Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutuklu bulunan trans erkek mahpus Poyraz’ın 1 Aralık 2025’teki şüpheli ölümü sonrası İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Mersin ve Aydın’da basın açıklamaları düzenlendi.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ilgili şubelerinde çok sayıda kadın-LGBTİ+ örgütünün çağrısıyla yapılan açıklamalarda, olayın “intihar” varsayımıyla kapatılmaması ve trans mahpuslara yönelik tecrit ile ayrımcı infaz rejiminin son bulması talep edildi.
KaosGL.org’un aktardığına göre, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin LGBTİ+ topluluğu Kuir Baykuş’un açıklamasında şöyle dendi:
“Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre Ankara Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde tutulan trans erkek mahpus Poyraz, 1 Aralık 2025 günü koğuşta şüpheli biçimde ölü bulunmuştur. Aynı koğuşta kalan trans mahpusların ve kendilerini ziyaret eden avukatların aktarımlarına göre, olayın hemen öncesinde ilk kez dört trans mahpusun toplu şekilde psikiyatri sevkine çıkarıldığı; bu süreçte koğuşa Poyraz’ın yerleştirildiği; mahpuslar koğuşa döndüklerinde Poyraz’ı asılı halde buldukları; sağlık ekibinin uzun süre gelmediği; savcılık ve olay yeri incelemesinin ise ancak iki gün sonra hapishaneye geldiği ve tanık ifadelerinin alınmadığı iddia edilmektedir.
“Ayrıca asılmada kullanıldığı belirtilen ipin daha önce koğuşta bulunmadığı, Poyraz’ın saçlarının kazınmış olduğu ve son dönemde belirgin biçimde zayıfladığı yönündeki aktarımlar, olayın ‘intihar’ olarak geçiştirilmesini kabul edilemez kılmaktadır.”
Duydunuz mu? geçtiğimiz günlerde Sincan Kadın Hapishanesi’nde trans erkek mahpus Poyraz, kaldığı koğuşta önceden bulunmayan çamaşır ipiyle asılarak öldürülmüş halde bulundu. Tüm sorumlular yargılanana kadar bizler buradayız, sokaklardayız. Poyraz’ın öldürüldüğünü biliyoruz.
— 11. İstanbul Trans Onur Haftası (@tprideistanbul) December 17, 2025
+ pic.twitter.com/ypqV9wYBCK
Karaca: Dört duvar arasında işlenen suçların hesabını vereceksiniz

Emek Partisi (EMEP) Milletvekili Sevda Karaca da, Poyraz’ın şüpheli ölümünü, 12 Aralık’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşımıştı.
Hapishane müdürünün Bakırköy’den Tarsus’a, oradan da Sincan’a görevlendirilen “namlı biri” olduğuna dikkat çeken Karaca, aydınlatılması gereken noktaları şöyle sıralamıştı:
- Adına G-3 dedikleri bu tecrit hücresi hangi amaçla, hangi gerekçeyle, hangi mevzuata dayandırılarak açıldı?
- Bu hücrede kalan herkes birden bire neden psikiyatriye götürüldü?
- Poyraz neden kimsenin odada olmadığı bir anda bu koğuşa getirildi?
- G-3 koğuşundaki çamaşır ipi yerli yerinde dururken intihar ettiği söylenen ipin odaya sonradan getirildiği anlaşılıyor. Kıyafetlerini bile vermeden bu insanları tıktıkları bu koğuşa Poyraz’ı getirirken yeni bir çamaşır ipiyle mi gönderdiler?
- İnfazının bitmesine iki ay kalan bir hükümlü neden intihar etsin?
- Savcı neden Poyraz’ı ilk gören kişilerin ifadelerini almadı? Olay yeri inceleme neden günler sonra yapıldı?
- İnsanları ölüme sürükleyen müdür Candaş Orhan Akdemir hala görevinin başında mı?
- Bu şüpheli ölümle ilgili kurum içerisinde bir soruşturma başlatıldı mı?
(TY)

