Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) yeni anayasa süreciyle ilgili bilgilendirme ve fikir alışverişi amacıyla "Anayasa Yapım Sürecine Toplumsal Katılım" konulu konferans düzenledi.
Elit Hotel'de düzenlenen toplantının sabahki oturumunda, BDP Eş Genel Başkanı Meral Danış Beştaş, BDP milletvekili ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Sırrı Süreyya Önder ve Komisyon Danışmanı Özgür Sevgi Göral, anayasa süreciyle ilgili bilgi verdi.
Meral Danış Beştaş, anayasa tartışmalarında partilerin önermelerinin açıklanmasının yasak olmasına BDP olarak baştan beri karşı çıktıklarını, halkın kendisini ilgilendiren bu süreçten haberdar edilmesi gerektiğini söyledi.
Beştaş'ın anayasa yapım sürecine dair konuşmasından satır başları:
* Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın yaptığı 12 toplantıdan şu sonuç çıktı: toplumun yüzde 74'ü anayasayı beğenmiyor; yüzde 63'ü yeni bir anayasa istiyor. Ortak sonuçta adalet, özgürlük ve eşitlik kavramı yer alıyor. Farklı görüş ve fikirlerin serbestçe ifade edilmesine yüzde 88'i olumlu yanıt verdi.
* Anayasa Uzlaşma Komisyonu 10 Mayıs'tan beri devam ediyor. 401 kurum ve kuruluş anayasaya dair görüşlerini belirtti. 82 bin tane de kişisel görüş var.
* Bugüne kadar 40'a yakın madde görüşüldü. Uzlaşma sağlanamayan noktalarda parantez açılıyor. nsan onuru, işkence, yaşam hakkı, bilim sanat, kişisel verilerin sağlanması gibi 10 maddede uzlaşma sağlandı.
* Her maddeye kamu düzeni, genel ahlak, kamu sağlığı gibi konularda özel sınırlama getiriliyor. Biz şablon sınırlamaların olamayacağını, her hak kategorisine kendine özgü sınırlama getirilebileceğini belirttik. Bu da ancak kuvvetli suç şüphesi ve başkalarının hak ve özgürlüklerini kısıtlama olabilir.
* Anayasanın en temel maddesi eşitlik ve ayrımcılık bir ay tartışıldı. Biz, AVM'lerdeki ayrımcılığa kadar her şeyi tartıştık.
* Anadil ile ilgili Türkiye toplumu ne düşünüyor? Kurumların yüzde 98'i anadilde eğitim ve öğretim ile ilgili görüş bildirmiş. Yüzde 69'u anadilde eğitim istemiş. Adil yargılanma hakkında anadili tartıştık, tercih ettiği dilde istedik; kabul edilmedi.
* Çocuk hakları konusunda, "her çocuk kendi dili ve kültürüyle yaşar" maddesi kabul edilmedi.
* Din ve vicdan özgürlüğü kapsamında devlet bütçesinin farklı inanç gruplarına eşit bölüştürülmesini istedik ama burada da yalnız kaldık. Tek kazanım, bir dine inanmamayı anayasa koydurmak oldu.
* Cinsiyet eşitliği bizim en çok tartıştığımız konulardan biri. "Kamu hizmetine girme hakkında cinsiyet eşitliği esas alınır" maddesi kabul edildi. Ancak kadın kotasına destek alamadık.
* Sadece BDP'nin üzerinde durduğu konular şunlar: Vicdani red hakkı, kültürel hak, anadil hakkı, barış hakkı, internete erişim hakkı, sivil toplumun geliştirilmesi, temel gelir hakkı, uluslararası hukukun uygulanması hakkı.
Göral: Barış hakkı ve hakikat hakkı temel haktır
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Genel Meclis Üyesi ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu danışmanı Özgür Sevgi Göral, ekonomik v sosyal haklar konusuna nasıl baktıklarını açıkladı.
