Sermayenin Medyası Medyanın Sermayesi
Bu hafta tanıtacağımız ilk eser, medyayı ve medya endüstrisini kapsamlı bir biçimde analiz eden nitelikli bir derleme: "Sermayenin Medyası Medyanın Sermayesi". "Ekonomi Politik Yaklaşımlar" altbaşlığını taşıyan derleme, çok yönlü makalelerden oluşuyor. Kitapta yer alan makaleleri, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi akademisyenlerinden Selda Bulut derlemiş.
Kitabın derleniş nedenini, amacını, içeriğini, çalışmanın giriş kısmında Selda Bulut'tan dinleyelim:
Kapitalist toplumlarda medya [esas itibarıyla ve özellikle anaakım medya kastediliyor-ECG], içinde bulunduğu ekonomik ve politik yapının hem ürünü hem de ekonomik ve politik işlevleri olan endüstriyel bir kurumdur. Bu bağlamda medya, sadece bilgi üretme aracı değil aynı zamanda kapitalizmin mantığı ve kurallarına göre işleyen ticari birer işletmedir. Bunun için medyaya dair üretilecek her bilimsel incelemede kapitalist toplumsal yapıyı gözetmek ve analiz etmek üzere bir akademik duruş göstermelidir. Böylece medyaya ilişkin bilimsel bir değerlendirme, medya ürünlerinin üretimi, dağıtımı ve tüketimini açıklayabilmek için medyanın içinde şekillendiği ve şekillenmesine de katkıda bulunduğu toplumsal yapıyı temel almalı ve medyayı kapitalist toplumsal yapı içerisinde konumlandırmalıdır. Bu anlamda kapitalist sistemin işleyişini anlamak, medyayı anlamak ve medyanın ne olduğu ya da olmadığını kavramanın başlangıç noktasıdır. Yani kısacası, medyayı anlamak için onu yapılandıran kapitalist toplumsal yapıya bakmalıyız. (...) Bu genel görünüm içinde, çalışmada kitle iletişim araçlarının üretim sürecinde, örgütlenme, üretim ilişkileri ve üretim araçları ile nihai ürünleri ekonomi politik yaklaşımla ele alan makaleler bulunmaktadır."
Bu çerçevede derlenen makalelerin başlıkları ve yazarları şöyle:
- Küresel İletişim Çağı: Egemen Yaklaşım Versus Ekonomi Politik Yaklaşım / Gamze Yücesan-Özdemir
- Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Matbuatta Amele Hareketleri / Yüksel Akkaya
- Osmanlı'dan 1980'li Yıllara Basının Mülkiyet Yapısı / Selda Bulut
- Medyada Çokuluslu Şirket Egemenliğine Doğru Evrilme: Rupert Murdoch ve Fox Tv / Selda Bulut
- Reklamcılık Endüstrisinin Gelişimini Ekonomik İlişkiler Temelinden Değerlendirmek / Derya Tellan
- Sinemanın Ekonomi Politiği / Levent Yaylagül
- Televizyon Şiddetine Karşı Geliştirilen Kamu Politikaları / Defne Özonur Çöloğlu
- Türkiye'de Popüler Müziğin Çokuluslu Şirketler Bağlamında Yeniden Biçimlenişi / Adem Yılmaz-Tolga Tellan
Bu başlıklar sayesinde kolayca tahmin edilebileceği gibi, medya-sermaye-kapitalizm ilişkisi derlemede çok yönlü bir biçimde ele alınmış. Böylece, medyaya ilişkin kurumsal yaklaşımlardan ("Küresel İletişim Çağı: Egemen Yaklaşım Versus Ekonomi Politik Yaklaşım" başlıklı makale), Türkiye'de medya tarihinin dününe ("Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Matbuatta Amele Hareketleri", "Osmanlı'dan 1980'li Yıllara Basının Mülkiyet Yapısı" başlıklı makaleler) ve bugününe kadar (örn. "Medyada Çokuluslu Şirket Egemenliğine Doğru Evrilme..." başlıklı makale) pek çok konuda kapsamlı bir okuma yapmak mümkün oluyor.
Bu bağlamda, Türkiye'deki anaakım medyanın (Doğan Grubu, Doğuş Grubu, Çalık Grubu, Çukurova Grubu, Ciner Grubu, İhlas Grubu, vs.) niteliğine ve çapraz-medya mülkiyeti (belli bir grubun/şirketler topluluğunun/holdingin birden fazla medya organına sahip olması) durumuna ilişkin önemli bilgi ve değerlendirmeler içeren "Medyada Çokuluslu Şirket Egemenliğine Doğru Evrilme..." başlıklı makalenin mutlaka okunması gerektiğini belirtelim.
