İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya G'nin 6 yaşındaki kızı H.K.G.'yi 29 yaşındaki Kadir İ. ile "evliliğe" zorlayarak istismara maruz bırakmasına dair açılan davanın ilk duruşması İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Saat 10.00'da başlaması gereken duruşma, salonunun küçük olması ve avukatların duruşmaya katılamaması nedeniyle bir saat gecikmeli başladı.
Yaşanan gerilimin ardından mahkeme heyeti, salonun değiştirilmesine ve duruşmanın konfrerans salonunda görülmesine karar verdi.
200'ü aşkın avukat, baro başkanları ve Türkiye Barolar Birliği (TBB), kadın ve çocuk hakları örgütlerinin katıldığı duruşmada, H.K. G.'nin babası sanık Yusuf Ziya G. ve Kadir İ. salonda hazır edildi. Anne Fatma G. ise mazeret bildirerek sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya katılmadı.
SEGBİS kaydı alınmaması kararı
Salonun değişmesinin ardından Mahkeme başkanı, iddianamenin okunmayacağını ve duruşmada SEGBİS kaydı yapılmayacağını belirtti.
Başkan, öncelikle avukatlardan beyanları istedi.
TBB, barolar ve avukatlar, müdahillik talebinden önce iddianamenin okunmasını ve adil yargılanma için SEGBİS'in açılmasını talep ettiler.
Duruşma salonunda SEGBİS’in açılmaması ve iddianamenin okunmaması nedeniyle gerilim yaşandı.
Avukatların, tepkisi üzerine mahkeme SEGBİS açılacağını ve iddianamenin okunacağını belirtti.
Ardından SEGBİS açıldı ve iddianame okunmasına geçilldi.
Avukatlar katılma talebinde bulunuyor
İddianamenin okunmasının ardından avukatların, baroların ve kurumların davaya katılma talepleri alınıyor.
Adana Barosu yönetim kurulu üyesi avukat, duruşma başlamadan önce yaşanan sürece dikkat çekti. Avukatların duruşma salonunun dışında beklerken, katılma taleplerinin alınmaya çalışıldığını söyledi.
Mahkemenin, SEGBİS'i açmama ve iddianameyi okunmama kararlarının da adil yargılanma açısından sorun olduğunu belirtti. Avukat, "Eğer bu davayı hukuk kurullarına uygun şekilde götüremeyeceksiniz, duruşmadan el çekin."
İstanbul Baro Balkanı Filiz Saraç da bakanlığın 'davanın gizli görülmesi' talebini hatırlattı ve "Bizler davanın kapalı görüleceği ve davaya katılamayacağımıza dair kaygı taşıyoruz" dedi.
"Kapalılık kararı getirilmemeli"
TBB Başkan Yardımcısı Sibel Suiçmez ise; "Az önce okuduğunuz iddianamede sanık Kadir İ. Bir yerde 'istismarla ilgili hukukla ne ilgisi var' diyor. Onlar hukukla ne alakası var diyebilir ancak sizler ve bu salonun büyük çoğunluğu 'hukukla ne ilgisi var diyemez', sabah saatlerinden beridir burada hukuka aykırı durumlar yaşanıyor" dedi.
Suçiçmez, davanın tarihsel ve toplumsal bir dava olduğunu vurguladı: "Bu sadece bir kadın ve çocuğu değil, binlerce kadının ve çocuğun çığlığı olacak bir dava. Bu nedenle davaya katılma taleplerimizin kabul edilmesini talep ediyorum.
"Ayrıca herhangi bir nedenle duruşmaya kapalılık kararı getirilmemesi gerekiyor, bu dava kapalı görmeyi şöyle bırakalım aksine toplumu ilgilendirdiği için bu nedenle kamuya açık şekilde yapılması gerekir."
"Bakan küçücük çocukları tarikatlara taşıyor"
Antalya Barosundan Serap Ertuğrul, tarikatlarda yaşananlara değindi ve şunları söyledi: "Bugüne kadara tarikatlarda yaşanan olaylarda iktidar sessiz kaldı. Sadece sessiz kalmakla kalmadı akladı. Bugün burada yine bir tarikatta yaşanan istismar üzerine buradayız. H.K. istismarı yaşarken yanında aile bakanlığı, içişleri, adalet bakanı yoktu.