Göral, Meclis Anayasa Komisyonu'na verdikleri önerileri temel başlıklar halinde şöyle sıraladı:
* Tüm çalışanlar için genel grev hakkı,
* Sosyal güvencesiz çalışma yasağı,
* Ev içi emeğin tanınması ve kadınların sosyal haklarının güvence altına alınması,
* Konut ve barınma hakkı. Türkiye'de kentsel dönüşüm projeleri adı altında insanlar evlerinden çıkartılıyor ve bu projeler demokratik mekanizmalarla işlemiyor. Zorla tahliyeler anayasal düzeyde yasaklanmalı,
* Arazi kullanımı toplumsal yararla ilişkili olarak gerçekleşmesi gerekir. Araziler rant sağlayan alanlar değil, insan yararına kullanılması gereken yerler olması zorunludur,
* Temel gelir hakkı. Tüm yurttaşların temel ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalı,
* Temiz suya ve sağlıklı gıdaya erişim hakkı.
Göral, bu önerilerinin çoğunun komisyondakiler tarafından romantik ve aşırı bulunduğunu belirterek, önerileri kendilerinin sıralamadığını, dünyanın pek çok anayasasından örnekler aldıklarını söyledi.
Göral, temel haklar bağlamında BDP olarak iki yeni maddeyi tartışmaya açmayı düşündüklerini ifade etti: Barış hakkı ve hakikat hakkı.
"Bu toplumda yaşayan herkesin barış içinde ve şiddetten uzak yaşama hakkı var. Bu bağlamda bireysel silahlanma, savaş kışkırtıcılığı, militarist politikaları desteklemeyi, ırkçı, cinsiyetçi, ayrımcı ve her türlü nefret suçu içeren pratik ve söylemleri anayasal düzeyde kabul edilemez olmasını tartışacağız."
"Hakikat hakkının da temel bir hak olduğunu düşünüyoruz. Devlet arşivi değil tüm yurttaşlara her türlü bilgi ve belgenin açılması gerektiğini düşünüyoruz."
Önder: Genel ahlakın anayasayla ne ilgisi var?
Bu toplantının yapılmasının gayet insani nedenlere dayandığını belirten BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, komisyon çalışmalarının başlamasıyla ana akım medyanın kendilerine kapatılmasının aynı zamana denk gelmesine dikkat çekti.
"Televizyonda altı kanalda Kürt sorunu tartışılıyor ama aralarında bir tane Kürt yok. Anayasa meselesi de biraz böyle yürüyor."
"hakkımızda çeşitli iddialar ortaya atılıyor ama 'Öyle değil' diye bültenler gönderiyoruz, resmi açıklamalar yapıyoruz ama bunların hepsi davulcunun yellenmesi misali, gürültünün arasında kaybolup gidiyor. Toplantıyı düzenlememizin birinci gerekçesi bu."
"Bu komisyon güya yeni bir anayasa yapacak. Bir dövmeci anekdotu vardır; bir adam aslan dövmesi yaptırmaya karar verir. Gider dövmeciye ilk iğneyi yediği zaman yerinden fırlar. Aslanın neresini yapıyorsun der. Dövmeci kuyruğunu der. Bunun üstüne adam da boş ver, kuyruğu da olmasın der."
"Komisyonun anayasaya yaklaşımı böyle. Hak ve özgürlükleri sınırlandıracağız diyorlar. Sınırlamayı da milli güvenlik, kamu düzeni ve genel ahlaka dayandıracaklarmış."
"Ben de komisyon da dedim ki, bu üçüne bir de aile terbiyesini ekleyelim, kabul ederseniz, altına imza atacağım."
"Aile terbiyesinin anayasayla ne alakası var dediler. E genel ahlakın anayasayla ne ilgisi var?"
"Şu anki anayasa maddelerinin bir kararnamelik canı var. Kararnameyle bir maddeyi değiştirin, iyi niyet görelim diyoruz. Yeni anayasayı beklememizi söylüyorlar. Ama kendilerinin yeni anayasa için önerdikleri maddeler de mevcut olandan daha geri. Yüke gelince kuş, uçmaya gelince deve misali."
Toplantıya, BDP miiletvekilleri Hasip Kaplan, Sebahat Tuncel, Blok vekili Levent Tüzel, çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile akademisyenler katıldı. (NV/EKN)