İzmir Kaya Prestige Oteli'nde gerçekleştirilen seminerin programı, "Haklara dayalı habercilik örnekleri" atölyelerinden, sunuşlardan ve yerel medyanın haberciliğinin tartışıldığı oturumlardan oluştu. Seminerde şu sunuşlar yer aldı:
* Medyanın Açmazları, Yeni Habercilik Arayışları ve Sorumlu Gazetecilik İlkeleri
* Avrupa Birliği Sürecinde Kadın, Çocuk, Azınlık Haklarında Yeni Düzenlemeler
* Hak Mücadelelerinin Haber Değeri
Katılımcılar ayrıca, üç ayrı gruba ayrılarak, "Haklara dayalı habercilik örnekleri" atölyelerine katıldılar. "Politik ve Etik Olarak Sorumlu Gazetecilik" ana başlığını taşıyan atölyelerse şöyle düzenlendi:
* Radyo (Şerif Erol)
* TV (Oğuz Haksever)
* Basın (Murat Çelikkan)
Demokratik medyanın anahtarı yerel medya
Seminerin ilk gününde açılış konuşmasını Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi ve BİA Eğitim Danışmanı Sevda Alankuş yaptı. Alankuş, yerel medyanın güçlendirilmesinin medyanın demokratikleştirilmesinde önemli olduğunu belirtti. Akademik dünyanın yerel medyaya yaklaşımına ve BİA'nın katkısına da değinen Alankuş, "Akademide yerel medyaya yönelik duyarlılık ilk kez BİA'yla gelişti" dedi.
Alankuş, yaygın medyanın hak haberciliğine ilişkin tutumunu da değerlendirerek, çoğulculuğun yaygın medyada haber olmamasına ve klasik haberciliğin kendisinin hak ihlali haline gelmesine dikkat çekti.
Zanaatten sanayiye medya
Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Ragıp Duran, gazeteciliğin neo-liberalizmin yükselmesi sürecinde uğradığı değişime ve temel değerlerin korunmasına dikkat çekti. Duran, gerçeklikle ilgisinin büyük oranda kopan gazetenin, referans olmasına artık okur tarafından kuşkuyla bakıldığını söyledi. 80'lerle birlikte yeni sağın yükselişinin, bir zanaat olan gazeteciliği sanayi haline getirdiğini, "zarfın mazruftan", görüntünün içerikten daha önemli hale geldiğini anlatan Ragıp Duran, bu sürecin en temel değişiminin, insana ve kamu yararına yönelik gazetecilikten iktidara ilişkin bir gazeteciliğe geçiş olduğunu söyledi. Bu durumu, "referans gazetelerinden reverans gazetelerine dönüşüm" olarak özetledi.
Duran, bu süreçle birlikte, sınıf atlayan basın çalışanlarının, alt sınıfa düşme korkusuyla, iktidara bağımlı bir ilişki yürütmelerinden ve bunun gazeteciliğe yansımasından da söz etti. "Gazetecilik iyi kullanılırsa halka hizmet eder" diyen Ragıp Duran, medya okur yazarlığına da değinerek, iktidarı sorgulamanın vazgeçilmezliğine dikkat çekti. Duran, "medya karşısında gafil avlanmamanın, soru sormaktan geçtiğini" söylerken, haberciler içinse "geçmişin değerlerini iyi kavrayıp bugüne uyarlamanın" öneminin altını çizdi.
"Hayat böyle işliyor" haberleri
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Çiler Dursun, haberlerin ve haberciliğin ideolojik örüntülerini ve kodlamalarını anlattığı sunumunda, yaygın medya haberciliğinden örnekleri de analiz etti.
Dursun, hem yerel, hem de ulusal medyanın, güç odaklarıyla sorun yaratmayacak bir haberciliğe sürüklenebildiğini, habercinin inisiyatif sahibi olmadığı durumda, ortaya "kıstırılmış, kendi hayatına gücü yetmeyen haberler" çıktığını söyledi. Dursun, medyanın iktidarla böyle bir ilişki kurmasının bir sonucu olarak, muhalifin görünürlüğünün de iktidarın kontrolünde olduğunu belirtti.
Örnek haberlerin analizlerini de yapan Dursun, haberlerin ideolojik kodlarla örülüşüne dikkat çekti. Dursun, haberin dilinin,
* Olayı, mağduriyeti nasıl normalleştirdiğini,
* Habere konu olanların toplumsal yerinin, cinsiyetlerinin, sınıflarının haberin dilini de belirleyişini
* Ve sonuçta haberlerin "toplum, hayat böyle işliyor" mesajını nasıl verdiğini gösterdi.
