Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Bu ülkede her yurttaşın tiyatro yazma, yapma, izleme, oynama hakkı vardır. Ülkede artık kaba bir siyaset hâkim ve bu mesele artık çok can sıkıcı bir hal almaya başladı. Ne yapsın sanatçılar, yaşamasınlar, oyun yazmasınlar mı?”
"Ne yapsın yani insanlar, yaşamasın mı ne yapsın? Bu ülkede cumhurbaşkanlığına aday olmuş bir siyasetçi ve cezaevinde kitap yazıyor. Bakan bu kişiye saldırıyor."
"Kadir İnanır gibi sanatçıların bu ülkede olması bizim için onur kaynağı ama siyasetçiler bunu göremiyor. Ben bunu nasıl anlayabilirim?"
Sanatçı Halil Ergün, öfkeli ve kaygılı. Kaygısının nedeni, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Kadir İnanır’ı hedef göstermesi.
Sanatçı Jülide Kural, HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Devran" kitabını okuma tiyatrosu olarak sahneye taşımış ve oyun 11 Ocak Cumartesi akşamı izleyici ile buluşmuştu. Basında da geniş yer bulan oyuna katılım yoğundu.
TIKLAYIN - "Devran" İzleyici İle Buluştu: Dayanışmayı Kadınlar Başaracak
TIKLAYIN - Jülide Kural, Demirtaş'ın "Devran"ını Sahneye Taşıdı
Oyunun ardından açıklama yapan Soylu, "Elinizdeki, kanları tiyatro oyunları ile temizleyemezsiniz" ifadelerini kullandı. Tiyatroda izleyici olarak bulunan sanatçı Kadir İnanır'a da hitaben "Eksik yapmışsınız Kadir Efendi" dedi.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; İçişleri Bakanı Soylu, şunları söyledi:
"Selahattin Demirtaş bir tiyatro yazıyor. Birileri de karşısına geçip o tiyatroyu seyrediyor, alkışlıyor. Eksik yapmışsınız Kadir Efendi. Eksik yapmışsınız o tiyatroya gidenler. O tiyatronun bir tarafına şehit edilen Yasin Börü'nün de fotoğrafını assaydınız, katledilen 39 kişinin de fotoğraflarını assaydınız. Elinizdeki, kanları tiyatro oyunları ile temizleyemezsiniz. Bu milleti de aldatamazsınız. Bu ülkeyi de bölemeyeceksiniz. Yurt dışına gidip kulaklarına üflenen birtakım telkinlerle Türkiye'nin huzurunu bozamayacaksınız. Türkiye eski Türkiye değil."
"Aklım almıyor"
Sanatçı Halil Ergün, Soylu’ya tepki gösterdi.
“İBB Başkanı diyor ya ‘Kanal İstanbul siyasi değil hayatidir’ diye. Artık bu meselede öyle. Bu ülkede sanatçıların varlığı da bu noktaya gelmiştir. Ne yapalım yani? Yaşamayalım mı? Üretmeyelim mi?
“Ne yapsın yani insanlar, yaşamasın mı, ne yapsın? Bu ülkede cumhurbaşkanlığına aday olmuş bir siyasetçi ve cezaevinde kitap yazıyor. Bir sanatçı da bunu sahneye taşıyor. Bakan buna saldırıyor.
“Aklım almıyor. Hiçbir mantık bana bunu açıklayamıyor. Nasıl oluyor da ülkenin bir bakanı, bir sanatçı hakkında bu sözleri söyleyebiliyor."
‘Kadir İnanır bu ülkenin yüz akı'
“Kadir İnanır bu ülkenin en önemli sanatçılarından biri. Bu toplumun, sanatın yüz akı. O, bu ülkedeki toplumsal sorunlara karşı sorumluluk almış bir isim, siz onu nasıl bu şekilde hedef alabiliyorsunuz? Dehşet verici. Kadir İnanır gibi sanatçıların bu ülkede olması bizim için onur kaynağı ama siyasetçiler bunu göremiyor. Ben bunu nasıl anlayabilirim?“
"Yaşamı ve yaşatmayı seçen insanlar, sanatçılar bu şekilde hedef gösterilmesini kabul edemiyorum. Sanatçılar toplumsal görevleri gereği zaten yaşamı savunuyorlar, bunu sahneye taşıyorlar. Bunun neresi siyasetçileri rahatsız ediyor? Bu ülkede artık siyasetçiler gibi düşünmeyen insanlar yaşamasın mı? Siyasetçilerle aynı fikirde değiller diye sanatçılar yaşamasın mı bu ülkede?"
"Sanata saldırıyor"
"Sanat yaşamı savunur. Oraya gidenler de yaşamı savunan sanatçıları izliyorlar. Ayrıca, Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu'nun da izlemesi çok anlamlı. Sahnede Jülide Kural var, sanatçı. Ona da bir saldırı bu. Ben bunu kabul edemiyorum.
"Oyunu seyretmeye gidenlere müdahale ediyor. İçişleri Bakanı'nın işi mi bu? Sanata, sanatçıya müdahaledir bu. Halkın neyi izleyip ne izlemeyeceğine müdahale ediyor." (EMK)