Hakkari Başsavcılığı, 16 yaşındaki C.E.'ye poliste ve cezaevinde işkence yapıldığı iddiasıyla ilgili bir kez daha takipsizlik kararı verdi. C.E.'nin avukatı Fahri Timur, itiraz ettiklerini, Van Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını beklediklerini bianet'e söyledi.
Polislerin geçen yıl Newroz gösterilerinden sonra kolunu bükerek gözaltına aldıkları kameralarca kaydedilmişti. C.E. daha sonra Hakkari Emniyet Müdürlüğü'nde ve kapatıldığı Hakkari Kapalı Cezaevi'nde kendisine işkence yapıldığını anlatmıştı.
"Savcı işkenceyi bulgulayan raporu dikkate almıyor"
Timur'un verdiği bilgiye göre, savcılık işkencenin saptanmasında uluslararası standart olan İstanbul Protokolü'ne uygun olarak Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) hazırladığı raporu dikkate almadı. Timur durumu şöyle özetliyor:
"Bu rapor, C.E.'nin kolundaki ve diğer bölgelerdeki zararları belgeliyor. Bunların C.E.'nin anlattıklarıyla uyuştuğunu da gösteriyor. En önemlisi, C.E.'nin işkence nedeniyle yaşadığı travma sonrası stres bozukluğunu da belgeliyor.
"Savcılığın lehte ve aleyhte bütün kanıtları toplaması, mağdurun mağduriyetini gösterir belgeleri de dikkate alması gerekir. Savcılık, yalnızca gözaltı sürecindeki 'darp yoktur' diyen devlet hastanesi raporlarını ve bunları usule uygun bulan Adli Tıp Şube Müdürlüğü raporunu dikkate alıyor. Ama, TİHV raporu, bu raporların işkencenin saptanmasıyla ilgili usullere uygun olmadığını gösteriyor."
Dosya AİHM'de
C.E.'nin ailesi, geçen yıl Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmuştu. Timur, dosyanın görüşülmesini beklediklerini, bu dosyanın yalnızca işkenceyi değil, işkencenin etkin soruşturulmamasını da içereceğini söyledi.
Ne polislere ne cezaevi yetkililerine yargılama var
Timur'un verdiği bilgilere göre, savcılık polislerle ilgili ilk takipsizlik kararını Mart 2008'de verdi. Van Ağır Ceza Mahkemesi de itirazlarını reddetti. Ardından Hakkari Cezaevi yetkilileri, personeli ve doktoru hakkında da suç duyurusunda bulundular. Yine takipsizlik kararı verildi.
Timur, Adalet ve Sağlık Bakanlıklarına başvurdu. Bakanlık'ın isteği üzerine savcılık yeniden soruşturma açtı ve son takipsizlik kararını ağustos sonunda verdi.
C.E. yargılanıyor
Bu süreçte hiçbir polis yetkilisi ya da cezaevi yetkilisi yargı önüne çıkmadı. Ama Timur'un verdiği bilgiye göre, C.E. hakkında toplam 30 yıla yakın hapis istemiyle açılmış üç ayrı dava var. Bunlardan biri, Van'da. C.E. "terör örgütünün propagandasını yapmak"la suçlanıyor.
"Avukat olmak istiyor"
C.E.'nin babası H.E., Çocuklar İçin Adalet Çağrıcıları'nın 1 Eylül Barış Günü dolayısıyla İstanbul'da düzenlediği etkinlikte şunları söylemişti:
""Oğlum için 20 yıl ceza isteniyor. 'Baba ben küçüğüm, bana bu cezayı verirler mi' diye sordu. 'Oğlum, senden küçüklere ceza veriyorlar. Sana da verirler. Hukuk yok' dedim."
H.E. oğlunun işkence sonrasında psikiyatrik tedavi gördüğünü, ilaç almak zorunda olduğunu anlatmış, "Lise ikiye geçti. Hayalinde avukat olmak var. Ben de avukat ya da doktor olmasını istiyorum" demişti. (TK)