“Evliliğim boyunca şiddet gördüm, maddi manevi mağdur edildim. Boşanmaya karar verince de eşim beni kurşunlayarak öldürmek istedi. Felç kaldım.
“Mahkeme, onun cezasını ‘geleceğini düşünüyorum’ diyerek 5 yıla indirdi. Ben ise ayrılmak istiyorum diye hayat boyu cezalandırıldım, yaşayan ölüye döndürüldüm. Hiç anlamıyorum, mahkeme bu kararı neden verdi?”
Boşanmak istediği için kocası Emre A.’nın ateşli silahla yaraladığı Handan Sevin, şiddet uygulayan eşinin cezalandırılmadığını, asıl cezanın kendisine verildiğini düşünüyor:
"10 yaşındaki çocuğum bana bakıyor. Hayat boyu bu sandalyeye mahkûm oldum. Bana söyler misin burada cezalandırılan kim?"
Kocası ile yaklaşık üç yıl önce boşanan Handan'ı bir zorlu mücadele daha bekliyor. Çünkü, Yargıtay, "eksik evrak" olduğunu belirterek boşanma davasının yeniden görülmesini istedi. Hatta ilk duruşması 21 Aralık'ta.
"Ondan ilk tokat ilk hamileliğimde geldi"
Handan’dan dinliyoruz.
“Eşimle 2005 yılında 19 yaşımda tanıştım. Kardeşlerimiz arkadaştı, onların vesilesi ile tanışmış olduk. İlişkiye başladıktan kısa bir süre sonra bana uygun olmadığını anlayıp ayrıldım.
"Eşim benimle evlenmek istediğini söyledi ve yeniden barıştık. Aile ayrı eve çıkmamıza izin vermedi. Evin tek oğluydu. Çalışmıyordu. Benim maaşımı direkt babasına veriyorduk. Hem çocuklarıma annelik yapıyordum hem eve para getirmek için çalışıyordum. Zaten ilk şiddeti de kızıma hamile kaldığımda gördüm. O ilk şiddetin sonrası da hep geldi.
'Kendi evimize çıkınca rahat ederiz sandık'
“Eşimin ailesi, o beni döverken yardım etmeye çalışıyordu ama genelde edemiyorlardı. Sürekli olarak dayak yiyordum. Neden böyle yaptığını sorunca, ‘psikolojisi bozuk’ diyorlardı. Benim hayatım evde dayak yiyen işte sürekli çalışan bir kadının hayatıydı. Yani, ben yine çalışıyordum, o yine çalışmıyordu.
"Ben çalıştıkça maaşımı da eşimin babasına veriyordum. Buna itiraz edince de ciddi sorunlar yaşadım. Yaklaşık 10 yıl böyle devam etti. Hep şiddet, hakaretle geçti. Tam on yıl ailesi ile birlikte oturduktan sonra ben artık babasına para vermek istemedim. Ayrı eve çıkmak istiyorduk. Eşim de biraz düzelmişti. Neredeyse hiç darp, şiddet yoktu. Kendi evimize çıkarız rahat ederiz diye düşünüyorduk.
“Son maaşımı babasına vermedim. Bunun üzerine büyük bir kavga çıktı. Biz de evden ayrılmak istediğimizi söyledik. Onlar da mecburen kabul etti. Fakat, bize hiç yardımcı olmadılar.
"Biz de bankadan kredi çektik, ev tuttuk, eşya aldık. Kendi evimizde biraz daha huzurumuz vardı. Şiddet yoktu. Sonra ailesi ile barıştık. Yine benzer problemler çıktı. Yine şiddet başladı. Evliliğimiz iyice çıkmaza girmişti. Hem borçlarımız vardı hem de şiddet. Geçinemiyorduk. Onun da çalışması gerekiyordu ama çalışmıyordu.
