Saadet Partisi (SP) ile görüşmelerinin sürdüğünü belirten Peköz, "SP önceliklerimiz arasında yer almıyor" dedi, SP Genel Başkanı Recai Kutan'ın "HADEP ile ittifak yok" açıklamasının siyasi partilerin ittifak yapmasını engelleyen yasal engellerden kaynaklandığını ileri sürdü.
İşsizlik ve adaletsizliğe karşı demokratikleşme
Özgür Radyo'nun sorularını yanıtlayan Peköz, seçim stratejilerini "Türkiye'nin demokratikleştirilmesi üzerine kurduklarını" belirtti. İşsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik gibi sorunların çözümü için demokratikleşmenin şart olduğunu belirten Peköz, HADEP'in emekten yana siyaseti nasıl algıladığını" şöyle açıkladı:
"Emekten yana siyaset dediğimizde de, Türkiye'nin ana sorununun demokratikleşme olduğu düşüncesindeyiz. Yani demokratik olmayan bir ülkede emeğin hakkını alması söz konusu olamaz. Hakkını alamamış toplumun bireyleri ve grupları arasında uçurumların bulunduğu bir yerde de bir demokratikleşmenin mümkün olmadığını, bunun ikisinin birbirine bağlı olduğunu düşünüyoruz."
İttifakın ötesinde birlik arayışı
2000 yılının Kasım ayında gerçekleştirdikleri kongrenin ardından ittifakın da ötesinde birlik ihtiyacına vurgu yaptıklarını söyleyen HADEP Genel Başkan Yardımcısı Peköz, "Sol, sosyal demokrat, demokrat ve yurtseverlerin katılabileceği bir birliğin olması gerektiğini düşündük. Çünkü ayrıntılarda farklılıklar olsa bile ana ilkelerde ciddi paralellikler var" dedi.
Görüşmelerden olumlu sonuç alamadıklarını kaydeden Peköz, seçim ittifakına ilişkin olarak partilerinin yaklaşımını şu şekilde özetledi:
* İttifakı iki şekilde biz algılıyoruz. Birincisinde sadece sandıkta işbirliği yapmayı algılıyoruz. Diğerinde ise, seçim öncesi söylemler düzeyinde, seçim sonrası uygulamalar düzeyinde bir beraberliği önümüze hedef olarak koyuyoruz.
* Saydığımız çevrelerle ittifakın bizim önceliğimiz olduğunu her zaman söyledik, bugün de söylüyoruz, yarın da söyleyeceğiz. Belirli konular alınır, neyin üzerinde durulmak isteniyorsa bunlar ortak program haline dönüştürülür. Seçim süresince bunlar işlenebilir. Bu şekilde girilecek bir seçimde sonuç alınacağını düşünüyoruz.
* Bu gerçekleşmezse sadece ve sadece hiçbir birlikteliğimiz olmayan, hiçbir paralelliğimiz olmayan herhangi bir grup ya da gruplarla sandıkta oyların birleştirilmesi, önümüze koyan engellerin aşılması için bir sandık birliği yoluna gidilecek. Bu şu anlama gelir; 3 Kasım akşamı saat 12.00'den sonra herkesin evine gideceği bir sandık işbirliği. Bunun adına ittifak demek bile mümkün değil.
Sandık işbirliği
HADEP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Peköz, "sandık işbirliği" için görüşmelerin sürdüğünü belirterek, "Kesinleşmiş bir şey yok. Önceliğimizi korumaya devam ediyoruz" dedi.
Bir zorunluluk sonucu SP
SP ile görüşmelerin sürdüğünü belirten Peköz, "Bir zorunluluk sonucu böyle bir şey gerçekleşebilir. Önümüzdeki engeli aşmak için, hedeflediğimiz ittifaka ulaşmamız halinde böyle bir şeye başvurulabilir. Onlarla görüşmelerimiz sürüyor. Ama netleşmiş bir şey yok" diye konuştu.
Peköz, SP Genel Başkanı Kutan'ın HADEP ile ittifak yok şeklindeki açıklamasını şöyle değerlendirdi:
* Türkiye'de yasal düzenlemeler nedeniyle yasal ittifak yapmak mümkün değil. Dolayısıyla iki partinin resmi anlamda ittifak yapması söz konusu değil. Recai Kutan'ın "HADEP ile ittifak yapmıyoruz" gibi söylemi, bu nedenle doğrudur.
* Böyle bir şey olursa, bir ya da birden fazla partiden üyeler, istifa ederler, diğer partinin listesinden seçime girerler. Bir nevi kanuna karşı hile anlamına gelebilir. Değil ise yasal olarak gidip "ben şu partiyim, siz de şu partisiniz, hadi birlikte seçime girelim, oylarımızda beraber sayılsın, aynı miting alanlarını birlikte kullanalım", deme şansınız yok. Bunu bu şekilde değerlendirmek lazım.
* Bunun ötesinde ben yeniden vurgulamak istiyorum, önceliğimiz Saadet Partisi değil. Bunu onlar da biliyor. Onların önceliği de biz değiliz. Eğer böyle şey gerçekleşirse, koşulların zorlaması sonucu gerçekleşecek."
Peköz, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Zaman çok gecikmiş olmasına rağmen, her şey tamamen bitmiş değil. Biraz önce sözünü ettiğimiz sol çevreler, sosyalist partiler, demokrat partiler, yurtsever partiler, kuruluşlar, kişiler ve emek alanında mücadele eden meslek örgütlerinin hala birkaç günü var. Bir an önce bu konuyu bir araya gelip görüşmeli ve sonlandırmalı. Bir birliğin ilk adımları atılabilir ise önümüzdeki döneme çok ciddi katkılarının olabileceğini düşünüyoruz." (BB)