Nihayet, her makalenin sonunda, o makalenin konusuyla ilgili ek okumalar yapmak isteyenler için faydalı olabilecek, iyi bir kaynakçanın yer aldığını da hatırlatmak gerek.
Özetle, "Sermayenin Medyası Medyanın Sermayesi - Ekonomi Politik Yaklaşımlar", iletişim öğrencilerinden medya araştırmacılarına, çalışanlarına ve hatta genel okuyucu kitlesine kadar geniş bir topluluğun ilgisini çekebilecek, değerli bir çalışma.
Sermayenin Medyası Medyanın Sermayesi - Ekonomi Politik Yaklaşımlar, Selda Bulut (der.), Ütopya Yayınevi, 2009, 250 sf.
Marksizm ve İnsan Doğası
Bu hafta tanıtacağımız ikinci eser, kısa bir süre önce Yordam Kitap'tan çıkan önemli bir kitap: "Marksizm ve İnsan Doğası". Britanya'daki Kent Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde öğretim üyesi olarak çalışan Sean Sayers'in kaleminden çıkan eser, sosyal bilimler alanında daima tartışma içeren bir noktaya, 'insan doğası' olarak adlandırılan kategoriye dair analizlerden oluşuyor. Sayers, kitabın Türkçe basımı için ayrı bir önsöz de yazmış.
"Çalışma ve İnsan Doğası"yla "Değerler ve İlerleme" başlıklı iki ana bölüm çerçevesinde kurgulanan kitapta Sayers'in yapmaya çalıştığı şeyi [dolayısıyla kitabın anlam ve önemini] yine Sayers'in kaleminden okuyalım:
"Kitabın birinci bölümünde çalışmanın insan yaşamındaki rolüne ilişkin felsefi sorunlara odaklandım. Marx'ın felsefesinin temel ve özgün niteliklerinden birisinin, insanların aslen üretken varlıklar olduklarını ve çalışmanın potansiyel olarak özgürleştirici ve insanın kendini gerçekleştirmesine yardımcı bir faaliyet olduğunu ileri sürdüm. (...) [Kitlesel işsizlik hâlâ önemli bir sorun olduğundan] çalışma ve bunun insan yaşamındaki rolü gene acil biçimde ilgi alanımızın içinde. Kitabın ikinci bölümü [ise], özellikle insan doğası bağlamında, Marksizmin ahlaki içerimlerine yoğunlaşıyor. (...) Son otuz yıldır sürekli olarak Marksizmin çürütüldüğü; modern toplumun yegâne mümkün biçiminin kapitalizm ve serbest piyasa olduğu söyleniyor. Dünya kapitalizminin son krizi bu söylemlerin yanlışlığını açıkça göstermektedir. (...) kapitalizmin sorunları ve çelişkileri sürüyor. (...) Marx'ın düşüncelerinin anlaşılması, şimdi her zamankinden daha önemli."
Bu bağlamda, kitabın dikkat çeken altbölümlerinden bazılarıysa şöyle:
- Çalışma Gereksinimi
- Boş Zamanın Rolü
- Yabancılaşma ve İktisadi Gelişme
- Analitik Marksizm ve Ahlak
- Ahlaksal Değerler ve İnsan Doğası
Kitap, çalışma ve boş zaman anlayışı üzerine yaptığı çalışmalarla Fransa'nın post-Marksizm alanında tanınmış düşünürleri arasında yer alan ve yakın bir tarihte kaybettiğimiz A. Gorz'un "çalışma ve özgürleşme" konusundaki bazı düşüncelerinin ele alındığı, değerlendirildiği ve eleştirildiği kısa bir "ek"le son buluyor.
Ayrıca, yazarın dikkat çektiği gibi, birçok bölümün daha önce ayrı makaleler olarak yazılmış olması nedeniyle, kitapta yer alan pek çok bölümün birbirlerinden bağımsız olarak okunabileceğini belirtelim.
Kitabın, nitelikli bir kaynakça ve bir "İsim Dizini" içerdiğini de hatırlatalım.
Özetle, "Marksizm ve İnsan Doğası", insanın "doğası"na ilişkin tartışmalara derinlik kazandırabilecek, nitelikli bir eser.
Marksizm ve İnsan Doğası, Sean Sayers, Yordam Kitap, 2009, 263 sf. (ECG/TK)