Ne var ki; Basın Kanunu ve 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni Türk Ceza Kanunu'yla (TCK) adliye haberlerine gelen kısıtlamalar, 2004'ün en önemli gelişmesi olarak kayda geçen yeni Basın Kanunu'nun getirdiği "haklar"a gölge düşürüyor.
2004'te üç ayrı Üç Aylık Medya Gözlem Raporu yayımlanan "Medya Özgürlüğü ve Bağımsız Gazetecilik İzleme ve Haber Ağı" (BİA²) projesi Medya Gözlem Masası, 2004 yıllık raporunda yeni TCK'nın basın özgürlüğüne yönelik engelleri çeşitlendirerek yaygınlaştırmasından kaygı duyuyor.
Yine her iki yasanın farklı, farklı alanlarda getirdiği ağır para cezaları, özellikle zaten sınırlı imkanlarla yaşamaya çalışan yerel medya için kapanmaya kadar gidebilecek bir tehdit olarak karşımıza çıktı.
Asker RTÜK'de yok, mahkemede var
2004'ün yasal düzenlemeler açısından önemli gelişmelerinden biri de Radyo Televizyon Üst Kurulu'ndaki (RTÜK) "asker etkisi"nin kalkması idi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği'nin RTÜK'e üye önerme yetkisini iptal eden yasayı onayladı, böylece kuruldaki üye sayısı 9'dan 8'e indi.
Yasal etki azalsa da, bir askeri savcı, "astlık-üstlük münasebetlerini zedelemek" ile suçlanan yazar Abdurrahman Dilipak'ın sivil mahkemeye gönderilmek istenen davasını temyiz edebiliyor.
AB'ye rağmen...
Türkiye'ye Avrupa Birliği üyeliği yolunda müzakere tarihi verildiği yıl, gazetecilere dava, dayak, gözaltı sürüyor, suçlular cezasız kalıyor. Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), radyo ve televizyon yayınlarını durdurmaya devam ediyor.
32 sayfalık rapor, 115 davayı ve 222 gazetecinin durumunu, "saldırı ve tehdit", "gözaltı ve tutuklamalar", "dava ve girişimler", "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi", "RTÜK uygulamaları", "düzenleme ve hak aramalar" ve "Sansüre tepkiler" başlıklarıyla ele alıyor.
RTÜK Kürtçe yayın için başvuru bekliyor
Ulusal özel ve kamu yayın kuruluşlarına "Türkçe dışında dil ve lehçelerde yayın" yapabilmeyi sağlayan Yönetmelikten bir yıl sonra yerel ve bölgesel medya bu dillerde halen yayın yapamıyorlar: Diyarbakır'dan "Söz TV", "Gün TV" ve Batman "Çağrı FM" izin bekliyor.
Boşnakça, Kırmançi, Zaza, Arapça ve Çerkezce dillerinde TRT radyo ve televizyonlarında 7 Haziranda başlayan yayınlar sürmekle birlikte Lazca yayın yapılması talebi henüz sonuca bağlanmadı.
Reklam paylarından kuruş aktarmayı aksatan kuruluşların yayınları kesilirken, RTÜK'ün, 1994'te kurulurken asli görevi olarak belirlenen Frekans Tahsisleri hala gerçekleştirilemedi.
Anayasa Mahkemesi, 4756 sayılı Radyo ve televizyonların Kuruluş ve yayınları hakkındaki kanunun "RTÜK üyelerinin seçiminde Meclisteki siyasi parti gruplarına kontenjan" tanıyan düzenlemeyle "yıllık ortalama izlenme ve dinlenme oranı yüzde 20'yi geçen bir televizyon ve radyo kuruluşunda sermaye payı yüzde 50'yi geçemez," düzenlemesini Anayasaya aykırı buldu. Hükümetten ilgili düzenlemelere dair değişiklik bekleniyor.
Basına 38 ceza davası, 1 trilyondan fazla tazminat
115 davanın ele alındığı BİA² Raporu'na göre, Türk Ceza Kanunu'ndan (TCK) 38; Basın Kanunu'ndan 20, Terörle Mücadele Yasası'ndan 7 işlem yapıldı.
TCK'nın 159. maddesi uyarınca görülen 13 davadan 3'ü; TCK'nın 312/2. maddesinden açılan 8 davadan 2'si ceza ile, 1'i beraatla bitti.
Yıl içerisinde 9'u yerel 11 gazeteye toplam 1 trilyon 307 milyar 156 milyonluk (1 milyon 307 bin 156 Yeni Türk Lirası) tazminat işlemi yapan mahkemeler, bir trilyonluk ceza kesti. 352 milyar 156 milyon liralık tazminat işlemi yapılan yerel medyaya 31 milyarlık ceza kesildi. Mahkemeler, 1 trilyonluk ceza verdi.
Gazeteci Mehmet Ali Birand'a CNN Türk televizyonundaki "32. Gün" programında Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla yaptığı röportaj nedeniyle "Kongra-Gel örgütüne yardım" iddiasıyla; "Sabah" gazetesi yazarı Savaş Ay'a "Yargıyı tahkir" davası açıldı.
