Gezi'de polis gaz ve su sıktı, plastik mermiyle ateş etti, yakaladığını yerlerde sürükledi, darp etti; 48 gazeteci bu koşullarda haber peşinde koşarken yaralandı, en az 11 gazeteci de gözaltına alındı.
BİA Medya Gözlem Temmuz-Ağustos-Eylül 2013 döneminde gazetecilere ve medyaya yönelik ihlallerde "Gezi Direnişi"ndeki hükümet politikaları aynen önceki dönemdeki gibi belirleyiciydi.
Haberciler meydanlarda polisin hedefiyken hükümet de bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde medyaya direktifler veriyordu.
Sonuç: Gezi bağlantılı en az on gazeteci, bir akademisyen istifa etmek zorunda kaldı, 11 gazeteci, altı akademisyen işlerinden atıldı. Otosansürün egemen olduğu medya ortamında editoryal bağımsızlık ve okurun haber alma hakkı neredeyse devre dışı kaldı.
Türkiye içinde ve dışında haberciler, gazetecilik ve hak örgütleri, siyasi partiler, hükümetler ve Avrupa Birliği gibi yapılar Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümetini protesto ettiler, uyardılar ve kınadılar, Türkiye'de yaşananlar önceki dönemdeki gibi dünyanın gündeminde olmayı sürdürdü.
Çoğunluk Kürt medyasından
66 gazeteci ve 27 dağıtımcı Ekim ayına cezaevinde girdi. Gazetecilerin 63’ü ve dağıtımcıların tamamı Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında 'örgüt' bağlantılı olarak hapiste bulunuyor.
66 gazeteciden 36’sı ve 27 dağıtımcıdan tümü Kürt medyasından.
Cezalar
Temmuz-Eylül 2013 döneminde 28 gazeteci, yazar, medya çalışanı hakkında mahkemeler TCK'nın "terör"le ilgili maddelerinden ve TMK'dan bir ağırlaştırılmış müebbet ve 329 yıl 2 ay hapis cezası verdi.
Geçen yıl aynı dönemde 72 gazeteci ve 35 dağıtımcı hapisteydi ve mahkemeler biri gazeteci, biri dağıtımcı üç kişiye TMK'dan 20 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası vermişti.
Medya Gözlem’den başlıklar
BİA Medya Gözlem raporunda 'öldürülen gazeteciler', 'hapisteki gazeteciler', 'saldırı, tehdit ve engellemeler', 'soruşturmalar, açılan-süren davalar, kararlar', 'TCK 285-288', 'hakaret, kişilik hakları ve tazminat davaları', ‘muzır kurulu kararları’, ''yasaklamalar, kapatmalar, toplatmalar', 'AİHM', 'RTÜK' ve Gezi Direnişi bölümleri yer alıyor.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın Demokratikleşme Paketi ile ilgili uluslararası camiada Türkiye'de gazetecilerin cezaevinde olduklarına dair tespiti arzu etmediklerini söylemesine rağmen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 30 Eylül’de açıkladığı Demokratikleşme Paketi’nde TMK ve TCK’nın “terör” suçlarını kapsayan maddelerinde hapis gazetecilerle ilgili düzenleme yapılmadı.
Hapis Gazeteciler
Üç ay boyunca gazeteciler hakkında TCK ile TMK birlikte uygulanmak suretiyle soruşturmalar ve tutuklamalar sürdü. Yargılamalarda gazeteci ve dağıtımcı / medya çalışanlarına yönelik gazetecilik yoluyla "silahlı örgüt üyesi olmak", "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" ve / veya "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek, "örgüt kurmak, sevk ve idare etmek" suçlamaları devam etti.
66 gazeteci ve 27 dağıtımcı Temmuz ayına cezaevinde girdi. Gazetecilerin 63’ü ve dağıtımcıların tamamı Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında 'örgüt' bağlantılı olarak hapiste bulunuyor. Geçen yıl aynı dönemde 72 gazeteci ve 35 dağıtımcı Ekim ayına hapiste girmişti.
66 gazeteciden de 36’sı 'Kürdistan Topluluklar Birliği-Türkiye' (KCK), 'PKK' ve 'DYG'; 12’si 'Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi' (DHKP-C); altısı 'Ergenekon'; dördü 'Marksist Leninist Komünist Partisi' (MLKP); biri OdaTV, biri 'Direniş Hareketi', biri ise İBDA-C davalarından hapiste. İki gazetecinin örgütü bilinmiyor. İki gazeteci Gezi Direnişi operasyonları ile bir gazeteci de “casusluk” iddiasıyla hapiste.
