Ekoloji Birliği, 20 Ekim’de TBMM Sanayi Komisyonu’nda görüşülecek Elektrik Enerjisi Kanunu ve Bazı Diğer Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin geri çekilmesini istedi.
Teklifin 13 Ekim’de Sanayi Alt Komisyonu’nda kabul edildiğini hatırlatan Ekoloji Birliği, daha sonra Meclis web sitesinde yayınlanan toplantı tutanakları doğrultusunda, “Teklifin enerji ve maden sektörü şirketlerinin talepleri doğrultusunda hazırlandığı ortaya çıkmıştır” dedi.
Doğa ve yaşam savunucuları açıklamalarında, “AKP ve MHP millet vekillerinin izlediği politikalarla TBMM artık TBŞM (Türkiye Büyük Şirketler Meclisi) haline gelmiştir” diyerek tüm muhalefet partilerini, demokratik kitle örgütlerini ve ekoloji örgütlerini yasa teklifine karşı çıkmaya çağırdı.
Toplantıya katılan şirketler
Ekoloji Birliği’nin Meclis tutanaklarından aktardığına göre, alt komisyonun toplantısına davet edilen şirketlerin listesi şöyle:
Kamudan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ), Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Türkiye Kömür İşletmeleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Kamu İhale Kurumunu, Gelir İdaresi Başkanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü. STK’lar adına davetliler ise Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, MÜSİAD, TÜSİAD, ASKON, YASED, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB), Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER), Elektrik Üreticileri Derneği, Türkiye Madenciler Derneği, Hidroelektrik Santralları Sanayi İş Adamları Derneği, Güneş Enerjisi Yatırımcıları Derneği, Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği, Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği.
İş kesimi ve sektör şirketleri dışında toplantıya katılması kabul edilen örgüt sayısı ise yalnızca Maden Mühendisleri Odası ve Elektrik Mühendisleri Odası olmak üzere iki adetle sınırlı kaldı.
Görüşmeler aynı gün bitirildi.
Teklifi sunan vekil: “Yatırımcı lehine çalıştık”
Tutanağa göre, teklifi sunan AKP Milletvekili Nevzat Şatıroğlu, komisyona ne bir rapor ne bir istatistik sundu. Şatıroğlu toplantıda şunları söyledi:
“Öncelikle, 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 5 ayrı maddesinde yapılan düzenlemeler ile tamamen, yatırımcı ve işletmecilerimiz lehine birtakım kolaylıklar getirmeye çalıştık…. Arazi ihtiyacına ilişkin düzenlemelerde de yine yatırımcı lehine kolaylıklar getirmeye çalıştık… 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu’nun 5 ayrı maddesinde yine düzenlemeler yapmaya çalıştık.
“Bu düzenlemelerle, jeotermal kaynak kullanan işletmecilerden tahsis edilen idare payı işletmeci lehine daha hakkaniyetli, daha adaletli bir şekilde yeniden düzenlendi… MTA’ya jeotermal sahaların yatırıma açılması, ihale edilmesi esnasında altı yıla kadar taksitlendirme yapma imkânı sağlayarak bu jeotermal sahaların ekonomiye kazandırılması önündeki bir engeli aşmaya çalıştık.”
Şirketler yeterli bulmadı
Ekoloji Birliği açıklamasında, “Özetle, milletin değil şirketlerin vekilinin kendi sözleri ile her şey yatırımcı ve işletmeci lehine…” dedi. Tutanağın devamında ise sektör örgütlerinin lehlerine yapılan bu düzenlemelerden genel olarak memnun olduklarının ancak yeterli bulmadıklarının görüldüğünü söyledi.
Teklif kanunlaşırsa ne olacak?
Doğa ve yaşam savunucuları teklifle beraber yapılmak istenen değişiklikleri şöyle sıraladı:
- Maden şirketlerinin 12 ay ruhsatsız çalışması, işletme izin alanı dışına cezasız bir şekilde taşması, devlete olan borçlarına göz yumulması sağlanıyor.
- Havaya bir sürü kimyasal ve zehirli gaz salan, araba lastiği, orman ürünleri ve çöp yakarak elde edilen enerji “yenilenebilir” sayılıyor ve teşvik ediliyor. Biyogaz santrallarının önü daha da açılıyor.
- Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destek Mekanizması (YEKDEM) kapsamı genişletilerek Karadeniz derelerinde ekolojik yıkımlara ve sel felaketlerine neden olan HES’lerin sayısının artmasın neden olunuyor.
- Cumhurbaşkanı izni ile T.C. Kanunlarından muaf enerji şirketleri kuruluyor.
- Enerji yatırımları için gereken taşınmazlar kolayca, kamu yararı kararı olmaksızın istimlak ediliyor ve halkın, köylünün toprakları sermayeye peşkeş çekiliyor.
- Dağıtım şirketlerine çeşitli kolaylıklar sağlanarak daha fazla kar elde etmeleri sağlanıyor.
- Ülkemizin her yerinde köylüleri ve halkı canından bezdiren, ekolojik yıkımlara yol açan, havayı, su kaynaklarını ve tarım alanlarını kirleten ve HES’ler, JES’ler ve RES’lere YEKDEM destekleri devam ettiriliyor. Tutanakta ilgili Bakan’ın verdiği bilgiye göre yalnız 2019 yılında YEKDEM’den bu şirketlere aktarılan teşvik 25 Milyar TL. Her derede sayısız HES vardı, artık her rüzgar alan tepede sayısız türbin görmeye başladık ve her jeotermal kaynak yakınında tarım alanı vb demeksizin JES’lere tanık olduk. Şimdi bunların sayısı kontrolsüz bir şekilde verilen teşviklerle daha da arttırılıyor.
“Ekolojik yıkım var”
“Bir kez daha yineliyoruz, kanun teklifinde halk yok, enerji demokrasisi yok, enerji tasarrufu yok, enerji verimliliği yok, ekolojik duyarlılık yok.
“Ne mi var? Enerji ve maden şirketlerine daha fazla destek, daha fazla kıyak, kamu denetiminin ortadan kaldırılması, tüm yetkilerin tek adamda, Cumhurbaşkanı’nda toplanması, karın şirketlere, zararın halka yıkılması ve ekolojik yıkım var. Torba yasa teklifini geri çekin!” (TP)