Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde devam etti.
36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM) Arel Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Umut Şah ve Dr. Efe Arık, Kadir Has Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Reyda Ergün'ün dördüncü; İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Taner Gören'in beşinci duruşması görüldü.
Duruşmaların tamamında akademisyenlerin avukatı Meriç Eyüboğlu, "mahkemenin tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği" gerekçesiyle mahkeme başkanının dosyalardan çekilmesi talebinde bulundu. Talebi kabul edilmezse başkanın reddini talep ettiğini söyledi.
Heyet, avukatın talebini reddederek duruşmaları 16 Ocak 2019'a bıraktı.
Mahkeme başkanı: Hakan Özer - Üyeler: Merve Akyüz, Gamze Nur Arslan - Savcı: Hasan Adalı.
Savcı mütalaasını yineledi
Akademisyenler Reyda Ergün, Taner Gören, Efe Arık ve Umut Şah duruşmada hazır bulundu.
Savcı tüm sanıklar için ayrı ayrı Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2 kapsamında "terör örgütü propagandası yapmaktan" ceza istediği esas hakkındaki mütalaasını yineledi.
Terörle Mücadele Kanunu 7/2Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. |
Ardından bütün müvekkilleri için söz alan avukat Meriç Eyüboğlu, heyet üyelerinde değişiklik olduğunu belirterek akademisyen yargılamalarında bir yılın geride bırakıldığını söyledi. Bir sene boyunca alınan kararları, mahkemelerin farklı uygulamalarını anlattı.
Hakimin reddi talebi
Savunmasının devamında hakimin reddi talebinde bulunan Eyüboğlu şöyle konuştu:
“Farklı ağır ceza mahkemelerinde süren davalarda farklı hukuka aykırılıklar yaşıyoruz. Sizin mahkemenizde çıkan kararları biliyorduk. Biz mahkemenizin verdiği üç gerekçeli kararı da okuduk. İkisi altı ay arayla verilmesine rağmen üç karar da kelimesi kelimesine birbirinin aynısı. Ancak mahkemeniz birleştirme kararlarını ‘kişiler ayrı ve farklı’ olduğu için reddetti.
“Biz bugün buraya gelirken verilecek kararı bilerek geldik. Adil yargılanma hakkını ihlal eden bir durum olduğu açık. Mahkemenizin tarafsızlık ilkesini ihlal ettiğini düşünüyoruz. Mahkemenizle herhangi şahsi bir problemimiz olmadan objektif olarak düşündüğümüzde mahkemeniz dosyadan mahkemenizin çekilmesi gerekir.
“Ancak heyetiniz değiştiği ve üye hakimler kararlarda olmadığı için başkan olarak sizin dosyadan çekilmenizi talep ediyoruz. Çekilmediğiniz takdirde talebimizin hakimin reddi olarak zapta geçmesini istiyoruz.”
Hakimin reddi talebinin reddi
Savcı, ara mütalaasında “Mahkeme başkanının reddi talebinin CMK 31. maddesi uyarınca geri çevrilip çevrilmeyeceği hususunda takdir mahkemeye aittir” dedi. Savcı, “Red talebi geri çevrilmeyecekse mahkemenin bir başkan ve üç üyeden teşekkül ettiği gözetildiğinde CMK 27. maddesi uyarınca talebin mahkeme başkanının katılmadığı heyet tarafından değerlendirilmesi mütalaa olunur” dedi.
Heyet, mahkeme başkanının reddi talebinin “yerinde olmadığı, red isteminin duruşmayı uzatmak için yapıldığı” gerekçeleriyle geri çevrilmesine karar verdi.
Karara ilişkin, sanık ve müdafine 7 gün içinde bir üst mahkeme olan 37. ACM’ye itiraz edebilecekleri ihtar edildi.
Akademisyen yargılamaları hakkında10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu. Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı. 10 Aralık itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 426 oldu. 39 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 2 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay hapis cezasına mahkum oldu. Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel, Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Gülhan Türkay'ın cezası hariç cezalarda hükmün açıklanması geri bırakıldı. Üstel’in ve Ersanlı'nın cezalarının ertelememe gerekçesi olarak "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmediği" ve "mahkemede suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığı" gösterildi. Türkay'ın gerekçesinde ise "sanığın talep etmediği" ifade edildi. Ancak heyet, Türkay'ı 2 yıl denetime tabii tutarak cezasını erteledi. TIKLAYIN - Akademisyen yargılamalarında cezalar Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava sürüyor. TIKLAYIN - Akademisyen Yargılamalarının Sayılarla Bir Yılı Birleştirme kararları 35. ACM, 33. ACM, 30. ACM, Mustafa Çakar başkanlığındaki 29. ACM ve 24. ACM'de akademisyen dosyaları birleştirildi. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Barış Akademisyenleri’nin beyanlarının tam metinlerine buradan ulaşabilirsiniz. |
(TP)