Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) genel yönetimi altı erkekten oluşuyor.
Sendikalarda kadın yöneticinin "yok" denecek kadar az olduğunu biliyorduk ama yine de "bir bakalım" dedik. Konfederasyonlara bağlı 96 iş kolu sendikasında 93 erkek yönetici varken, sadece üç kadın başkan var: DİSK'e bağlı Bank-Sen başkanı Didem Aydemir, Dev-Sağlık-İş başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Tüm Bel-Sen başkanı Vicdan Baykara.
"Kuru yere ateş yakacak...?"
Hal böyle olunca bugün Hürriyet'in manşeti insanı hiç şaşırtmıyor.
Haberin ilk aşaması hepimizin malumu: Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) yasa tasarısıyla evlenen kadınlar için öngörülen 12 aylık tutarındaki evlenme yardımı, sendikacıların da onayıyla "sadece ilk kez evlenecek kadınlara, 12 yerine 24 ay tutarında verilecek" şekilde değiştirildi.
"Şaşırtmayan" sürpriz ise bu durum hakkında Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu'nun yorumu: "Dul kadın ilk evliliğinde zaten evlenme yardımı almıştır. İlk kez evlenip yuva kuracak, halk deyişiyle kuru yere ateş yakacak, genç kıza verilsin istedik."
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Sekreteri Sevgi Göyçe'ye sendikalarda kadın varlığını, kadınların "SSGSS geri çekilsin" mücadelesini sorduk.
"Sendikalar da eril alanlar, o nedenle kadını geleneksel rolleri üzerinden düşünüyorlar, kadınların çalışma hayatını ikincil bir görev olarak görüyorlar" diyor.
"Bu da özel hayattaki hizmeti devamlı kılabilmekten geçiyor biraz da. Bu nedenle sendikal alanda, SSGSS'ye bakışta sendikalar kadınların geleneksel görevlerinin yanında mı duruyorlar yoksa onları eşit yurttaşlar olarak görüyorlar diye sorgulayınca, geleneksel görevleri çerçevesinde baktıkları görülüyor."
Bağımsız ve gerek sendikal alandan kadınlar SSGSS'yi geri çektirmek için mücadele etti
"SSGSS de en çok kadınları etkiliyor, biz kadınların bu mücadele hakkı içinde olmasını sağlamak için gerek bağımsız alandan kadınlar olarak gerekse sendikal alanda duran kadınlar olarak birlikte faaliyet yürütmeye çalıştık. Fakat bu konuda geri adım attıramadık, bunun temel gerekçesi siyasal alanın çok muhafazakar oluşu. Genekseli koruyan siyasal düzlem üzerinden siyaset şekillendiriliyor ama sendikal alanın muhafazakar olmasının anlamak mümkün değil, bu Hak-İş için de tüm sendikalar için de geçerli."
"Sendikal hayat kadınlardan yana değişmeli"
"Çünkü sendikal mücadele toplumsal mücadele tarihinde itici bir role soyunmuştur. Özgürlük, eşitlik, adalet, dayanışma ve sınıf mücadelesinin tarihi içinde şekillenmiş toplumsal yapıyı değiştirmiştir. O nedenle ne kadar eril değerler üzerinden biçimlense de ileriye dönük, çağdaşlık, gelişme gibi kavramlar üzerinden sözünü kurmak durumundadır, ve bu kadının ikincil konumuna "hayır" diyen bir yer olmalıdır. KESK olarak kadınların sözünü söylemeye başlamaya, toplumsal görünürlük kazanmasını sağlamaya çalıştık, sendikal hayatın biraz daha kadınlardan yana değişmesi gerekiyor." (NZ/GG)