İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ortak bir açıklama yaparak "Savaş dili, araç ve yöntemleri sesini yükseltiyor. Biz insan hakları savunucuları şiddeti reddediyoruz" dedi.
Altınova'da Kürtlerle milliyetçiler arasındaki olayları, Mecliste görüşülecek Kuzey Irak'a askeri operasyona izin veren tezkereyi ve PKK'nin Aktütün karakoluna saldırısını değerlendiren örgütler şöyle devam etti:
"Biz doğal olarak toplumun acılarını ve üzüntülerini paylaşıyoruz. Acı ve üzüntünün dışında; soğukkanlılıkla, sağduyu ile, akılla ve vicdanla değerlendirme yapmaya imkan tanımayan süreçler de yaşanıyor. Hamaset öne çıkıyor.
Kürt sorunu insan hakları ve demokrasi sorunudur. Soruna hak temelli yaklaşıyoruz. Ülkemizde hukukun üstünlüğü ve demokrasi ilkesinin egemen olmasını istiyoruz."
TMMOB: Haklara sahip çıkma zamanı
Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) "Ülkemizde barış, bölgede barış ve dünyada barışı savunan biz mühendis, mimar ve şehir plancıları; defalarca silahların konuştuğu yerde barışın sesinin duyulamayacağını dile getirdik" dedi.
"Şimdi tam da, eşit, özgür, demokratik bir Türkiye'de bir arada yaşamı savunma, bunun için mücadele etme zamanıdır. Şimdi geri adım atmadan temel hak ve özgürlüklere sahip çıkma zamanıdır."
KESK: Acil çözüm
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Türkiye sorunlarını şiddetten arındırılmış, barışçıl zeminlerde çözümlemelidir. Her gün gencecik insanlarımızın öldüğü bir ortamdan kurtulmak için hızla adımlar atılmalıdır" dedi.
"Ülkemizde yaşayan tüm halkların eşitlik, barış ve kardeşlik içinde bir arada yaşabilmesi için siyasal irade üzerine düşeni yapmalı, buna uygun adımlar atmalıdır. Kürt sorunun çözümü için öncelikle silahlar susmalı ve demokratik açılımlar gerçekleştirilmelidir."
TTB:Çözüm mümkün
Türk Tabipler Birliği (TTB) "Şemdinli; Altınova, Dikili, Sarayköy… Evet tehlikenin farkındayız ve tek çözümün insanın insana yabancılaşmamasından, uzaklaşmamasından, şiddeti ve şiddete dayalı politika yapanları reddetmesinden geçtiğini biliyoruz" dedi.
"Hiçbir insanımızın ölmesini istemiyoruz. Çözümün mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle insandan, barıştan yana umudumuzu yitirmeyeceğiz. Şiddetten, savaştan medet umanları hep birlikte kınayacağız."
İstanbul Tabip Odası (İTO) saldırıyı kınadı; "Herkesi ve her kurumu şiddete, toplumsal gerginliklere, etnik çatışma ihtimaline karşı çok geç olmadan tavır almaya, çözüm yolları bulmaya çağırıyoruz" dedi.
MAZLUMDER: Ayrımcılığa izin verilmesin
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Kocaeli Şubesi, karakolun daha önce de saldırıya uğradığını hatırlattı, bunun yinelenmemesi için Genelkurmay ve hükümeti göreve çağırdı.
"Vatandaşlarımızı da sağduyuya davet ediyoruz. Bu vatan toprağımızda Kürt-Türk ayrımcılığına kimse prim vermesin."(EÜ)