Dursun,.yaygın olan haberciliğin, habere konu olan olayların sürekliliğini, akışını değil, tam tersine bu akışın içinden bir kesiti öne çıkardığını, böylece akışın içinde bir kesinlik, sabitlik oluşturmanın peşine düştüğünü anlattı. Bu durumda, bu akışı gösterebilecek olan "takip haberlerinin" yokluğunun da altını çizdi.
Sesi duyulmayanlara taraf olmak
Katılımcılar, radyo, TV ve basın kapsamlarına ayrılmış atölye çalışmalarına da katıldılar. İstanbul Açık Radyo'nun eski yayın koordinatörü Şerif Erol'un önderliğindeki radyo atölyesinde, radyonun ayırt edici olan özelliklerinin ve haberin radyo yayıncılığındaki öneminin üzerinde duruldu. Haberin her radyoya prestij getireceğini söyleyen Erol, atölyede tartışılan "taraf olmak ve nesnellik" kavramlarına da kapsayıcı bir açıklama getirdi. Erol taraf olmamanın imkansızlığının altını çizerken nesnelliğin önemine dikkat çekti.
Hak haberciliğinin, seslerini duyuramayanlara taraf olmayı getirdiğini belirten Erol, "Temsil etmediğiniz, diğer taraflar da size kayıtsız kalamıyorlarsa, prestijiniz artar" dedi.
Anlaşılır ve akılda kalıcı olmak
NTV'den Oğuz Haksever'in yürüttüğü TV atölyesinde de, hak haberciliğinin niteliğini artıracak temel TV haberciliği yaklaşımları üzerinde duruldu.
"Haberin anlaşılır olması ve akılda kalıcılığı" TV atölyesinin ana eksenini oluşturdu. Bir habere farklı gözlerle nasıl yaklaşılacağını, TV'deki "söyleme göster" ilkesini farklı TV haberi örnekleriyle açıklayan Haksever, haberin kuruluşunda "odağın" belirlenmesinin ve haberin seçilen odak çevresinde örülmesinin yöntemlerinden söz etti.
Bu amaca ulaşabilmek için yararlanılabilecek, kendi tercih ettiği kimi ölçütleri de açıklayan Haksever, haber dilinde yalınlık, somuta indirgeme, olumlu cümlelerle anlatım, etken cümlelerin tercihi ve anahtar sözcüklerin kullanımına dair temel bilgileri aktardı.
İfade özgürlüğünün sınırını kim belirler?
Radikal gazetesi yazarı Murat Çelikkan'ın basın atölyesiyse, haklarla ilgili bilincin bağlamı, haberin dilini nasıl belirlediğini ortaya koydu. Basın haberlerinden örnekler üzerinde durularak, hararetli tartışmalarla yürüyen atölyenin en sıcak konuları yaşam hakkı, habercinin haklara yaklaşımını etkileyebilecek önyargıları ve ifade özgürlüğü oldu.
Haklara ilişkin tutumlarımızın konuya göre nasıl değiştiğini, katılımcıların tartışmalarıyla örnekleyen Çelikkan, özellikle cinsiyet ve azınlık hakları konusunda, yaklaşımın ne denli değişken olabileceğini gösterdi. Çelikkan'ın "İfade özgürlüğünün sınırları nedir? Bu sınırı kim belirler?" sorusunun başlattığı tartışmaysa, hak haberciliğinde hakların tanımını bilmenin ve bu tanımları ölçüt olarak kullanmanın her şeyden önemli olduğunu göstermesi nedeniyle, çarpıcıydı.
Atölye çalışmalarının bitiminde yapılan değerlendirmede, eğitmenler, yaşama hakkının odakta yer almasının altını bir kez daha çizerken, hak ihlali haberleri yapılırken "mizansen" oluşturmanın olumsuz sonuçlarına da değindiler.
Hakların tanımı ve hak kavrayışındaki değişimler
Programın ikinci günü, Atılım Üniversitesi'nden Prof. Dr. Levent Köker'in AB sürecinde kadın, çocuk ve azınlık haklarında yeni düzenlemeleri anlattığı sunumuyla başladı. Köker, hakların temel kategorileri olan negatif (yaşam hakkı gibi varoluşsal haklar), pozitif (haklarımızı kullanmak için gereken araçları talep etme hakkı) ve aktif statü haklarını (siyasi katılım hakkı) açıkladı. Bunun ardından, hak ihlali haberlerinin önlenmesi ve oto sansür konuları üzerine bir tartışmaya geçildi.
