Fotoğraf: TİHV’in konuyla ilgili videosundan.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle dayanışma gösterdikleri için gözaltına alınan ve haklarında “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçlamasıyla dava açılan üç insan hakları savunucu kadın, yarın hakim karşısında olacak.
Emine Akbaba, İrem Çelikbaş ve TİHV çalışanı Aytül Uçar’ın yargılandığı dava, yarın (30 Aralık) saat 09.25'te, İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi, Hak İnisiyatifi Derneği, Halkların Köprüsü Derneği, İmece Dostluk ve Dayanışma Derneği, İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, İzmir Halkevleri, İzmir Üniversite Dayanışması, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İzmir Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı İzmir Temsilciliği duruşmaya çağrı yaptı.
İki ayrı dava açıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne Melih Bulu’yu atamasının ardından okuldaki gösterilere destek amacıyla İzmir’de de 3 Şubat 2021’de basın açıklaması düzenlenmek istendi. Polis açıklama yapılmasına bile izin vermeden müdahalede bulundu, 51 kişi darp edilerek gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlardan Akbaba, Çelikbaş ve Uçar hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla dava açıldı. Bu davanın ilk duruşması bile gerçekleşmeden, üç kadının da aralarında bulunduğu 6 kişi hakkında bu kez “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe katılma ve görevi yaptırmamak için direnme” gibi suçlamalarla ikinci bir dava daha açıldı.
Uçar’ın da aralarında bulunduğu 6 kişi, kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe katılma ve görevi yaptırmamak için direnme gibi suçlamalarla da yargılanıyor.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İzmir’de Boğaziçi Üniversite öğrencilerine destek vermek isterken polis tarafından işkence ve kötü muameleyle gözaltına alınan insan hakları savunucu üç kadının gözaltı ve dava sürecine dair video hazırlamıştı.
TİHV’in hazırladığı videoda görüşlerine yer verilen Aytül Uçar, 20 yıldır işkence ve kötü muameleyle mücadele ettiğini, 3 Şubat 2021 günü de aynı nedenle, gözlemci olarak alanda bulunduğunu anlattı.
Polisleri yakın mesafeden gaz sıkmamaları konusunda uyarırken gözaltına alındığını belirten Uçar, işkence ve kötü muamelenin polis aracında da sürdüğünü ifade etti.
“İddianame polis ifadesine dayanıyor”
Aytül Uçar’ın avukatı Nehir Bilece iddianamelerin tamamen polis ifadelerine dayandığını ve hukuki açıdan kabul edilemez olduğunu belirtiyor.
Esas olarak müvekkili Uçar’ın işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığına dikkat çeken Bilece, insan hakları savunucuları hakkında açılmış çok sayıda benzer dava bulunduğuna dikkat çekti ve yaşananı yargısal taciz olarak niteledi: “Bizler biliyoruz ki, polisin işkence ve kötü muamele yasağını ihlal ettiği her eylemde, insan hakları savunucularına karşı bu işkence ve kötü muameleyi örtbas etmek ve cezasızlık politikasını işletebilmek için yargısal tacizle karşı karşıya bırakılıyorlar.” (AS)