Fotoğraf: MA
Mardin Cezaevi İzleme Komisyonu, “Cezaevlerindeki Tecrit ve Hak İhlalleri” konulu panel düzenledi.
MA'nın haberine göre, Mardin Barosu Konferans Salonu’nda düzenlenen panel, Şahmaran Kadın Platformu’ndan Gülizar İpek Bilek’in moderatörlüğünde yapıldı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, eski HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, Mardin Tabip Odası Başkanı Dr. Mustafa Volkan Binbaş, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nden (ÖHD) Yusuf Çakas ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Jiyan Ormanlı da konuşmacı olarak yer aldı.
Çakas: Tecrit bitmeden baskıyı yok edemeyiz
Panelde ilk olarak av. Yusuf Çakas, “Cezaevlerindeki Hak İhlalleri ve Hukuki Boyutu” başlıklı sunumunda, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve ölümlere dikkat çekti:
“Çıplak aramayla başlayan süreç kötü tedavi ve diğer uygulamalarla birlikte ölüme götüren bir süreç var. Ama burada bitmiyor. Çok kısa bir süre içinde sürgün edilme meseleniz var. Sadece bir suç ve ceza mantığı değil. Politik mesele ve politik mesele de bir tecrit meselesidir. İmralı Adasında yaygınlaşan bu tecridin tüm cezaevlerine ve bu topluma sirayet etme meselesidir. Bu tecrit yıkılmadan, bu tecrit sona ermeden tüm cezaevlerindeki tecridi de toplum üzerindeki tecridi de, baskıyı da yok edemeyiz.”
Binbaş: Sağlığa erişim hakkı engelleniyor
Ardından söz alan Dr. Mustafa Volkan Binbaş da, “Cezaevlerinde Mahpusların Sağlığa Erişim Hakkı” konulu sunumunu yaptı. Anayasa, uluslararası yasalar ve mevzuatın tutuklular için toplumda tanınan sağlık hakkından geri kalır bir hak sunmadığını dile getiren Binbaş, ancak uygulamanın yazılı kanunlarda olduğu şekilde olmadığını söyledi. Sağlığa erişim hakkının engellenmesi ile tutukluların ikinci defa cezalandırılması durumunun ortaya çıktığını belirtti.
Yıldırım: Çocuklar haklarından mahrum
Ardından söz alan Gülser Yıldırım, tutuklanma ve cezaevinde tutulduğu süreci anlattı.
Devamında aileleri ile birlikte cezaevinde tutulan çocukların durumundan bahseden Yıldırım, Kandıra cezaevinde birlikte kaldığı Efrînli Romav’ın durumuna dikkat çekerek, Romav’ın anne ve babasının sadece Efrîn’de Kürtçe eğitmeni olarak çalışmalarından dolayı tutuklu olduklarını söyledi. Cezaevindeki çocukların her türlü haklarından ve çocukluklarından mahrum olduklarını kaydeden Yıldırım, “Hangi hukuk, hangi kanun bu haksızlığa sebep olabilir” diye sordu.
Gergerlioğlu: Tecridin bitmesi istenmiyor
Ömer Faruk Gergerlioğlu, tecrit koşullarını anlatarak sözlerine başlarken, tutukluların tecrit içinde yok edilmeye çalışıldığını dile getirdi:
“Ülke koca bir cezaevine dönmüş durumda. Ülkesindeki insanları cezaevinde tutmaya çalışanların inadına bu ülkenin gençleri, kadınları, erkekleri, bu ülkeden son hızla kaçmaya çalışıyor. Son yılların en çok yapılan devlet kurumu cezaevi oldu. Artırılmış kapasitenin üzerinde 60-70 bin kapasite fazlası var cezaevinde. İnsanlara tecritle ölüme terk edilmiş durumdalar ve kamuoyu izin verirse, iktidar yeniden başa gelirse 500 bin kişilik cezaevleri oluşturmayı düşünüyor. Toplumu, muhalifleri daha fazla cezaevinde tutmaya çalışacak.
“Türkiye’nin birçok hak ihlalinin yanı sıra en ağır hak ihlali olan Kürt meselesinde çatışmacı çözümlere karşı barış, masa, anlaşma, konuşma, tecridin bitirilmesi gibi kavramlara yanaşmak istemeyen bir devlet zihniyeti var. Mağdur olanlar yakınlaşmaya, barışmaya hazırdırlar ancak tecridin bitirilmesi istenmemektedir. Türkiye’de İmralı tecridi bitirilmediği için cezaevlerindeki tecrit de bitirilmiyor ve daha da ağırlaştırılıyor.” (AS)