TESEV'in "Yargıda Algı ve Zihniyet Kalıpları" Raporuna göre hakim ve savcılar halk arasında "peygamber postunda oturdukları" kanısının yaygınlığına inanıyor, "arabuluculuk etme" endişeleri onlarda asosyal kimlikler geliştiriyor.
Hakim-Savcı Kimliğine İlişkin Kodlar
Rapor 51 görüşmeciyle derinlemesine mülakat yöntemi kullanılarak yapıldı. Araştırmanın ilk bölümü, sosyo-demografik özelliklere, yaşam standardına, sosyal ilişki dinamikleri ve sosyalleşme alanlarına ilişkin sorulardan oluşturulmuş. Araştırma evreni, kürsü hâkimleri ve adliyede görev yapan savcılar olarak belirlenmiş.
Raporun araştırmacıları Mithat Sancar ve Eylem Ümit, Adalet Bakanlığının hali hazırda görev yapan hakim ve savcılara ilişkin kayıtlarının tayinler, atamalar ve emeklilikler nedeniyle sık sık değiştiğini gözlemleyince, "tesadüfi örneklem" yöntemini, bir zorunluluk olarak seçtiklerini açıkladılar.
Bu bağlamda, eski adıyla DGM'lerde görev yapan hakim ve savcılardan çocuk mahkemelerinde görev yapan hakim ve savcılara kadar geniş bir yelpaze, araştırmanın örneklemine taşınmış. Görüşmecilerin 20'si Ankara'dan, 20'si İstanbul'dan, 5'i Trabzon'dan, 6'sı Diyarbakır'dan katılıyor. Görüşmecilere çoğu açık uçlu 74 soru sorulmuş.
Hakim ve savcıların yüzde 51'i 1943-1960 arası doğumlu; yüzde 47'si 1960-1975 arası doğumlu. Yüzde 73'ü Türkçeden başka dil bilmediğini söylerken, yüzde 27'si Türkçe'den başka bir dil biliyor ve kullanıyor. Birden çok yabancı dil bildiğini belirten sadece bir görüşmeci var.
Görüşmecilerin yüzde 29'unun annesinin okuma yazma bilmiyor. Yüzde 39'unun annesi ilkokul mezunu olduğunu, yüzde 88'inin annesi ev hanımı, yüzde 26'sının babası çiftçi, yüzde 24'ünün babasıysa daimi işçi.
Hakim ve savcıların yüzde 27'si kent, yüzde 73'ü köy ve kasaba doğumlu. Üniversite eğitimi sırasında çalışanların oranı yüzde 24'ü, burs-kredi alarak yüksek öğrenimini tamamlayanların oranı ise yüzde 47.
Görüşmecilerin hepsi televizyon izliyor. Günde birden fazla gazete okuyanların sayısı 51 kişi içinden 38. 37'si gazetede önce yargıya ilişkin haberleri okuyor. Her gün internetten haber takip ettiğini söyleyenlerin sayısı yüzde 55.
"Dinlenmek için ne yaparsınız" sorusuna, hakim ve savcıların yüzde 62'si ailesiyle vakit geçirdiği, yüzde 29'u ise kitap okumayı tercih ettiği cevabını veriyor.
Araştırmaya göre hakimlik ve savcılık mesleğine ilişkin dış algı, halkın hakim ve savcılara karşı saygı korku karışımı bakışının yarattığı karizma ışığında şekilleniyor.
Görüşmeciler, halk arasında kendilerinin "peygamber postunda oturdukları" düşüncesinin yaygınlığından söz ediyor.
Ancak halkla ilişkileri biçimlendiren önemli bir dinamiğin "tavassut (arabuluculuk etme) endişesi", hakim ve savcılar bu durumun kendilerinde "asosyal kimlikler" geliştirmesinden yakınıyor.
Görüşmeciler, teftiş ve sicilde önemli yer tutan çevre genişletme fiiline mahal vermemek için halk arasına karışmadıklarını, ilişkilerini çok sıkı oto kontrole tabi tuttuklarını aktarıyorlar. (EZÖ)