Gözaltı, dayak, tehdit sürüyor, cezasız kalıyor
"Hürriyet" gazetesi muhabiri Sebati Karakurt, Kandil Dağı'nda Kongra-Gel örgüt yöneticileriyle röportaj yaptığı için 15 Ekim'de evinden gözaltına alındı, bir gün sonra Savcılıktan serbest bırakıldı. 2004'te, buna benzer 53 gözaltı yaşandı.
Raporun ortaya koyduğu bir başka gerçek de, saldırıya uğrayan, gözaltına alınan ve tehdit edilen gazetecilerin polis, jandarma ve diğer kolluk güçlerine açtıkları davalarda yol alınmaması oldu. Diyarbakır'da dokuz gazetecinin, 28 Mart Seçimleri'ni izlerken sivil polislerce dövülmesi, bir kısmının hastanelik edilmesi ile ilgili şikayet, ne adli ne de idari olarak sonuç verdi.
2004'te toplumsal eylemleri izleyen 20 gazeteci ile halka haber ulaştıran 2 yayın kuruluşu saldırıya uğradı. Özgür Yurttaş Hareketi eylemini izleyen "Mersin" gazetesi muhabiri Hakkı Çat, ertesi gün İstanbul'da KESK eylemini izleyen "Cumhuriyet" gazetesinden Gökçe Uygun ile Ankara'da Ezilenlerin Sosyalist Platformu eylemini takip eden "Günlük Evrensel" gazetesi muhabiri Sultan Özer, polisin saldırısına uğradı.
Yıl içerisinde 2 medya kuruluşu ile 7 gazeteci, milletvekili yakınları, polis veya özel çevrelerden tehditler aldı. Yeni Alanya gazetesinin bağlı olduğu Dim Medya Center binası kimliği belirlenemeyen kişilerce tarandı.
2004'te 15 haberci cezaevine gönderildi. Geçmiş yıllardan cezaevinde bulunan 3 gazeteciyle birlikte toplam 8 gazeteci tahliye oldu.
10 gazeteciden Memik Horuz "İşçi Köylü" gazetesi Yayın Yönetmeni , Yaşar Çamyar "Alınterimiz" gazetesi eski yazı işleri müdürü olarak cezaevinde bulunurken, kalan 8 gazetecinin "örgüt üyeliği" ya da "yardım yataklık" iddiasıyla yargılanmaları tutuklu olarak sürüyor.
Yerel medyaya "Kürtçe" cezaları bitmedi
Nisan-Mayıs-Haziran dönemi dışında RTÜK, "bölücülük" ve "kin ve düşmanlığa tahrik" gerekçeleriyle 12 yerel medya kuruluşuna toplam 360 gün yayın durdurma cezası verdi. "bölücülük" iddiasıyla 4'ü yerel 6 yayın kuruluşundan; düşmanlığa tahrik"ten de 13'ü yerel 14 medya kuruluşundan savunma istendi.
Kürtçe yayın ve Kürtçe müziğin, yayın durdurma cezasına gerekçe yapılmasına devam edildi : Diyarbakır "Gün TV", "Yerel Yönetimleri Tartışıyor" sempozyumunda yapılan Kürtçe konuşmaların naklen yayını ve Kürtçe şarkı; "Can TV" ise yine Kürtçe müzik nedeniyle cezalandırıldı.
360 gün yayın durdurma, 44 program durdurma, 242 uyarı
Ayrıca, 3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluşları ve Yayınları Hakkında Kanunu'nun 4. maddesinde sıralanan yayın ilkelerine aykırı yayın yaptıkları gerekçesiyle 37 yayın kuruluşuna toplam 44 kez program durdurma, yerel ve ulusal medyaya 242 kez uyarı cezası verildi ve 69 kez savunma istendi.
Yayınlarının "çocukları olumsuz etkilediği" iddia edilen 15 ulusal televizyona 16 kez program durdurma; 5'i yerel toplam 48 medya kuruluşu uyarı cezası verildi ve 27 ulusal televizyondan da savunma istendi.
Türkiye AİHM'de üç davadan mahkum oldu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), yazı, kitap veya konuşmalar nedeniyle mahkum olan Cemil Elden, Zübeyir Özkaya, Medeni Ayhan, Zeynel Baran, Mehmet Hatip Dicle, Özkan Kalın, Eşref Odabaşı, Recep Maraşlı, Veysi Varlı, Hüseyin Bora, Mehmet Tekin, Sadık Yaşar, Hanifi Yıldırım, Zülküf Aydın, Ertuğrul Kürkçü ve Ragıp Zarakolu'nun açtığı davalarda Türkiye'yi ifade özgürlüğünü ihlalden mahkum etti. Haluk Gerger'in açtığı dava dostane çözümle biti.
AİHM, gazete dağıtımcısı İrfan Ağdaş'ın öldürülmesi ile ilgili başvuruda 15.000 Euro ceza verdi. Edremit'te yayımlanan "Körfezin Sesi" gazetesi yayın yönetmeni Doğan Doğan "uzun gözaltı", gazeteci Sinan Kara'nın ise tutuklanması ile ilgili başvuru AİHM'de değerlendiriliyor. (EÖ/BA)