"Haber fotoğrafçılığı, yaşayan bir organizmadır"

Atölye BİA’nın 2020 Güz Dönemi Programı Temel Gazetecilik Atölyesi’nde bugün "Editör Masası" ve fotoğrafçı Özcan Yurdalan’ın "Haber Fotoğrafçılığı" atölyesi gerçekleştirildi.

Birer gün arayla 30 Kasım'a kadar sürecek atölyeye, farklı ülke, şehir ve üniversitelerden 12 kişi katıldı. Güz Dönemi Programı Aralık ayında da gerçekleşecek.

TIKLAYIN - Atölye BİA Güz Dönemi Programı'na başvurular devam ediyor

Haber görüşmeleri

Temel Gazetecilik Atölyesi süresince katılımcıların hazırlayacakları özel haberler, bugünkü “Editör Masası” oturumunda konuşuldu. Hazırlanacak özel haberlerin oluşturulma süreçleri değerlendirildi.

Katılımcıların haber oluşturma süreçlerinin kolaylaştırıcılığını ise gazeteci Ahmet Tulgar, Esra Açıkgöz ve Bahadır Özgür yapıyor.

“Fotoğraf, haberin süsüdür”

Haber oluşturma süreçlerinin değerlendirilmesinden sonra, fotoğrafçı Özcan Yurdalan, “Haber Fotoğrafçılığı Atölyesi” gerçekleştirdi. Oturuma “Fotoğraf, görüntüyle haber iletme aracıdır” diyerek başlayan Yurdalan, haber fotoğrafçılığı kavramına değindi.

*Özcan Yurdalan

"Fotoğraf, haberin süsüdür, yan destekleyicisidir. Fakat aslında fotoğraf başlı başına bir mecradır.”

"Günümüzde foto muhabirler görsel haberci oldu. Çünkü işin içine hareketli görüntü girdi ve bu ses ve metinle birleşti.

Bir anka kuşu hikayesi anlatacağını söyleyen Yurdalan, basın fotoğrafçılığının geçmişini şöyle anlattı:

“Görüntülerle haber iletme çok eskiye dayanır”

"Haber fotoğrafçılığı, yaşayan bir organizma. Çünkü her ne kadar fotoğraf tekniği çok yeni bir buluş olmasına rağmen, görüntülerle haber iletme yöntemi aslında çok eskidir.

"Haber alma hakkı, anadilinde eğitim almak kadar önemli bir haktır. Bunun da birçok yöntemi vardır. Bu yöntemlerden biri olan görüntülerle haber alma yöntemi de çok eskiye dayanıyor.

"Mağaralarda keşfedilen ve görülen resimler, o dönemde insanların nasıl yaşadığına dair bizlere bir haber veriyor. Bu yüzden çok eskiye dayanır diyoruz.

"Daha sonra fotoğraf ortaya çıkınca gözün tanıklığını doğrudan kaydedebilen yeni bir araç devreye giriyor. Fotoğraf teknik bir kayıttır. Aynı zamanda fotoğraf bir güzel sanatlar alanıdır. Fotoğrafın esas işlevi de ne güzel sanatlar nesnesi olarak hayatımızdaki yeridir ne de teknik kayıt işlevidir. Fotoğrafın esas işlevi bilgi, tanıklık ve haber iletme aracı olarak bir fikir ürünü olmasıdır."

İlk basın ve savaş fotoğrafçısı Roger Fenton

Tarihteki ilk haber fotoğrafından ve fotoğrafçısından bahseden Yurdalan, şöyle devam etti:

"Tarihteki ilk haber fotoğrafı 1843 yılında çekildi. Çin ve Fransa arasında yapılan Barış Antlaşması fotoğraflanmıştır. Ancak basın fotoğrafçılığı 1853-1856 Kırım Savaşı’nda başlar. İlk basın fotoğrafçısı da aynı zamanda ilk savaş fotoğrafçısıdır. O kişi de Roger Fenton’dur. Kraliçe’nin izniyle savaşı fotoğraflıyor. Tam olarak basın fotoğrafçılığı da burada başlıyor.

"Basında ilk fotoğraf ise 1880’dedir. Fotoğrafçılar iç savaş bitiminden sonra fotoğrafın toplumsal değişimin bir aracı olarak kullanılabileceğini fark ediyorlar. Dolayısıyla daha sonra görünür olmayan alanda fotoğraf çekmeye başlıyorlar.

*Atölye oturumu

"1893’ten sonra illüstrasyon fotoğraflar yayınlanmaya başlıyor. Çizimlerin yerini fotoğraflar alıyor. Türkiye’de de Servet-I Fünun’da kullanılmaya başlandı.

"Fotoğrafçılar, fotoğrafların olan biteni kaydetme gücüne odaklandılar."

Belgesel fotoğraf, görsel hikaye

"Fotoröportaj, bir hikayeyi arka dolayımlarıyla, görünmeyen yanlarıyla anlatan fotoğraf serileridir" diyen Yurdalan, görsel habercilikte, artık fotoğrafçıların kimisinin fotoröportaj yaptığını, kimisinin de görsel hikayeler ve fotoğrafik denemeler yaptığını söyledi ve görsel hikayeciliğin özelliklerini, fotoröportajın üretim aşamalarını anlattı:

* Konu seçmek

* Seçilen konuyu araştırmak, gözlem yapmak, gerekli ilişkileri kurmak

* Çekim yapmak: Doğru mesafe, an ve açı

* Editlemek: Fotoğrafları seçmek ve sıralamak

Yurdalan, Türkiye ve dünyadaki ünlü fotoğrafçılara ve fotoğraf ajanslarına da değindi.

(SO)

Özcan Yurdalan kimdir?

1955 Yılında Adana'da doğdu. 1977 yılında AFSAD (Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği) kurucuları arasında yer aldı. 1980'e kadar eşitli gazetelerde, dergilerde ve DİSK-Genel İş Sendikası Foto Film Merkezi'nde çalıştı. 1999 yılında çocuklarla fotoğraf atölyelerini başlatan ve metodolojisini oluşturan grubun içindeydi. 2000 yılında Fotoğraf Vakfı, 2005 yılında Nar Fotoğraf Ajansı kurucuları arasında yer aldı. Yayınlanmış sekiz seyahatnamesi, bir seyahat denemeleri kitabı, bir belgesel fotoğraf ve fotoröportaj metodolojisi kitabı, bir de "gezi isyanı" sürecini izleyen fotoğrafçıların deneyimlerini içeren kitabı bulunuyor. Çeşitli kentlerde belgesel fotoğraf seminerleri sürdürüyor, çocuklarla fotoğraf atölyelerine katılıyor, fotoğraf kuramına ilişkin yazılar yazıyor, uzun yolculuklara çıkıyor.

* Atölye BİA haberleri için tıklayın.