Okuldan Haber Odasına (OHO) programının dördüncü günü, 16 yıldır yayın yapan Yön Radyo ziyaretiyle başladı. Radyo binasında geziyle başlayan programda Yön Radyo genel yayın yönetmeni Erdal Emre genel işleyişi anlatırken, teknik sorumlu Ayhan Marşoğlu kayıt sürecinden ve dağıtımdan bahsetti.
Sermayesi Ses Olan Habercilik
Erdal Emre'nin "Sermayesi ses olan habercilik" olarak tanımladığı radyoculuk için içeriğin yanı sıra tekniğin iyi kurulmasının önemi vurgulandı. Teknoloji alanındaki gelişmelerle radyoculuğun da evrildiğinden bahseden Emre, bunun için Yön World, Yön Alaturka, Yön Etnik, Yön Rock, Yön Kampüs, Yön Anatolia ve Yön Türkü gibi dinleyicinin de katılımını mümkün kılan interaktif internet yayıncılığına yöneldiklerinden bahsetti.
Dış yayınlar bölümünden de bahsedilen ziyarette, Çin Uluslararası Radyosu'nun ve Rusya'nın Sesi'nin yayınlarına yer verdiklerini anlatan Emre, yurt dışı kaynaklı radyoculukla ilgili "Türkiye'nin doğusuyla ilgili sessizlik var" ifadelerini kullanırken, bu bölgelerle ilgili de farkındalık yaratmayı hedeflediklerini söyledi. Yön Radyo bu iki ülkenin yanı sıra Latin Amerika'ya da yönelmeyi planlıyor ve Venezuela ve Küba radyoları ile görüşmeler yapıyor.
Genellikle bir "müzik kutusu" haline getirilen radyolar karşısında, Yön Radyo'nun bağımsız haber merkezi örgütlenmesi olan birkaç radyodan biri olduğunu belirten Emre, alternatif medya tanımlamasına karşı çıkıyor: "Biz bu ülkenin müziğini, haberini yayınlıyoruz. O zaman onlar alternatif olsun, biz de ana akım. Bu siyasi dile de yansıyor: Birileri bu ülkenin temeli, birileri rengi."
Sessizlerin Sesi Olmak
Günün ikinci durağı bianet ofisiydi. Proje danışmanı Nadire Mater bianet deneyiminden bahsederken 11 yıl önce yola "sessizlerin sesi olmak" düşüncesiyle ve "ses sizsiniz" diyerek çıktıklarını belirtti. Medya ortamının merkezlerden ve çeperden oluşmasını eleştiren Mater, çepere ses vermeye çalıştıklarını ve gündeme tersten bakarak haber yapmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Türkiye'deki basını genel olarak "basın Türktür, erkektir, militaristtir, dili erildir" sözleriyle eleştiren Mater, hak odaklı haberciliğin bir alanı olarak kadın odaklı habericliğe vurgu yaparken, "kadını hayatın içinden haberin içine katıyoruz" ifadelerini kullandı ve bianet'in özellikle kullanılan dilin değişimi konusunda önemli katkılarının olduğunu ve bunun ana akım medyayı da etkilediğini düşündüğünü belirtti.
İletişim fakültesi mezunlarının yaşadıkları kafa karışıklıkları ve zorluklardan bahseden Yayın Yönetmeni Şahin Artan, ana akım medyadaki güç ilişkilerine de değindi: "Haberi belirli bir açıdan görmeye kalkarsanız bu uygun bulunmayabilir. Yöneticiniz sizi engellemeye, başka bir şey empoze etmeye çalışabilir. Sanki size bir hap verir ve başta biraz itiraz etseniz de sonunda hapın etkisiyle haberi o açıdan yapmaktan vazgeçebilirsiniz. Ama göreceksiniz ki ana akım medyada da cebi o haplarla dolu, hapları yutmayıp cebine saklamış insanlar var."
Seçilecek yolu gerçeğe sadakatin belirleyeceği belirtilirken, tartışmalar sırasında sansürden ve oto sansürden söz edildi ve oto sansürün kişinin kendi kendini hapsetmesinden gelen sınırsızlığı nedeniyle çok daha tehlikeli olduğu vurgulandı. (HH/BK/ŞA)