Hakkari'de ilk kez mi bir kitapevi açılıyor?
Evet ilk defa bir kitapevi açılıyor. Tabi biraz acemilik biraz da heyecan var; çünkü ilk defa böyle bir çalışmanın içersinde yer alıyorum. Kadın Merkezi (KAMER), 3 - 4 ay boyunca Hakkari'de toplantılar yaptı, zaten ben de bu şekilde tanıştım KAMER'le.O çalışmalardan sonra bizleri Diyarbakır'a davet ettiler. Normalde 9-10 kişiydik.
Bu kitapevini açma fikri ilk nasıl ortaya çıktı?
Biz,yeteneklerimiz ölçüsünde neler yapabiliriz Hakkari'de kadınlar olarak diye düşündük ve böyle başladık. Benim eskiden beri içimde bir kitapevi açma düşüncesi vardı. Sermayem falan da yoktu tabi ki, olursa kitapevi açarım hayaliyle yaşıyordum. Biraz kısmet biraz da şans... Bir avukat arkadaşıma da anlattım bunu, o da memnuniyetle karşıladı. Neden olmasın dedi. Ve bu fikri KAMER'e sunduk, KAMER de kabul etti, destekledi.
Peki kitapevi şu anda hangi aşamada?
Şuanda her şey tamam, sağ olsun Fatma arkadaşımızla İstanbul'daki kitapevleriyle konuştuk, kitaplarımız tamam. Pazartesiden itibaren kitaplar da Hakkari'ye gönderiliyor.
Yani size nasıl anlatayım! Duvardaki boyasından rafına,kitapevlerindekilerin de desteğiyle (sağ olsun herkes yardımcı oldu, çok büyük destek verdi) her şey tamamlandı. Yayınevi sahipleri de taktirle karşıladılar, ellerinden geleni yapacaklarını söylediler.
Peki karşınıza çıkan engeller oldu mu?
Hayır, ben zaten genellikle destek gördüm.Hakkari'de ben bir mağazada çalışıyordum. Dört yıllık bir esnaflığım var benim. Tecrübe süper!!! Aldığım eleştiriler şu yöndeydi; kitap çok sermayesi, kârı olan bir şey değil; giyim, butik aç, para kazan diyenler oldu.
Gerçekten içten, samimi söylüyorum parayı düşünmüyor değilim (gülüşmeler), ama ilk etapta Hakkari'de bir kitapevi yok, bunu düşünüyorum. En azından hem kendimi geliştirmiş olurum birçok kitabın arasında.
Burası nasıl bir yer olacak? Merkez gibi bir şey diyebilir miyiz?
Zaten bize destek verecek birçok kadın var. Tam da dediğiniz gibi bir yer olacak. KAMER'in ikinci bir toplantısına katılmak isteyen de birçok kadın var.
KAMER'in Hakkari ile ilişkisi nasıl sürüyor?
İşin gerçeği,Hakkari kendi köşesinde kalmış,sosyal etkinliklerden, kültürel çalışmalardan çok yoksun kalmış bir yer. Hepimiz bunun eksikliğini çok çok yaşadık, bazen haftada bir gazete bulduğumuz bile olurdu.
Adı nedir kitapevinizin?
Okyanus...
Neden Okyanus?
Onu çok düşündük nasıl bir isim olsun diye. Ben günlerce gazetelere,dergilere baktım. Derinlikli, herkese hitap edebilecek bir isim olsun istedik. Bir gece 2'ye - 3'e kadar gazeteleri karıştırdım. Okyanus adı geçti ve neden olmasın dedim,çok da anlamlı olur dedim.
Okyanus Hakkari'de olmayan şeylerin de temsilcisi diyebilir miyiz?
Evet diyebiliriz. Denizin de olmadığını düşününce böyle bir düşünceye varmak mümkün. Hakkari'de dört yıl çalıştığım yerdeki patronum, öğretmenler, arkadaşlarım kitap para getirmez, dikkatli düşün dediler. Yine de inat ettim, tabi esnaf olduğum için, destek aldığım yerler de vardı. Mesela okul müdürleri, tugay, karakollar, dershane sahipleri destek verdiler benim bu isteğime.
Umarım Okyanus Hakkari'de özellikle kadınlara nefes aldıracak bir yer olur...
Kesinlikle, zaten ilk etapta kadınları göz önünde bulundurdum. Mesela okula giden ama maddi durumu kötü olan, kitap bile alamayan gençlere yardım etmek gibi kendimizce destekler de vereceğiz. Dediğim gibi Hakkari koşulları ağır bir yer. Birçok kız arkadaşım kimi ilk, kimi ortaokulda kimi lisede okulu bırakmak zorunda kaldı maddi imkansızlıklar yüzünden.
Ben de bir lise mezunuyum, ben de zorluklar yaşadım, liseyi de bırakmak zorunda kalıyordum ki, kendi kendimi toparladım.
Peki Okyanus'ta yalnızca siz mi çalışacaksınız?
Bir tek ben varım şu an. Zaten başka birini almam mümkün değil, çünkü ilk etapta belki o arkadaşın maaşını karşılayamama durumum olabilir. Ama gönüllü çok insan var. Arkadaşlarım şimdiden arıyorlar,istersen sen şimdi kitapları gönder biz raflara dizelim diye. Onlar benden de heyecanlı yani! (ÖÖ/BB)