12. AWİD Ulusararası Kalkınma ve Kadın Hakları Forumu'nun son gününde Mezo-Amerikan Girişimi üyeleri, Orta-Amerika'dan Meksika'ya uzanan Mezo-Amerikan bölgesinde kadın insan hakları savunucularının maruz kaldığı ihlaller ve şiddeti konuştu.
Meksika, Honduras, Guatemala, El Salvador ve Nepal'den gelen, kendilerini "tam zamanlı aktivistler" olarak tanıtan bu kadınlar, çoğu diktatörükten geçmiş bu ülkelerde eşitsizlik ve baskı sürerken ilk hedef haline gelenlerin hak savunucuları olduğunu anlattı.
Bölgedeki tüm kadın hareketlerini birbirine bağlayan Mezo-Amerikan Girişimi/Ağı'nın ana faaaliyet alanı, hak savunucularını korumak, başlarına birşey gelmeden önlem almak, bir aktivist risk altında olduğunda acil eylem planları geliştirip tüm Mezo-Amerikan bölgesi ülkelerindeki aktiviatleri harekete geçirmek.
2011'de 24 kadın aktivist öldürüldü
Dünyada hak savunucularının en çok risk aldığı ülkeler olan Meksika, Honduras ve Guatemala'da 2011 yılında 24 kadın hak savunucusu öldürülmüş.
Meksika'dan Maurisia Lopez, bu cinayetlerin ve diğer saldırıların sürekli gerçekleştiğine ve hep cezasız kaldığına dikkat çekiyor. Özellikle kadınlara yönelik saldırıların arttığını belirtiyor.
Kürtaj hakkını savunanlara karşı hamile kadınların karınlarının deşilmesi, tecavüzün bir strateji olarak kullanılması gibi korkunç olaylar yaşandığını anlatıyor. "Medya ise bu şiddeti meşrulaştırmak için kullanılıyor" diyor.
El Salvador'dan gelen bir kadın, bölgede yaşanan zulüm ve baskının, toplumsal bir dayanışmanın ortaya konulmasını yaşamsal kaldığını söylüyor:
"Bizim buradaki güdülerimizden bir tanesi, hiçbir kadın ve insan hakları savunucusunun kendini yalnız hissetmemesi. Biliyorum ki birisi bana saldırdığında, başka birisi başka bir yerde sesini yükseltecek, benim hakkımı arayacaktır. İstiyoruz ki bu bütün dünyada böyle olsun."
Bu sırada bir kimlik çıkarıp gösteriyor. Artık ülkede hak savunuculuğunun bir meslek gibi görüldüğünü anlatıyor. Kendilerine tıpkı ehliyet gibi gözüken birer "Hak Savunucusu Kimliği" bastırmışlar. Havaalanlarında bile işe yaradığı zamanlar olmuş.
"Farklı hareketlerden kadınlar biraraya geldik"
Ana Maria Hernandez, Meksika'daki Chihuahua eyaletinin dünyanın en tehlikeli bölgesi haline geldiğini söylüyor. Bu sorun parlamentoda da tartışılmaya başladıktan sonra, farklı sosyal hareketlerden kendilerini farklı ideolojilerle tanımlayan kadınlar bir araya gelerek bir ulusal ağ oluşturmuş.
Hernandez önemli bir noktaya değiniyor bence. "Bu ağ, aslında bizim hareketlerimizin birbirinden kopukluğunu ve izole konumunu ortadan kaldırdı".
Mezo-Amerikan Girişimini oluşturan ulusal ağların hepsi benzer süreçlerden geçmiş. Çeşitli ulusal hareketler biraraya gelip yaptıkları toplantılarda bu farklı grupların karşılaştıkları ihlal ve şiddetin niteliklerini belirleyip buna göre ortak korunma mekanizmaları geliştirmişler. Sonunda acil eylem planları geliştirip bilgi paylaşımında bulunabilecekleri bölgesel bir ağa dönüşmüşler.
Darbede ilk hedef aktivistler
Askeri darbelerin yaşanırken, hak savunucularının haklarını savunmanın öneminin altını çizen Daysi Flores, Mezo-Amerikan Girişimi'nin şiddet tanılarına dair kitaplarını Honduras'ta yayınladıktan sonra aktivistlerin konumunun daha da riskli bir hale geldiğini söylüyor.
Honduras'ta ihlalere karşı sürekli raporlar ve şikayet dosyaları hazırlamak gibi bir strateji geliştirmişler. "Bunlarla resmi makamları felce uğrattık. Bunu yaparken yaşadığımız dayanışma, uluslararası destek bizi umutlandırdı" diyor Flores.
Radyoya dönüş
Morena Herrera, Guatemala'da cinsel şiddet bir tehdit olarak kullanıldığından bahsediyor. "Sağlık Bakanlığı, hemşireler ve psikologlarla çalışıyoruz. Bir cinsel saldırı yaşandığında hastaneye gidip sendikalı çalışanlarla konuşmak istediğimizi belirtiyoruz ki kurbanın güvenliği sağlanabilsin".
Nepal'deki aktivistler ise bir mücadele aracı olarak radyoyu kullanıyor. Buradan acil eylem planlarını duyuruyor, hak odaklı yayınlar yapıyorlar.
Nepalli konuşmacı, seks işçileri ve uyuşturucu geçmişi olan bireylerin insan hakları çevrelerinden dışlandığını anlatıyor. "Biz hareketimizi onları da kapsayacak şekilde geliştirdik" diyor.
"İşimiz kolay değil ama güçlüysek ve bütün aktörleri biraraya getirirsek yapabiliriz." (ÇT)