Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Haliç Üniversitesi’nin faaliyet iznini geçici olarak durdurdu. Üniversite yönetimi İstanbul Üniversitesi tarafından bir yıl süre ile geçici olarak devralındı.
YÖK, gerekçe olarak "Kötü yönetim" dedi. Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Av. Mansur Topçuoğlu “Tamamen hukuksuz” dediği uygulamaya karşı hukuki mücadeleyi başlatacaklarını söyledi.
bianet'e konuşan Eğitim ve Bilim Emekçiler Sendikası İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi Görkem Doğan, üniversitenin faaliyet izninin durdurulmasına yol açan sorunların ne olduğu, ne kadar süredir devam ettiğine dair bilgilere ulaşılamadığını söyledi. Sürecin şeffaf olmamasının sorunlu olduğuna dikkat çekti.
YÖK “Kötü yönetim” dedi
YÖK’ün Haliç Üniversitesi ile ilgili kararını Anadolu Ajansı 13 Mayıs’ta duyurdu. Habere göre 12 Mayıs’taki Yükseköğretim Genel Kurulu toplantısında, YÖK Denetleme Kurulunun Haliç Üniversitesinde yaptığı 2014-2015 eğitim-öğretim yılı genel denetimlerindeki tespitleri incelendi.
YÖK Denetleme Kurulu, "Kötü yönetim sonucunda ortaya çıkacak risklerin bertaraf edilmesi, öğrenci ve öğretim üyelerinin haklarının korunması, eğitim ve öğretimin devam edebilmesi ve faaliyetlerin sürdürülebilmesi için ilgili mevzuat hükümlerince, kamusal sorumluluk gereği geçici bir tedbir olarak üniversitenin faaliyet izninin durdurulması" önleminin uygulanması yönünde karar verdi.
Topçuoğlu: Polis geldi
Topçuoğlu, aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Yeni Yüzyıl Gazetesi’nin haberine göre 13 Mayıs’ta İstanbul Üniversitesi rektörünün polisle üniversiteye geldiğini şöyle anlattı:
“Sabah üniversiteye geldiğimiz zaman 5. katta İstanbul Üniversitesi’nin rektörü, yanında 10-15 tane koruma görevlisi ve polisle bizleri bekliyordu. Biliyorsunuz ben aynı zamanda bir avukatım. Burada ne yaptıklarını sordum ancak bize hiçbir belge sunamadılar.”
Yönetim garantör üniversitede
Haliç Üniversitesi sitesinde, Mütevelli Heyeti'nin 13 Mayıs tarihli toplantıda aldığı kararlar yayınlandı. Üniversite Mütevelli Heyeti kararında Haliç Üniversitesine yeni bir rektör atanıncaya kadar bu görevi, Prof. Dr. Abdurahman Eren’in yürüteceği belirtildi.
Haliç Üniversitesinin yönetiminin bu üniversitenin garantörü olan İstanbul Üniversitesi tarafından geçici olarak devralınarak bir yıl süreyle yürütmesine karar verildiği belirtildi.
Üniversitenin garantör üniversiteye devredilmesiyle ilgili İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak’ın "Garantör İstanbul Üniversitesi Rektörü ve Mütevelli Heyeti Başkanı" ve Prof. Dr. Abdurahman Eren’in "Vekil Rektör" sıfatıyla imzaladıkları bir duyuru yayınlandı.
Açıklamada “İstanbul Üniversitesinin garantör üniversite olması tamamıyla Haliç Üniversitesi kurucularının talep ve arzusuyla gerçekleşti” denildi.
YÖK, aynı gün Eren'in vekil rektörlüğünü onayladı.
"Hukuki haklar korunacak"
Üniversite Rektörlüğünden de “Haliç Üniversitesi akademik, idari personelimizin ve öğrencilerimizin hukuki hakları korunacak olup, çalışanlarımızın çalışmalarına, öğrencilerimizin eğitim ve öğretim faaliyetleri devam edeceklerdir” açıklaması yapıldı.
Dayanak, değişen yönetmelik
Üniversite sitesindeki duyurulara göre YÖK’ün kararının dayanağı Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 25. maddesinin d fıkrasının 2. bendi.
Söz konusu bent; “Vakıf yükseköğretim kurumlarının eğitim öğretim ile idari, mali ve ekonomik faaliyetlerinin gözetim ve denetimi ile inceleme ve soruşturma faaliyetlerine kasten engel olunması” halinde “Faaliyet izninin geçici olarak durdurulması”nı öngörüyor.
Aynı yönetmeliğin 26. maddesi, faaliyet izninin geçici olarak durdurulması kararının alındığı tarihte vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyeti başkanı, üyeleri ile rektörü veya müdürünün görevleri sona erdiğini belirtiyor.
Her iki madde de yönetmelikteki değişikliğin 19 Kasım 2015’te Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla yürürlüğe girmişti.
Doğan: Süreç şeffaf olmalı
Görkem Doğan, yönetmelik değişikliğinden önce de vakıf üniversitelerinde sıkıntı olduğunu, son süreçte de şeffaflık olmamasının sorun yarattığını söyledi.
“Vakıf Üniversiteleri’nin kamusallaştırılmasını savunuyoruz. Vakıf üniversitelerinin kendisi sıkıntılı. Parası olan her iş insanının eğitimde para olduğunu düşünerek kar amacı gütmemesi gereken kurumlar olmasına rağmen böyle olmayan vakıf üniversitesi kurması bir sorun.
“Faaliyet iznini durdurma sürecinin sorunu ise şeffaf olmaması. Bu sürece nasıl gelindi bilmiyoruz. Vakıf üniversitenin durumu, YÖK denetiminin içeriği, garantör üniversiteye neden devredilmesi gerektiğini bilmiyoruz.” (BK)