Okuldan Haber Odası'na 2010 (OHO) programının ilk iki oturumunda Radikal İki Genel Yayın Yönetmeni ve IPS İletişi Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Tuğrul Eryılmaz "Günümüzün Gazetecilik ve Haberclik Anlayışı Üzerine", İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı ve BİA eğitim danışmanı Prof. Dr. Sevda Alankuş "Yeni Habercilik Arayışları" başlıklı sunumlarıyla habercilik pratik ve anlayışlarını yeni gazeteci adaylarıyla paylaştı.
"Umutsuzluğa kapılmayın"
Bol tartışmalı geçen oturumların ilkinde Eryılmaz, "gazetecilik mesleğinin en önemli işlevinin çatışmalı alanların üstünü örtmek değil, bu konuları tartışma ortamına çekmek" olduğunun altını çizdi.
Gazetecilerin angaje olamayacağını söyleyen Eryılmaz uyulması gereken bazı evrensel kurallara da dikkat çekerek, "Gazeteci cinsiyetçi olamaz. Irkçılık ve savaş kışkırtıcılığı yapamaz. Azınlıklar konusunda da dikkatli olmak zorundasınız." dedi.
Anaakım medyanın her ne kadar dört beş medya grubu etrafında şekillenmiş olsa da, başta Kürt sorunu olmak üzere temel çatışmalı konularda farklı bir yaklaşım ortaya koyamadığını söyleyen Eryılmaz, alternatif medyanın dönüştürücülüğü üzerinde durdu.
Eryılmaz haber pratikleri ve anlayışı üzerinden deneyimlerini paylaştı, "Birey olarak önemli olduğunuzu aklınızdan çıkarmayın. İnsanlar kendilerini az kirlenerek var edecek yerler buluyor. Umutsuzluğa kapılmayın" diyerek sözlerini bitirdi.
"Sadece ihlalleri değil, hak kullanımlarını da haberleştirmeli"
Prof. Dr. Alankuş ise sunumunda "Etik ve Politik olarak Sorumlu Gazetecilik" anlayışı üzerinde durdu, yeni habercilik arayışlarında Hak odaklı haberciliği adres gösterdi.
Bağımsız İletişim Ağı (BİA) deneyiminde olduğu gibi hak odaklı haberciliğin herkesin uğraması gereken bir baş durak olduğunu belirten Alankuş, hak haberciliğinin, hak ihlallerini sadece haber yapmakla yetinmeyip takip eden, bütün haberleri hak odaklı hale getirebilen ve hak kullanımlarını haber yapan bir gazetecilik olduğunu belirtti.
Her etik duruşun aslında politik bir tercih olduğunu vurgulayan Alankuş, ezilenden, ayrımcılığa ya da haksızlığa uğrayandan yana bir etik duruşun sergilenmesi gereğine dikkat çekti.
"Barış yaratıcılık ister"
Alankuş, 1990'larda Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya çıkan bir arayış olarak yurttaş haberciliğine ve Avrupa'da Johan Galtung tarafından ortaya atılan "barış gazeteciliği"ne de değindi, mevcut geleneksel gazeteciliğin savaş gazeteciliği olduğunu ifade etti; özellikle spor gazeteciliğinin savaş gazeteciliği barındıran dilinden örnekler verdi.
"Savaş-şiddet yönelimli" savaş gazeteciliğinin karşısında "barış-çatışma" yönelimli ve insan acılarına odaklanan barış gazeteciliğinin önemli olduğunu vurgulayan Alankuş, "Savaşta ilk kaybolan gündelik hayattır, Onun rutinidir. Bundan en fazla kadınlar ve çocuklar zarar görür. Bu parçalanan rutin için gazetecinin yapması gerekenleri bulmak, yaratıcılık ister," dedi. (BB)