BM planına göre Kuzey Kıbrıs'ın güneyinde yer alan Güzelyurt Rum tarafına iade edilmesi istenen 12 bin 500 nüfuslu bir il.
1974 Kıbrıs Barış harekatından sonra sayıları yaklaşık 10 bin olan Rumlar Güzelyurt'tan ayrılarak Güneye göç etmiş, yerine Baf ve Limasol'dan Türkler yerleştirilmişti.
Tokel: Kabul etmeyeceğiz
BM planının tekrar gündeme getirdiği Güzelyurt'un Ulusal Birlik Partisi (UBP) milletvekili Türkay Tokel, BM planı gereği yerinden edilmesi öngörülen Güzelyurtluların bu karara "karşı çıkacaklarını" söylüyor, "Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş bile onaylarsa kabul etmeyeceğiz, eylemler yapacağız" diyor.
Güzelyurt'un belediye başkanlığı da yapmış olan Tokel, çevre köylerle birlikte 20 bin insanın yerinden edilmesinin söz konusu olduğunu, taleplerinin Güzelyurt için "makul" bir alternatif çözüm bulunması olduğunu anlatıyor:
"Güzelyurt yerine boş alanlar verilsin"
"Güzelyurt'un hemen yanında 30-40 bin Rum nüfusunun gelebileceği boş alanlar var. Toprağın Rumlara verilmesi veya azaltılmasına karşı değiliz ama nüfusun olmadığı bu boş yerlerden sorun giderilebilir."
"Israrla neden Güzelyurt'u istiyorlar anlamıyoruz" diyen Tokel'e göre bu talebin arkasında "art niyet" var:
"Maksatları rahatsızlık yaratmak, zorluk çıkarmak. Aramıza Rumları sokmak istiyorlar ama biz istemiyoruz. Zaten yıllar önce Rumlarla iç içe yaşadık, yine zayıf bir noktamızı yakalayıp zorluk çıkaracaklar."
"Tazminat verilsin"
Güzelyurt sakinleri ise Tokel kadar sert konuşmasa bile bu talebi sıcak karşılamadıklarını belli ediyor. Sorularımızı yanıtlayan Güzelyurtlular Denktaş'ın alacağı karara saygı duyacaklarını söylüyor ancak kendilerine "tazminat garantisi verilmesini" istiyor.
1974'ten beri 28 yıldır Güzelyurt'ta yaşayan Pembe Tarmaç (56), son gelişmeleri "tedirginlikle izlediklerini" söylüyor. Tarmaç'ın eşi 74 harekatında Rumlara esir düşmüş, o yüzden "Rumlarla yaşamak istemiyoruz" diyor. Tarmaç ve eşinin Güzelyurt'ta tapulu bir evleri var, "karar verilirse bırakırız ama güvence verilmeden olmaz" diyor. Denktaş planı kabul ederse ne yaparsınız diye soruyoruz, yanıtı:
"İlla vereceklerse herkes ne yaparsa biz de onu yaparız. Ya Lefkoşa'daki ya da Londra'daki çocuklarımızın yanına gideriz."
"Cephede kazandık, masada kaybedeceğiz"
64 yaşındaki Hasan Sargıner ise, "Bu topraklar kanla alındı, onlar mağlup oldu, biz galip geldik. Şimdi bırakmayız" diyor.
Sargıner gazetecilik yaptığı Türkiye'den ailesi ile birlikte 1975'te gitmiş Güzelyurt'a. "Türkiye medyası bizimle ilgilenmiyor" diye yakınıyor. Ona göre Güzelyurt Rumlara geri verilirse bu durum "cephede kazanan Türklerin masada kaybetmesi anlamına" gelecek.
Sargıner, "Denktaş'ın bizi mağdur edeceğini sanmıyorum" diyor, Kıbrıslı Türklerin uluslararası alanda tanınmasının da faydasız olacağına inanıyor: "Dünya Türkiye'yi tanıyor da ne oluyor. Yine de sömürmüyorlar mı, insanlar çöplükten beslenmiyorlar mı?" (HA/BB)