Büyükada’da hak savunucularının güvenliği konulu bir toplantı nedeniyle haklarında dava açılan dokuzu tutuklu, toplam 11 hak savunucusunun yargılandığı davanın ilk duruşması bugün görülecek.
Duruşma öncesi Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde hak savunucuları için bir araya gelen aileleri, arkadaşları, hak ve meslek örgütlerinden temsilciler basın açıklaması yaptı.
İnsan Hakları Ortak Platformu Genel Koordinatörü Feray Salman’ın okuduğu açıklamada hak savunucuları için özgürlük talep edildi.
“Adaleti savunmak için buradayız”
“Konusu ve yapılışı bakımından hiç birimizin yabancısı olmadığı bir çalışma toplantısı ve bu toplantıya katılan hak savunucuları zorlama senaryolarla illegal bir çerçeveye sokulmak istenmektedir.
“5 Temmuz'dan bu yana gerek soruşturma sürecinde gerek tutukluluk sürecinde hak ihlallerine maruz kalan, yalan haberler vasıtasıyla karalama kampanyasına maruz kalan arkadaşlarımızın hakkını ve adaleti savunmak üzere buradayız.
“Kurmaca senaryo üretilmesine itiraz ediyoruz”
“Hak savunucularına karşı açılan soruşturma ve kovuşturma süreçleri vicdanen hak savunuculuğunu seçmiş insanların vicdan özgürlüğünü ihlal etmektedir.
“Biz, çalışma arkadaşları, dostları, aileleri ve avukatları olarak arkadaşlarımızın yanındayız ve hak savunuculuğuna devam edeceğimizi, yılmayacağımızı ilan ediyoruz.
“Hakikatin ötesinde olguların yana yana koyularak kurmaca bir senaryo üretilmesine, bu senaryoyu sahicileştirmeye, hak savunucularının soruşturma ve kovuşturma süreçlerine maruz bırakılmalarına itiraz ediyoruz. Adalet mekanizmasının da bu yönde karar vereceğini umut etmek istiyoruz.”
Ne olmuştu?İstanbul Büyükada'da “insan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği” konulu bir atölye çalışması için bir otelde biraraya gelen 10 insan hakları savunucusu, 5 Temmuz’da otele düzenlene polis baskınıyla gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlardan 30 saat boyunca haber alınamamıştı. Hak savunucularıyla ilgili gözaltı kararının da gözaltına alınmalarından tam beş saat sonra verildiği ortaya çıkmıştı. 10 kişi hakkında yedi gün gözaltı kararı verilmiş, bu süre daha sonra 14 güne uzatılmıştı. 10 hak savunucusu 17 Temmuz’da adliyeye götürülmüş, savcı “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" (TCK 220/6), "silahlı terör örgütüne üyelik" (314/2 ve 314/3) suçlamalarıyla tutuklanmalarını talep etmişti. 18 Temmuz’da İnsan hakları savunucuları İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), Özlem Dalkıran (Helsinki Yurttaşlık Derneği), Günal Kurşun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Ali Garawi (İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi), Peter Steudtner (Almanya vatandaşı insan hakları eğitimcisi) tutuklandı. İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu), Nalan Erkem (Helsinki Yurttaşlık Derneği), Nejat Taştan (Eşit Haklar İzleme Derneği), Şeyhmus Özbekli (Hak İnisiyatifi) yurtdışına çıkış yasağı ve haftada üç gün adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 21 Temmuz’da savcı, dört hak savunucusunun serbest bırakılmasına itiraz etti ve haklarında yakalama kararı çıkartıldı. Evlerinden gözaltına alınan Üstün ve Erkem 23 Temmuz’da tutuklandı. 25 Temmuz'da Nejat Taştan ve Şeyhmus Özbekli haftada iki gün adli kontrol şartıyla ve yurtdışına çıkma yasağıyla serbest bırakıldı. Hazırlanan iddianameye Haziran 2017’den beri tutuklu bulunan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç da “şüpheli” olarak eklendi. Özlem Dalkıran, Peter Steudtner, Ali Gharavi, Veli Acu, Günal Kurşun, İdil Eser ve Nalan Erkem halen Silivri 9 No’lu F Tipinde, İlknur Üstün ise Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. |
(TP)