Aralarında insan hakları savunucusu kadınların ve kadın hakları savunucusu erkeklerin yer aldığı delegeler, zirvede kadın hakları savunucularının yaygın olarak karşılaştığı istismarların kaynaklarını konuştu:
* Devlet temelli şiddet, hesap verebilirlik ve yargı
* Siyasi güç peşine düşen köktenci hareketlerin artışı
* Kadınlara göz dağı vermek, bedenlerine ve saygınlıklarına zarar vermek amaçlı cinsiyet temelli saldırılar
* Toplulukların ve ailelerin sürdürdüğü istismarlar
Zirvede belirlenen öncelikler şöyle:
* Devletlerin, -ister kendi elleriyle, ister devlet dışı oluşumlar tarafından olsun- yetki alanları içinde kadın hakları savunucularının yaşadığı istismarlarla ilgili hesap verebilir olması yaşamsaldır. Devlet dışı oluşumlar, köktenci veya paramiliter grupların yanı sıra, topluluklar veya bireyler olabilir.
* Bütün eylemciler, gerek Birleşmiş Milletler'in (BM), gerekse hükümetlerin kadın hakları savunucularına odaklanması için, İnsan Hakları Savunucularına Dair BM Özel Temsilcisinin -şu anki temsilci Hina Jilani- yetkisinin sürmesi için hükümetlere çağrı yapmalı.
* Konferans katılımcıları, kadın hakları savunucularının dünya çapında korunması için, dayanışmayı sürdürmeyi, birlik çabalarını geliştirmeyi, bölgeler arası ve bölgeler içi çalışmayı, bölgesel ve uluslararası standartları oluşturmayı ve güçlendirmeyi taahhüt eder.
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Genel Sekreteri Irene Khan, zirvenin kapanış konuşmasında, şunları söyledi:
"Hepimiz -kadınlar ve erkekler- kadın haklarını savunanların ve insan haklarını savunan kadınların korunmasını talep etmeliyiz, saldırıya uğradıklarında adaletin gerçekleşmesinde ısrarlı olmalıyız ve hak ettikleri onaylanmanın sağlanması için mücadele etmeliyiz." (TK)