66 gazeteciden 24’ü hükümlü, 27’sinin yargılanması sürüyor. 15’i ise 30 Eylül tarihi itibarıyla henüz iddianameleri açıklanmadığı için, ne tür iddialarla tutulduklarını net olarak bilmeden ilk duruşma gününü bekliyor.
Saldırı, tehdit, engellemeler
Bu üç ayda gazetecilere, medya çalışanlarına ve sanatçılara yönelik en az 23 fiili, sözlü, sosyal medya üzerinden yazılı saldırı, engelleme ve tehdit yaşandı. Çeşitli kurumlarca ve kişilerce bir konser, bir konserin bilet satışı ve bir şarkı engellendi.
Geçen yıl aynı dönemde 25 fiili, sözlü, sosyal medya üzerinden yazılı saldırı, engelleme ve tehdit yaşanmıştı.
Soruşturmalar, açılan-süren davalar, kararlar
Üç ayda 28 gazeteci, yazar, medya çalışanı hakkında mahkemeler TCK'nın "terör"le ilgili maddelerinden ve TMK'dan bir ağırlaştırılmış müebbet ve 329 yıl 2 ay hapis cezası verdi.
2012'nin aynı döneminde mahkemeler biri gazeteci, biri dağıtımcı üç kişiye TMK'dan 20 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası vermişti.
Kürt politikacıların davaları
Çeşitli savcılıklarca Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) vekilleri ve bağımsız vekiller hakkında Temmuz-Eylül 2013’te toplam 27 fezleke düzenlendi. Geçen yıl aynı dönemde BDP’nin 29 milletvekilinden 24'ü hakkında toplam 75 fezleke düzenlenmişti.
“Hakaret”ten
Mahkemeler Temmuz-Eylül 2013’te iki gazeteciye toplam 11 ay 20 gün hapis cezası ve 2 bin 100 TL para cezası verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği ve kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle de iki gazeteciye toplam 11 ay 20 gün hapis ve 5 bin TL para cezası verildi.
Geçen yıl aynı dönemde üçü gazeteci altı kişiye 5 yıl 5 ay 4 gün hapis 26 bin TL para cezası verilmişti.
Kapatmalar, toplatmalar!
Üç ayda altı internet sitesi, bir kartpostal, bir klip, altı film, bir dernek ismi sansürlendi. Yedi gazete, üç TV’ye akreditasyon yasağı uygulandı. Çeşitli kurumlarca bir kitabın yayımlanması, bir filmin çekilmesi, bir gazetenin dağıtılması yasaklandı, bir proje reddedildi. Bir gazeteciye ziyaret yasağı getirildi, cezaevindeki gazetecilere tutuklu gazetecilerle ilgili rapor verilmedi. Facebook tarafından Kürt politikacıların sayfaları ve beş internet sayfası kapatıldı.
Geçen yıl aynı dönemde iki gazete ve iki dergiye el konuldu, TV kanallarında iki film, bir şarkı, bir tablo ve bir yarışmacı sansürlendi, bir filmin gösterimi engellendi. Müslümanların Masumiyeti filmi internette yasaklandı, yedi gazete AKP'nin Olağan Kongresi'ne giriş izni alamadı. Dönem boyunca MEB Eğitim-Sen sitesine girişi yasakladı, bir fotoğrafçının eserleri sakıncalı bulundu. Cezaevindeki mahkûmlara iki gazete, üç dergi ve bir kitabın verilmesi sakıncalı bulundu, bir TV kanalı izlettirilmedi. Cezaevindeki bir gazeteciye iletişim yasağı verildi. Halil Savda'nın Barış Yürüyüşü 28 Eylül'de Osmaniye girişinde durduruldu.
AİHM
2013’ün üçüncü çeyreğinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesini yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) 2002-2012 döneminde Türkiye aleyhine toplam 50 bin 249 başvuru yapıldığını, Mayıs 2004’ten 2012’nin ilk iki ayına kadar toplamda 180 milyon 941 bin lira tazminata hükmedildiğini açıkladı.
Geçen yıl aynı dönemde AİHM Türkiye'yi vicdani retçi Mehmet Tarhan'a ve Eğitim-Sen'e 'düşünce, vicdan ve din özgürlüğü'ne ilişkin 9. ve 'ifade özgürlüğü'ne ilişkin 10. maddeleri ihlalden 17 bin 911 euro (42.037 TL) ödemeye mahkûm etmişti.
RTÜK
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Temmuz-Eylül 2013 döneminde TV kuruluşlarına 79 uyarı, 448 para cezası; radyo kuruluşlarına 75 uyarı, 48 para cezası verdi. Geçen yıl aynı dönemde TV kuruluşlarına 18 uyarı, 34 para cezası ve GÜN TV'ye 'terörü övme'den bir program durdurma, radyolara ise 47 uyarı ve beş para cezası vermişti. (EG)