Hakimler Tecavüz Davasına Eril Bakıyor

Denizli’de bir akrabası tarafından tecavüze uğrayan H.İ’nin davası için Ezilenlerin Hukuk Bürosu Avukat’larından ve H.İ’nin avukatı Berna Yüksekdağ ve Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) sözcüsü Havali Mengi Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatları ve kadın örgütlerinin temsilcileri davayla ilgili izlenimlerini İHD İstanbul Şubesi'nde kamuoyuyla paylaştı.

7 Mayıs’ta başlayan davanın ilk duruşması hakkında konuşan H.İ’nin avukatı Berna Yüksekdağ  tecavüzcü A.Ç’nin sorgusunda cinsel istismar suçunu işlediği yönündeki suçlamayı kabul etmediğini belirterek H.İ’yi  tanıdığını ve olay günü görüştüğünü kabul ettiğini söyledi ve ekledi:

“A.Ç., H.İ.’nin kendisine ilgi duyduğu ve kendisiyle görüşmek istediği, uyuşturucu kullandığı ve ailesinin sahip çıkmadığı şeklinde hiçbir somut dayanağı bulunmayan ve inandırıcılıktan uzak  bir savunmada bulundu. Mağdur vekilleri ve mahkeme başkanı tarafından sanığa sorulan birtakım sorularda, sanık cevap vermekte zorlanmış, net bir cevap veremedi.”

“Savcı erkek üslubu kullandı”

Yüksekdağ  mahkemede erkek hakim ve savcının erkek egemen zihniyeti yansıttığını söyleyerek kadın hakimin müdahalesi olmadığını ifade etti. “Mahkemenin erkeklerden oluşan diğer üyelerinin onbeş yaşında tecavüze uğrayan bir kız çocuğunu koruma gibi bir irade söz konusu olmamış, tam tersi tecavüzün gerçekleşmesinde ‘katkısının ya da iradesinin’ olup olmadığı sorgulanmıştır” dedi.    

“Kadın hakimler tecavüz davalarına bakmalı”

Mahkeme heyetinin tek kadın üyesinin tutuklama talebinin red kararına itiraz ettiğini belirten Yüksekdağ kadın hakimlerden oluşan bir mahkemenin bu tip tecavüz davalarına daha duyarlılıkla ve erkek egemen önyargı ve bakışı olmaksızın daha sağlıklı olacağını belirtti.

 “Amca diye hitap etti mi?”

SKM İstanbul Sözcüsü Havali Mengi’nin A.Ç’nin çelişkili ifadelerinden, olayın gelişiminden, H.İ’yi arabaya koyduklarını gören tanıkların ifadelerinden H.İ’ye tecavüz edildiğinin çok açık bir şekilde göründüğünü söyledi. Özellikle hakimin tanıkların ifadelerini alırken A.Ç’nin H.İ’ye hap verip vermediğini, arabaya koyarken görüp görmediklerini sormayarak ona amca, abi diye hitap edip etmediğini sorduğunu söyledi ve bunun erkek egemen anlayıştan kaynaklandığını ifade etti.

“Rızası vardır ibaresi kaldırılmalı”

Kadına yönelik şiddet, tecavüz olaylarında faillere ağırlaştırılmış cezalar verilmeli vurgusunu yapan Mengi Türk Ceza Yasası’ndaki “rızası var” ifadesinin kaldırılması gerektiğini belirtti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda bir avukatın da davayı takip ettiğini belirterek şöyle konuştu: “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin tecavüzcünün tutuklanmasını istedi fakat gerekçelerini de yapsınlar.”

Kadın örgütlerinden davaya destek

SKM ve Özgür Genç Kadınlar gibi inisiyatiflerin bulunduğu “Kızım İçin Adalet İstiyorum” platformu, yürüttüğü çalışmalarında  H.İ’nin davasında çok sayıda basın açıklaması ve eylem gerçekleştirerek davaya destek oluyor.

İlk duruşmada H.İ’ye tecavüz eden A.Ç’nin tutuksuz yargılanmasına karar verildi. İkinci duruşma 03 Temmuz’da görülecek.

Ne olmuştu?

26 Şubat 2013 tarihinde Denizli’de 15 yaşındaki kız çocuğu H.İ akrabası A.Ç tarafından tecavüz edilmiş babasının şikayeti üzerine A.Ç önce tutuklanmış daha sonra yeterli delil olmadığı gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.  

Tecavüz olayından sonra H.İ’nin babası tepki göstererek sosyal paylaşım sitelerinde imza kampanyası başlatmıştı. (ZA/ÇT)