4. Kuvvet iktidara bağlı bir tanım
Ege Üniversitesi'nden Gülgün Tosun'un yaptığı hak mücadeleleri ve basın üzerine yaptığı sunumsa, önemli bir kavrayış değişikliği önermesinin içeriyordu. "Medyayı 4. kuvvet olarak tanımlamanın, onu kaçınılmaz olarak iktidarla ilişkilendirdiğini" söyleyen Tosun, buna karşı "müzakereci demokrasi" içerisinde, "kamusal alanın bir parçası olarak medya" kavramını önerdi.
Hak haberciliğinin medyanın turnusol kağıdı olduğunu söyleyen Tosun, "Biz tartışmadığımız sürece, oluşan boşluğu siyasal iktidar dolduruyor" dedi.
Tosun'un medyanın haklar konusuna yaklaşımında saptadığı iki sorun daha vardı:
* Haberler, hak bağlamına oturtulmadığı için insan hakları haberi olarak algılanmıyor ve münferit olaylar olarak gösteriliyordu.
* Yazı işleri üyelerinin, insan hakları mevzuatı hakkındaki bilgisi yetersizdi.
Tosun, bu olgulardan yola çıkarak, hak haberciliği önünde engel olan durumları/uygulamaları da özetledi:
* Medyada konsantrasyon/tekelleşme
* Haber üretim süreçlerindeki hız nedeniyle, hak haberleri küçülüyor
* Haberlerin eğlenceli içeriğe kavuşturulması eğilimi sonucu oluşan "habeğlence" (infotainment) ürünleri
Yerel medyanın güçlükleri
İki günlük etkinliklerin sonundaki oturumda, yerel medya temsilcileri, haber üretiminde karşılaştıkları güçlükleri dile getirdi ve tartıştı. Üzerinde en çok durulan konular şunlar oldu:
* Resmi makamlarla ilişkiler
* Güç odakları ya da resmi makamlardan çekinerek haber sürecinde oto sansür uygulanması
* Yetkin, nitelikli yazı işleri kadrolarının oluşamaması, insan kaynağı sıkıntısı
* Yerelin ötesine geçen haberlerin üretilmesinde tereddüt yaşanması.
(TK)
Katılımcılar:
Aydın: Muharrem Başkar (Hüraydın), Mustafa Kemal Özgürsoy (Gazete 2000), Hasan Eker (Didim Gündem), Ayfer Eker (Didim Manşet)
Burdur: Serkan Şimşek (Burdur Radyo TV), Melike Kokmaz Elibol (Kanal 15)
Isparta: Dilek Ateş (Akdeniz Gazetesi), Hatice Özdemir (Demokrat Gazetesi), Ertuğrul Engin (Gülses Gazetesi), Hüseyin Özdemir (Hakimiyet), Mehmet Çınar (Mercek), Selçuk Tokgöz (Gülkent Gazetesi), şakir Hüseyin Aksöz (Çözüm), Rıdvan Tokmak (Oluşum), Kübra Özkale (Manşet), Hakan Oran (Haber ısparta), Hasan Kuzgun (K32 TV)
İzmir: Şahap Avcı (Aliağa Ekspres), Tuğba Tercan Kadılar (Demokrat Radyo), İbrahim Kaya (Demokrat Radyo), Sami Kadılar (Demokrat Radyo), Alçay Karatepe (Demokrat Radyo), Nejla Tüfekçioğlu (Dikili FM), Levent Aydın (Melodi FM), Ali Rızaı Kafalı (Can Radyo), Aynur Bayırlar (İzmir KADER), Hamza Dağ (Mazlum-Der), Fulya Varhan (Karşıyaka İletişim Meslek lisesi), Sevinç Tuncel (DİHA), Emine Çelebi (DİHA), İsmail İnci (DİHA), Mustafa Aydın (DİHA), Mecit Sefiloğlu (ÇGD Ege Şube Başkanı), Melek Atabey (Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi), Başar yiğit (Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi), Umut Sum (Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi), Duygu Yavuz (Demokrat Radyo), Cennet Kavacık (Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi), Şükrü Aran (), Önder Sincar (Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi), Fatma Doğan (Ortak Yaşam Kooperatifi), Mehmet Kamik (Ortak Yaşam Kooperatifi), Hakan Çalışkan (Ortak Çiğli)
Manisa: Murat Aydın (Soma FM)
Muğla: Mehmet Bozkır (Güney Ege Gazetesi), Coşkun Efendioğlu (Milas Önder), Celal Durgun (Radyo Gözlem)
Uşak: A.Bilge Özkutlu (Uşak Asrın Gazetesi), Abdurahman Yavuz (Uşak Olay Gazetesi)