındı.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, dün (15 Eylül) devam eden yargılamada, "Hrant Dink Cinayeti: Medya, Yargı, Devlet" adlı kitapta ihmalleri değerlendiren Vatan gazetesi muhabiri Göktaş'ın suçunun "devletin güvenliğine karşı" olduğunu savundu.
Oysa ki AİHM, önceki gün (14 Eylül) açıkladığı Dink mahkumiyetini de, cinayette güvenlik kuvvetlerinin sorumluluğunun gerektiği kadar ve gerektiği şekilde soruşturulmamış olmasına dayandırmıştı.
Göktaş: Görevsizlik verilecekse şimdi mi verilir?
Gazetecinin avukatı Filiz Aydın'ın görevsizlik kararına karşı yaptığı itiraz sonuçsuz kalırsa Göktaş, özel yetkili ağır ceza mahkemesinde yargılanacak.
Diğer yandan, Dink cinayeti karşısında hareketsiz kalarak görevlerini ihmal etmekle suçlanan Trabzon'daki sekiz jandarma görevlisi Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılamaya devam ediyorlar.
Göktaş, bianet'e, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararını davanın açılmasından bir yıl sonra dosyasının karar aşamasına geldiğinde vermesinin dikkat çekici bulduğunu açıkladı.
"Mahkeme bu zamana kadar, Emniyet İstihbarat Daire başkanı Ramazan Akyürek'in müdahilliğinin reddi gibi birçok ara karar aldı. Neredeyse karar aşamasına gelindiğinde verilen bu görevsizlik kararı kanımca hukuka aykırıdır."
AİHM, Dink'in "kirli kan" ifadesinden "Türklüğün aşağılanmış olmayacağı"na hükmederken ve ifade özgürlüğünün kamu yararı görülen tüm meseleler için geçerli olduğunu vurgularken Türkiye'de yargı, cinayetle ilgili kaleme alınan kitapların peşine düştü. Gazeteci Nedim Şener de, Göktaş gibi ağır hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
Kitaplar kovuşturmalık olurken Hrant Dink cinayeti davası, Pelitli beldesiyle sınırlı bir grubun yargılanmasıyla devam ediyor. Dava 25 Ekim'de görülecek.
Bakanlık öyle, mahkemeler böyle...
Adalet Bakanı Ahmet Davutoğlu, ifade özgürlüğünün kendisi için ilkesel bir mesele olduğunu söyleyerek, ifade özgürlüğü gibi konularda AİHM'e Türkiye'den daha fazla dosya gitmemesi için çalışma başlattıklarını ifade etmişti.
Davutoğlu, AİHM'deki ifade özgürlüğü dosyalarıyla ilgili, istisnalar hariç, hükümet olarak savunma vermeyeceklerini açıklamıştı. Dink kararının ardından da bakanlık, dosyayı AİHM Büyük Daireye taşımayacaklarını bildirmişti. (EÖ)