Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kapatılmasıyla bağımsız kalan 19 milletvekili meclisten istifa etmeyeceklerini, parlamento zemininde mücadeleye devam edeceklerini açıkladılar. DTP'liler Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) çatısı altında siyasete devam edecekler.
Anayasa Mahkemesi'nin partiyi kapatırken siyaset yasağı getirdiği eski DTP eşbaşkanı Ahmet Türk, bugün BDP'de yaptıkları toplantının ardından yaptığı basın açıklamasında siyasilere yaptığı çağrıda da barış, kardeşlik ve demokrasi için birlikte hareket etmelerini istedi.
Uras da katılabilir
Türk, bağımsız milletvekili Ufuk Uras'la da konuşacaklarını, parlamentoda kaldıkları için grup kurmanın önemli olduğunu söyledi. Kapatma kararının ardından DTP'lilere destek vereceğini söyleyen Uras da katılırsa, 20 milletvekili mecliste BDP grubunu kurabilecek.
2007 seçimlerinde bağımsız olarak seçime giren 22 Bin Umut adayı parlamentoya girmişti. Uras, Özgürlük ve Dayanışma Partisi'ne geçmiş, daha sonra oradan istifa etmişti. 21 kişiyse DTP'ye katılarak grup kurmuş, Anayasa Mahkemesi'nin Türk ve Aysel Tuğluk'un milletvekilliklerini düşürmesiyle grup da bozulmuştu.
Halk, aydınlar, Öcalan...
Türk, partinin kapatılmasının ardından aldıkları karardan vaz geçerken halktan, sivil toplum örgütlerinden, aydınlardan gelen çağrıları dikkate aldıklarını söyledi. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın da bu hafta avukatlarıyla yaptığı görüşmede "parlamento zeminin terk edilmesinin doğru olmadığını ilettiğini" belirtti.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'la görüşmesinde bu konunun gündeme gelmediğini vurgulayan Türk bakanın nezaket ziyaretinde bulunduğunu söyledi.
Barış ve demokrasi için
Türk, şimdiye kadar altı kez partilerinin kapatıldığını, yedinci kez demokratik mücadelede devam kararı almalarını herkesin görmesi gerektiğini, demokrasi ve barış da ısrar ettiklerini vurguladı.
Parti kapatma kararını eleştiren Türk, "Kararı hukuki görmüyoruz. Büyük bir ayıp. Bu mantığı aşmamız lazım" dedi.
Türk, demokrasi güçlerinin biraraya geleceği bir oluşumun gerekli olduğunu, çatı partisi çalışmalarının bugün daha da önem kazandığını da vurguladı:
"Türkiye halkının, Kürt halkının, farklı inançların, emekçilerin vicdanı olacak bir siyasi oluşumu da ortaya çıkarmamızdır. Eğer bunu ortaya çıkarabilirsek ve demokrasi mücadelesini verebilirsek, o zaman Türkiye’yi değiştirebiliriz. Demokrasiyi sağlayabiliriz. Özgürlüklere kavuşabiliriz. Bugün mücadele gerçekten demokrasiye inananların, inançların kendini özgürce ifade edebileceği, emekçinin hakkını savunacak bir Türkiye partisine ihtiyaç var."(EÜ)