Dört günlük bir çalışma haftası fikri, ABD, İspanya, İngiltere, Belçika, İzlanda, Japonya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Avustralya gibi ekonomilerde güç kazanıyor.
Çünkü çalışmalar daha kısa çalışma saatlerinin daha düşük tükenmişliğe yol açtığını ve üretkenliğe zarar vermeden çalışanların elde tutulmasını arttığını bildiriyor.
Ancak Güney Kore bu durumun tam tersi yönde ilerliyor. Yaklaşık 52 milyonluk bu Asya ülkesi, çalışanların daha uzun saatler çalışmasına izin vermeyi öneriyor ve değişikliğin hane halklarını bir aile kurmaya teşvik edeceğini savunuyor.
Bunun için Güney Kore hükümeti ilk olarak geçtiğimiz yıl Aralık ayında tanıtılan iş gücü reformu teklifini geçtiğimiz Pazartesi günü resmi olarak duyurdu. Haftalık çalışma saati sınırını 52 saatten 69 saate çıkartılması için çalışma başlatıldığını açıkladı. Ülkenin cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol de buna destek verdi.
2018'de kabul edilen yasaya göre, Güney Koreli işçiler haftada en fazla 52 saat çalışabiliyor ve standart 40 saatlik bir çalışma haftasını ek 12 saatlik fazla mesai ile birleştiriyor. Sınırı ihlal eden işverenler para cezası veya hapis cezasıyla cezalandırılıyor.
Güney Kore hükümeti, yeni programın daha fazla esnekliğe izin verdiğini savunuyor ve işçilerin genel olarak daha az saat çalışabileceğini ifade ediyor.
Güney Kore Çalışma Bakanlığıysa, “Çalışanların daha uzun saatler mesai yapabilmesi, sonrasında daha fazla izin kullanabilmelerine olanak sağlayacak” diyerek savunuyor.
Perşembe günü, Güney Kore Çalışma Bakanlığı çalışma saatlerinin uzatılmasının, çalışan annelerin yararına olacağını iddia etti. Ayrıca ülkenin azalmakta olan doğurganlık oranını desteklemenin bir yolu olarak yeni yasayı savundu. Zira Güney Kore, kadın başına 0,78’le dünyanın doğurganlık oranı en az ülkesi.
Reformun ülkenin düşen doğum oranlarını artırmaya yardımcı olup olmayacağı sorulan Çalışma Bakanı Lee Jung-sik konuya ilişkin, "Hamilelik ve çocuk yetiştirme dönemlerinde çalışma saatlerinin azaltılmasına yardımcı olacak cesur önlemler alacağız." ifadelerini kullandı.
Bakanlık reform teklifini, birçok kadının kariyeri ve çocuk yetiştirme arasında seçim yapmak zorunda kaldığı bir ülkede daha fazla iş gücü esnekliği getirme ve iş-yaşam dengesini iyileştirme çabalarının bir parçası olarak sunuyor.
İşverenden destek, sendikalardan tepki
Koreli iş grupları planı memnuniyetle karşılarken, sendikalar ve kadın grupları yasayı eleştirdi.
Kore Birleşmiş Kadın Dernekleri yaptığı açıklamada, "Erkekler uzun saatler çalışacak ve çocukların bakım sorumluluklarından muaf tutulacaklar. Kadınlar ise tüm bakım işlerini yapmak zorunda kalacak" dedi.
Yasa tasarısı özellikle sendikalardan yoğun tepki aldı. Kore Sendikalar Konfederasyonu yaptığı açıklamada, "Arka arkaya 5 gün boyunca sabah 9'dan gece yarısına kadar çalışmayı yasal hale getirecek" dedi ve hükümeti "işçilerin sağlığı ve dinlenmesini hiç dikkate almamakla" suçladı.
Parlamentoda çoğunluğa sahip ana muhalefetteki Demokrat Parti'nin lideri Lee Jae-myung ise partisinin mecliste tasarıyı reddeceğini bildirdi.
OECD verilerine göre en fazla çalışan 4. ülke
Koreli çalışanların yalnızca yüzde 40'ı 2020'de yıllık izinlerinin tamamını kullandı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü verilerine göre, ortalama bir Koreli çalışan 2020'de toplam 1.908 saat çalıştı; bu, dördüncü en yüksek toplam ve küresel ortalamanın yaklaşık 240 saat üzerinde.
Koreli işçilerin yalnızca yüzde 14'ü bir işçi sendikasına üye, bu da onların daha esnek saatler için müzakere etme yeteneklerini muhtemelen sınırlıyor.
TIKLAYIN - Uzun çalışma saatleri öldürüyor
Dört günlük çalışma haftası
Her geçen gün daha fazla ülke, aynı üretkenlik seviyelerini koruyarak çalışma saatlerini azaltmanın mümkün olduğunu keşfediyor. Haftada 4 gün mesai süresini uygulayan şirketlerin sayıları artıyor.
Dünyada İspanya, Belçika, İzlanda, Birleşik Krallık, Hollanda, İsveç, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Japonya, Birleşik Arap Emirlikleri, Kanada, ABD ve Avustralya gibi ülkelerde uygulanıyor.
Sistem çoğu ülkede zorunlu değil, şirketlerin bir tercihi. Ancak yine de Belçika gibi bunu yasalara entegre eden ülkeler de yok değil.
Birleşik Krallık'ta da 2 bin 900 çalışanı kapsayan bir tür bir pilot program, verimlilikte herhangi bir kayıp olmadan çalışan sağlığı ve elde tutulmasında önemli gelişmeler bildirdi.
Normal saatlerinin sadece yüzde 80'inde çalışan çalışanlara tam ücret teklif edilen altı aylık pilot program, hastalık günlerinde yüzde 65'lik bir düşüş ve bir çalışanın işten ayrılma ihtimalinde yüzde 57'lik bir düşüş bildirdi.
Programa katılan şirketlerin neredeyse tamamı, şimdilik dört günlük bir çalışma haftası ile devam edeceklerini söyledi.
(HA)