“Halk TV’nin 5 gün boyunca ekranının karartılması bir sansür olduğu gibi kamu eliyle yayın kuruluşlarının hayatına son vermek de demokratik değildir. Özgürlüklere aykırıdır. RTÜK yasası bu nedenle acilen düzeltilmelidir.”
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) Halk TV’ye verdiği 5 günlük ekran karartma cezasıyla ilgili konuşan kanalın Gelen Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, cezayı sansür olarak nitelendirdi.
RTÜK’ün verdiği cezaların adil olmadığını savunan Toktaş, Halk TV’nin, ‘ülkenin bölünmez bütünlüğü ve Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı yayın yaptığı’ gerekçesiyle cezalandırıldığını belirterek “Aynı maddeden ikinci kez ceza aldık. Ayşenur Arslan’ın programına önce 5 kez program durdurma ardından 5 gün yayın durdurma cezası verildi. RTÜK aynı maddeden üçüncü cezayı keserse lisansımız iptal edilecek” dedi.
"RTÜK'ün demokratik derinliği yok"
Halk TV’nin cezanın durdurulmasına dönük hukuki girişimlerinin sonuçsuz kaldığını söyleyen Toktaş şöyle devam etti:
“Cezayı yargıya taşımıştık fakat çabalarımız ne yazık ki şu aşamada sonuçsuz kaldı. Yargılama sürecini kapsayacak şekilde yürütmeyi durdurma talebimiz kabul edilmedi ve Halk TV ekranı 5 gün karardı.
“3 Ekim Cumartesiye kadar yayın yapamayacağız. Ne yazık ki bu bir sansür. Bu ceza gazetecilerin haber verme ve söz söyleme özgürlüğünü engellerken halkın da haber alma özgürlüğü engelliyor. Dolayısıyla kelimenin gerçek anlamıyla ortada bir sansür var.
“RTÜK elbette bir takım yasal çerçeveler içerisinde bu kararları veriyor. Yani dışardan bakınca öyle gözüküyor. Fakat en nihayetinde bu ceza o yasaların yorumlanmasıyla verildi. Ayşenur Aslan’ın programındaki ifadeler iktidarın dış politika tercihlerini eleştiren nitelikte. Bağlamından kopartılan seçilmiş bazı ifadeler suç unsuru olarak değerlendirilmiş.
“Sonuç olarak ifade özgürlüğünden ne anladığımız ya da ifade özgürlüğünün genişliği ya da darlığı RTÜK’ün yasayı yorumlama biçimini etkilemiş. Programdaki eleştirilere verilen cezadan anlıyoruz ki RTÜK’ün demokratik derinliği yokmuş.”
"Geri dönüşü olan cezalar değil"
‘Ülkenin bölünmez bütünlüğü ve Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı yayın yaptığı’ gerekçesiyle verilen cezanın kendileri için trajikomik olduğunu ifade eden Toktaş, “Halk TV’nin bu maddeden ceza alması, Halk TV’nin yayın çizgisini bilenler açısından ancak mizah konusu olur” diyerek devam etti.
RTÜK’ün kendilerine üst sınırdan ceza vermek için bu maddeyi bahane ettiğini söyleyen Toktaş hukuki açıdan ise şu değerlendirmeyi yaptı.
“RTÜK’ün kuruluş yasasında bir garabet var. Yayın kuruluşları kamusaldır. Tabii ki ticari bir kuruluştur ama aynı zamanda öncelikle halkın malıdır. Halkın haber alma hakkına aracılık yapar.
"Burada yayıncılara herhangi bir ticari işletmeye uygulanan prosedürler uygulanıyor. Bir işletmenin vergi cezası aldığını düşünelim. O işletme vergi cezasını ödüyor, sonra davasını açıyor, kazanırsa parasını geri alıyor. Yayın kuruluşları açısından durum böyle olamaz, herhangi bir ticari işletme mantığıyla ceza uygulaması yapılamaz. Çünkü o süreçte halkın haber alma hakkı engellenmiş oluyor.
“Yayın durdurma ya da lisans iptali geri dönüşü olan cezalar değil. Kaldı ki bizim mahkememiz de halen devam ediyor. Mahkemeden bizi haklı bulursa ne olacak?
"Yayın kuruluşu 5 gün yayınını yapamadı. Ya da sonrasında da kapatıldığını varsayalım. Telafisi imkansız bir sonuç doğmuş oluyor. Dolayısıyla RTÜK yasası hazırlanırken ya da yerleşik uygulamalarla bu hale getirilmişken ortada ciddi bir hukuk garabeti doğuyor. Bunun düzeltilmesi gerekir. Bu da bizim değil parlamentonun düzeltebileceği bir şey. Ya da bir mahkeme Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla durumu AYM’ye taşıyacak ama Türkiye’nin mevcut şartları içerisinde böyle bir mahkemenin çıkmasını beklemek hayal olur."
"Üzerimizde demokrasinin kılıcı var"
Gazete ve televizyonların kapanmaması gerektiğini söyleyen Suat Toktaş “Gazete ve televizyonlar tabii ki yasalarla denetlenmelidir ama kapatılması çok ağır bir karardır. Sonuç olarak kaybeden izleyici ve okuyucudur. Kamu eliyle yayın kuruluşlarının hayatına son vermek demokratik değildir. Özgürlüklere de aykırıdır.Halk TV için bir sonraki ceza aşaması yayın lisansının iptal edilmesi. Şu an üzerimizde demokrasinin kılıcı var. Halk TV yayına geri döndükten sonra o kılıcın altında yayıncılık yapılmaya çalışılacak” ifadelerini kullandı.
RTÜK’ün bağımsız olmadığını söyleyen Toktaş “Parlamentoda çoğunluğu sağlayanlar RTÜK’te de çoğunluğu sağlıyor. Sonuç olarak kararlar siyasetin gölgesinde çıkıyor” dedi. (HA)