Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Temmuz ayında açıkladığı Tüketici Fiyatları Endeksine (TÜFE) göre elektrik, margarin, kömür fiyatı, tüp gaz, taze fasulye, mercimek, motor yağları, çay, mısırözü yağı gibi başta olmak üzere günlük hayatta sıklıkla tüketilen her şeye yüzde dört ile yüzde 29,85 oranları arasında zam geldi.
Ağustos ayının ilk günlerinde doğalgaza gelen zammın oranı 18,25’ti.
bianet Eminönü’nde halka son bir ayda yapılan zamlardan nasıl etkilendiklerini sordu.
"Giderler artıyor, gelir yerinde sayıyor"
40 yaşındaki öğretmen kadın “Zamlardan çok etkileniyoruz. En önemlisi mutsuz hissediyoruz. Faturalardaki artış belimizi büküyor. Gelirimizde bir değişiklik yok ancak giderler arttıkça artıyor” diyor.
“Memura, işçiye, emekliye yüzde 2 ile 4 arasında zam yapılıyor, her gün tüketmek zorunda olduğumuz ürünlere yüzde 18” diyen 60 yaşındaki memur emeklisi Necdet Gökkaya’ya göre “zamlar en çok memuru, işçiyi, emekliyi etkiliyor.”
“Tatile çıkamıyoruz, et alamıyoruz. Uzaktaki bir yakınımız ölse cenazesine gidemiyoruz. Memleketin balını vekiller yiyor, kazığını biz.”
Emekli memur olan 54 yaşındaki Mahmure Gökkaya “Zamları yapan bakanlar memur maaşıyla bir ay yaşasınlar. Zamları sonra konuşalım” diyor.
Zamların bu kadarla kalmayacağını düşünen 45 yaşındaki erkek memur zamlar nedeniyle en çok sosyal hayatlarının etkilendiğini belirtiyor.
“Ekonomi uzmanları anlatıyorlar. Enflasyon rakamları hesaplanırken bir sürü abuk sabuk ürün de dahil ediliyormuş. Örneğin uçak tekeri. Ben ne zaman ihtiyaç duyacağım ki uçak tekerine?”27 yaşındaki memur kadın ise zamların boşanmaları arttırdığı görüşünde.
“Çocuklar marka giyinmek istiyor. Alamayınca evde huzursuzluk çıkıyor. Zengin daha zengin, yoksul daha yoksul oluyor. Bu durum suç oranını da arttırıyor pek tabii ki.”
Neredeyse her şeye zam geliyor diyen 25 yaşındaki Cihangir Biberoğlu güvenlik görevlisi.
“Kendime Beşiktaş, kız arkadaşıma Fenerbahçe forması aldım. Ama orijinalini alamıyorum. Neden? Çünkü çok pahalı” diyen Biberoğlu’na göre şükretmekten başka yapacak şey yok.
"Bazen isyan ediyorum ama..."
Zamları yapanlara çok kızgın olduğunu vurgulayan 50 yaşındaki Hanife Çıplak ev kadını. Bu parasızlıkta en çok tatil köyü reklamlarına sinirleniyorum diyor.
“Ben hiç tatile gitmedim. Herkesin parası varmış gibi deniz, kumsal, havuz gösteriyorlar. Zaten bozuk olan sinirlerim zıplıyor. Benim tatilim işte burası, Eminönü’ndeki bu gölgelik.”
Çocuklarının reklamlarda gördükleri kıyafetleri almak istediklerini belirten Çıplak “Yapamayınca bazen isyan ediyorum ama elimden de bir şey gelmiyor” diyor.
48 yaşındaki esnaf Sevtap Kandemir evlerinde üç boğaz olduğuna 'şükrediyor':
“Şu sıcaklarda serin bir yere gidemiyoruz, denize giremiyoruz. Antalya, Bodrum, Çeşme’ye yolumuz düşmiyor. Ucuz diye köye gidiyoruz ancak.”
Eskiden iki kilo alırken şimdi bir kilo alabildiklerini ifade eden Kandemir de açıklanan enflasyon rakamlarının gerçek olmadığı görüşünde.
"Bunu muhakkak yaz" diyor: “Bakanların aldığımız maaşlarla bir ayı çıkartması imkansız.”(BÇ/EZÖ)
* Fotoğraflar Halit Bingöllü