“Halkın yapılaşmaya değil açık alana ihtiyacı var”

Yıkılan Buca Cezaevi arazisinin konut ve ticaret alanı olarak belirlenmesine tepki gösteren Buca Cezaevi Alanı Koordinasyonu “İzmir’in ve Buca’nın yeni bir yapılaşmaya, yeni ticaret alanına ihtiyacı yok,” diyerek, açtıkları davaya müdahil olma çağrısında bulundu.

İstanbul

“Halkın yapılaşmaya değil açık alana ihtiyacı var”

* Fotoğraf ve Kaynak: Mezopotamya Ajansı.

Yıkılan İzmir-Buca Cezaevi'nin olduğu alanın nasıl değerlendirileceğine dair tartışmalar sürerken Buca Cezaevi Alanı Koordinasyonu, yıkılan Buca Cezaevi arazisinin yeşil alan olması talebiyle bugün bir basın açıklaması düzenledi.

Cezaevi arazisinde yapılan açıklamada, "Buca Cezaevi arazisi betona teslim olmasın, Buca nefes alsın" pankartları taşındı.

"Havama, suyuma, toprağıma dokunma", "Birleşe birleşe kazanacağız" ve "Çetelere değil halka hizmet" sloganlarının atıldığı açıklamaya, kentte bulunan siyasi parti, kurum, emek ve meslek örgütü temsilcilerinin yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer ve İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz da katıldı.

80 bin metrekarelik alan

Açıklamayı koordinasyon adına Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyonu Kurulu Dönem Sözcüsü Aykut Akdemir okudu.

Cezaevinin yıkılmasıyla boşta kalan arazinin yeşil kalması için hukuki başvuruların yapıldığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na gerekli dilekçelerin verildiğini belirten Akdemir, 80 bin metrekarelik alanın konut ve ticaret alanı olarak projelendirildiğini söyledi.

Akdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İlçedeki yapı yoğunluğu ve nüfus yoğunluğu birlikte düşünüldüğünde bu alanın ne olması gerektiği ile ilgili tasarrufun ne olacağı aslında çok net ortada. İzmir'in, Buca'nın yeni bir yapılaşmaya, yeni ticaret alanına ihtiyacı yok.

"Bu noktada, mevcut durumda afet toplanma alanları açısından kısıtlı bir kentsel açık alan varlığı sunan ilçe için Buca Cezaevi alanının açık kamusal alana dönüştürülmesinin, afet toplanma alanı miktarını artıracağı bir gerçektir. Halk, çevre ve kent sağlığının korunması ve iyileştirilmesi için gerçekleştirilecek düzenlemenin, yapılaşmadan ziyade tüm canlıların ortaklaşa kullandığı kentsel bir açık alan yönünde olması asıl meselemiz olmalıdır.

Davaya müdahil olma çağrısı

"Herkesi insan hakları açısından kabul edilemez olaylara sahne olmuş Buca Cezaevi alanının geçmişiyle ilişki kurularak halkın ortak ihtiyacını karşılayacak yeni bir Kültürpark Alanı'na dönüşmesi için İzmir 4. İdare Mahkemesi'nin 2022/2696 esasına kayden açtığımız davaya en kısa sürede müdahil olmaya davet ediyoruz."

Grup, açıklamanın ardından bölgeye temsili zeytin ağaçları dikti.

Buca Cezaevi ve Hafıza

* Fotoğraf: Kenan Çetin/Evrensel

1959'da inşa edilen ve 63 yıl sonra alınan yıkım kararı Mart 2022'de uygulanmaya başlayan Buca Cezaevi, yıkım aşamasında çevreye yaydığı "asbest" ve yıkımdan sonra yerine ne yapılacağıyla gündeme geldi.

Buca Cezaevi 63 yıl boyunca birçok baskıya ve direnişe tanıklık etti.

Özellikle 12 Eylül sonrası pek çok sosyalistin tutulduğu cezaevinde bazı sosyalistler hayatlarını da kaybetti.

Önemli bir hafıza mekânı olan cezaevinde Bülent Ersoy'dan, Tariş işçilerinin direnişini destekleyen Gültepe Belediye Başkanı Aydın Erten'e, 12 Eylül'ün ardından idamla yargılanan Necdet Ayma'ya, Deniz Gezmiş'in arkadaşlarından Avukat Metin Cengiz'e kadar birçok kişi kaldı.

Evrensel Gazetesi'ne konuşan eski tutuklular, cezaevinin yıkım işlemiyle işlenen suçların, ödenen bedellerin yok edilmeye çalışıldığını söylüyor.