Hafıza Merkezi, insan hakları örgüt ve savunucularının desteklenmesi amacıyla yürüttüğü projesi “Sessiz Kalma” adıyla podcast serisine de başlıyor.
Podcast serisinde, hak savunucuları yaşam hikâyelerini anlatacak, insan hakları gündemi ve geleceği tartışılacak.
Sekiz bölümlük seri ile dinleyiciler, eylemlerde en önde gördükleri, mücadelelerine tanıklık ettikleri, haklarında tutuklama ve yargılama haberleri okudukları hak savunucularının hayat hikâyelerini öğrenecek. Hak savunucularının önemli dönemeçleri, aileleri, çocukluk ve gençlik yılları, onları zor olanı seçmeye iten değerleri…
Hak arayışının farklı alanlarından
Seride yer alan sekiz isim, hak arayışının farklı alanlarından geliyor: Ekoloji, LGBTİ+, ifade özgürlüğü, kadın, sağlık, insan hakları…
İlk konuk: Özlem Dalkıran
Sessiz Kalma’nın ilk bölümünde aktivist Özlem Dalkıran hikâyesini anlatacak:
“Yani, annemin bana hep söylediği bir şey var. Ters emeklemeye başladın sen, geri geri emeklemeye başladın, muhalif olacağın bebeklikten belliydi diyor. Ama yani, hep bir vicdanlı tarafım vardı çocukluğumdan itibaren. Yani hiçbir zaman hayatım boyunca kar sevmedim mesela. Herkes için oyun alanı idi, benim için yoksullar üşüyecek vardı kafamda.”
Özlem Dalkıran, aktivist, çevirmen, yazar. Uluslararası Af Örgütü Türkiye şubesinin kurucu üyelerinden. 5 Temmuz 2017’de Büyükada’da Yurttaşlık Derneği’ni temsilen bulunduğu eğitim çalıştayı sırasında kendisi gibi dokuz hak savunucusuyla birlikte gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 30 saat boyunca haber alınamadı. Sonrasında tutuklandı. Bunu izleyen üç yıllık yargılama sürecinde tüm hayatı değişti. Özlem Dalkıran’a “örgüte yardım” suçundan 1 yıl 13 ay hapis cezası verildi, istinaf başvurusu esastan reddedildi. Dalkıran hayatını ve hak savunuculuğunu yurtdışında sürdürüyor.
Hafıza Merkezi’nin Hollanda Helsinki Komitesi desteğiyle Postane Stüdyo’da ürettiği Sessiz Kalma, iki haftada bir Çarşamba günleri tüm podcast platformlarından yayınlanacak.
İlk bölümü buradan dinleyebilirsiniz.
Diğer bölümlere de yayınlandıkça buradan ulaşabilirsiniz.
Diğer konuklar
Bülent Şık, Gıda Mühendisi: “Halk sağlığı çalışmasını kamuoyuna açıklamak zaten bir bilim insan için etik bir zorunluluk. Yani aksi bir sorundur. O mesela benim hiç aklıma gelmedi. Yargılanır mıyım? Öyle mi olur? Böyle mi olur?”
Neşe Karahan, Yeşil Artvin Derneği: “En başından beri hep içinde oldum. Yani pastane olunca, ben sabahın işte 5’inde, 6’sında pastanedeyim. Gece 1'e, 2'ye kadar, bazen sabaha kadar, işte duruma göre orada çalışıyorum. Dolayısıyla bizim pastane aynı zamanda da Yeşil Artvin Derneği’nin de haberleşme merkezi gibi oldu.”
Erol Önderoğlu, Sınır Tanımayan Gazeteciler: “Türkiye'de biraz şey gibiyiz, hastanelerdeki acil servisler gibiyiz. Yani doktorumuz yok deme lüksümüz yok. Akşamında bir gazeteci havalimanından gözaltına alınıyorsa oracıkta müdahale etmek şeyiniz var.”
Melike Balkan, ÜniKuir Derneği: “ODTÜ LGBTİ Dayanışmasıyla tanıştığımda ilk defa işte bazı konuları konuşabilir oldum ve konuşabilir oldukça böyle o şeyi hissettim, ‘bu konuşmaları sadece benim yapmam gerekmiyor, herkesin yapması gerekiyor’ hissini hissettim.”
Adalet Kaya, Rosa Kadın Derneği: “Bence kadınları daha tehlikeli görüyorlar, öyle düşünüyorum, çünkü gerçekten ilk hedeflenen, ilk saldırıya maruz kalan kadın hak savunucuları oluyor, her zaman! Karma bir kurumda çalışıyor olsanız bile, diyelim ki İnsan Hakları Derneği’ndesiniz, öncelikli olarak kadınları hedef alıyorlar.”
Halime Şaman, Marmaris Kent Konseyi: “Biz şu ana kadar hiçbir şey yapmamış olabiliriz ama, arkadaş, bu talanı yavaşlattık. Ya burada, hele yangın sonrası çok ciddi bir talan, çok ciddi gelişecekti, biz bunu yavaşlattık.”
Fidan Ataselim, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu: “Hukuken de müdahil olarak, orada söz sahibi olarak da, ya da avukatlarımız aracılığıyla yine aynı şekilde sürecin seyrini değiştirdiğimiz çok dava oldu. Özellikle şüpheli kadın ölümlerinde, örneğin intihar diye kapanan dosyaların açılmasını sağladık.”
Konsept, kurgu ve seslendirme: Ceren Yartan
Söyleşi: Banu Tuna
Proje koordinatörü: Kerem Çiftçioğlu
Asistan: Mine Çetin, Ece Koçak
Kayıt ve ses düzenleme: Onur Temel
Grafik tasarım: Ayşe Ezgi Yıldız
(AS)