"Kaşımı patlattı, 'merdivenden düştüm' dedim"
“Yeniden ailesinin evine gitmek istedi. Ben kabul etmedim. Orada yine beni dövdü. Kafam ve kaşım yarıldı. İşyerindekilere merdivenden düştüğümü söyledim. Bu dayaktan sonra ben babamı aradım babam, ‘Sen gel biz sana da çocuklarına da bakarız’ dedi.
“Ben de çocuklarımla birlikte ailemin evine gittim. Önce ‘tamam boşanalım’ diyen adam sonra boşanmak istemediğini açıkladı. Eve dönmezsem çocuklarımızı öldürmekle tehdit etti.
“Bir gün avukatımın ofisini silahla basmış boşanma davasını geri çekmesini istemiş. Sonra daha çok tehdit öfke arttı. Ben yüz yüze gelmedim. Telefonla beni tehdit etmeye başladı.
“Boşanma davası sürerken, evden eşyalarımı almak için bir zamanlar birlikte yaşadığımız eve gittim. Önce abimi vurdu sonra beni vurdu. Beni yere yatırıp ağzıma silah dayadı, tetiği çekti ama patlamadı. Komşular beni hastaneye yetiştirdi.
Mahkeme süreci…
“Beni tekerlekli sandalyeye mahkum eden erkek, ‘aklı dengem yerinde değil’ raporu almak istedi. Sonra bunu istemediğini belirtti ama mahkeme bunun araştırılmasını istedi. Sonuç olarak, ‘akli dengesi yerinde’ raporu geldi.
“Mahkeme sürecinde de yıprandım. Bana söyledikleri, iftiraları çok fazlaydı. ‘Ben bu insanla bu kadar süre nasıl evli kaldım?’ diye düşündüm.
“Ceza davamız İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Karara bağlandığında ben o duruşmada yoktum. En azından hakime “benim gelecekteki hayatım ne olacak?” diyebilirdim. İçimde büyük bir uhde var. Ben evliliğim süresince de mağdur olmuş şiddete uğramış bir kadınım. Beni öldürmek isteyen erkeğe resmen ödül gibi ceza verildi.
“Bizi bu hale getiren erkekler daha çok saygınlık görüyor. Mahkeme onun açısından düşünmüş cezasını indirmiş. Mahkeme demiş ki, ‘Bu adamın geleceği ne olacak? Geleceğini etkilemesin’.
“Bu mahkeme neden bir kadını düşünmüyor? Bu kadın artık sandalyede yarım insan gibi yaşıyor, bu kadın bundan sonra hayatına nasıl devam edecek diye neden düşünmüyor mahkeme?
“10 yaşındaki çocuğum bana bakıyor artık. Eskiden çocuklarıma bakardım maddi manevi yapabilirdim bunu, şimdi bunu yapamıyorum. Mahkemeler neden hep erkeklerin geleceğini düşünerek ceza veriyor. Aldığı ceza onun bana yaptıklarına karşılık az bile. Çok az!”
Ne olmuştu?
İstanbul Gaziosmanpaşa’da yaşayan Handan Sevin, uzun süre işe girmeyen 11 yıllık eşine, 2016 yılında boşanma davası açıp, ayrı eve taşındı.
2 çocuk annesi Handan Aşkın, ağabeyi Sedat Sevin ile birlikte kalan eşyalarını almak için İstanbul Gaziosmanpaşa’daki, eşinin yaşadığı eve gitti. 2 kardeş eşyaları toplarken Emre A. tepki gösterdi. Çıkan tartışma sırasında Emre A., kurşun yağdırdı. İki kardeş ağır yaralandı. Tedaviye alınan kardeşlerden Handan, hala vücudunda olan mermi nedeniyle felç kaldı.
Halen fizik tedavi gören Handan’ı yaralayan eşi Emre A.’ya ise İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonunda, ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan iyi hal indirimi uygulanarak, 29 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Karar temyiz edildi. Dosyayı inceleyen Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, verilen cezayı fazla bularak, ‘makul’ ceza verilmesi için kararı bozdu. Bozma kararı üzerine yeniden görülen davada, Emre A. 23 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
(EMK)