"Fakat Aile Bakanlığı bugün davaya katılma talebinde bulunuyor. Ama aynı Bakanlık dün bir açıklama yapıyor ve 4-6 yaş çocuklarını Kuran kurslarına kaydedecek ailelere yardım edileceğini söylüyor. Tarikatlara çocukları taşıyan Bakanlık, bugün davaya katılma talebinde bulunuyor."
Kerestecioğlu: Diğer çocuklara ne oldu?
HDP Milletvekili ve Meclis H.G. K. Araştırma Komisyonu üyesi Filiz Kerestecioğlu, "Cesaretli bir genç kadınla dayanışma için buradayız ama bizler merak ediyoruz. 'Bu vakıftaki başka çocuklara ne oldu, bu dava bu mahkeme aynı zamanda diğer çocuklara sesleniştir, korkma gel anlat demektir'. Bu nedenle sizler buradaki diğer çocuklara cesaret olmak zorundasınız" dedi.
Şahin: Kamu vicdanını zedelemeyin
Kerestecioğlu'nun ardından konuşan H.G. K. Araştırma Komisyonu üyesi ve CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, "Burada olmaktan utanç duyuyorum" dedi ve ekledi: "6 yaşında emzikle, biberonla dolaşan çocuklar biliyorum. Az önce okunan iddianamede sanık, 'böyle olduğunu bilseydim...' diyor. Bunu nasıl bilmez, ağzı süt kokan bir çocuğa dokunulmayacağını nasıl bilmez.
"Kamunun vicdanı için oradasınız, kamunun vicdanını zedelemeyin ve kapalılık kararı vermeyin. Şeffaf olunmasını talep ediyorum. adalet öyle yerini bulsun ki, bu toplumda kimse bunlara cesaret edemesin."
Katılma taleplerinin reddine ...
Avukatların katılma talebinin ardından sanık avukatları Engin Kartal, Bulut Müslüm Gezer taleplerini iletti. Avukatlar, davanın kapalı yapılmasını ve Aile Bakanlığı dışında tüm katılma taleplerinin ise reddedilmesini talep etti.
Ardından savcı mütaa verdi, bakanlığın katılma talebinin kabul edilmesine, diğer kurum ve baroların katılma taleplerin reddedilmesini istedi.
Savcı, davanın ise kapalı görülmesini talep etti.
Beş dakika aranın ardından mahkeme, Aile Bakanlığının katılma talebi dışındaki tüm katılma taleplerinin reddine, duruşmanın ise; CMK 182. madde gereğince kapalı görülmesine oy birliğiyle karar verdi. Mahkeme başkanı duruşma salonun boşaltılmasını istedi, duruşamaya 16.00'da başlanacağını belirtti.
CMK 182 :Genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde, duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına mahkemece karar verilebilir.
Ne olmuştu?
BirGün yazarı Gazeteci Timur Soykan, 3 Aralık'taki "Karanlık dünya bir çocuğu yuttu: Tarikat karanlığında henüz 6 yaşında..." başlıklı yazısında, İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya G.'nin kızı H.K.G.'yi 2002'de altı yaşındayken imam nikahıyla 'evlendirdiğini', kadının çocukluğu boyunca cinsel istismarda bulunduğunu yazmıştı. Yaşananlar, H.K.G.'nin şikayetiyle ortaya çıkmıştı.
Soykan, 7 Aralık'ta BirGün'de yayımlanan "Utancın fotoğrafları" başlıklı yazısında da H.K.G.'nin çocuk yaşta gelinlik giydirildiği ve 'nişan'ına ait dehşet verici fotoğrafları yayımlamıştı.
Sosyal medyada tepki yağan olaya ilişkin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı açıklama yapmış ve davaya müdahil olunduğunu bildirmişti.
Çocuk istismarıyla ilgili geçtiğimiz günlerde kabul edilen iddianamede Kadir İ. hakkında 30 yıldan az olmamak, baba Yusuf Ziya G. ve anne Fatıma G. hakkında da 18 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası istenmişti.
H.K.G'nin avukatı, Kadir İ. ve Yusuf Ziya G.'in tutuklanması talebiyle mahkemeye başvurmuştu.
Kadir İ. ve Yusuf Ziya G. tepkiler üzerine, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla gözaltına alınmışlardı.
Hazırlanan iddianamede ise; "zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı" ve "cinsel saldırı" suçlarından Kadir İ. hakkında 30 yıldan az olmamak, baba Yusuf Ziya G. ve anne Fatma G. hakkında da 18 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.
(RT)