Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) önünde toplanan öğrenciler, özel güvenlik görevlilerinin tacizine uğrayan kadın öğrenci arkadaşlarını desteklemek için bir basın açıklaması yaptı.
Öğrenciler, kimliğini açıklamak istemeyen Galatasaray Üniversitesi (GSÜ) öğrencisi bir kadın arkadaşlarının YTÜ'ye girerken özel güvenlik görevlileri tarafından kimliğinin yanısıra cep telefonu numarasının da istendiğini ve olayın ardından bir güvenlik görevlisinin bu numarayı arayarak kadın öğrenciyi taciz ettiğini ve numarayı başka kişilere de dağıttığını söyledi.
Olayın basına yansımasının ardından rektörün söz konusu öğrenciyi okula çağırdığını anlatan öğrenciler, rektörün öğrencilerle toplu bir şekilde görüşmeyi kabul etmediğini ve tacize uğrayan öğrenciyle yaptığı görüşmede "Ben seni anladım. Sen o kavgacıların arkadaşısın. Hadi güle güle" diyerek odadan çıkarttığını ifade etti.
Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Bu sözde güvenlik görevlileri kimin güvenliğini sağlıyor? Öğrencilerin olmadığı açık! Yaşanılan olay sonucunda sorunsallaştırması gereken konu tacizin güvenlik söylemiyle meşrulaştırılmasıdır. Okula dışarıdan gelen öğrencilerin telefon numaralarının alınmasının hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Rektörün ve Özel Güvenlik Birimi'nin bu keyfi uygulamalarına izin vermiyoruz!
"Taciz ve şiddeti normalleştiren eril zihniyetin artık hayatlarımıza ve alanlarımıza müdahalesine izin vermiyoruz. Taciz ve tecavüz söz konusu olduğunda kadının beyanı esastır diyoruz."
"Rektörlüğün önceliği öğrenciler olmalı"
Çeşitli üniversitelerden kadınların katıldığı eylemde, öğrenciler hayatın her alanında olduğu gibi kadına tacizin üniversitelerde de yaşandığını söylüyor. Rektörün öğrencilerden değil, güvenlik görevlilerinden yana olmasını eleştiriyor, "özel güvenlik birimleri kimin güvenliğini sağlıyor?" diye soruyorlar.
Gözde Ergin (Galatasaray Üniversitesi, öğrenci): Rektörün tavrı tacizden eksik kalmıyor. Bu normalleşmiş bir durum haline geliyor. O yüzden ses çıkarıyoruz.
Ece Öztan (Yıldız Teknik Üniversitesi, araştırma görevlisi): Bu haber basına yansıdıktan sonra rektörlük internette söz konusu görevlinin okuldan atıldığına yönelik bir duyuru yayınladı. Yani bunun için bile olay basına yansıyana kadar beklediler. Buna ek olarak rektör öğrenciye "sen o kavgacılardansın" diyerek zaten tacize uğramış birini ikinci kez taciz ediyor. Aşağılama ve suçlamayla mağdura yönelen ikinci taciz tipik bir şey. Ben bu eylemin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum, çünkü hem erkek egemen bir okulda kadınların sesini çıkarmasını önemli buluyorum. Hem de böyle olaylar basına yansıdıkça kadınları taciz etmenin onlar için daha zor olacak.
Aslı Türkmen (Yıldız Teknik Üniversitesi, öğrenci): Üniversitelerde taciz olayı ilk değil. Hayatın diğer alanlarında olduğu gibi okullarda da taciz olayları yaşanıyor, hem de sadece güvenlik görevlileri değil taciz edenler. Bu olayda rektör başta üzerini örtmeye çalıştı, sonra güvenliklerden yana tavır aldı. Biz en temelinde okulda özel güvenlik birimi olmasın istiyoruz. Onlar öğrencilerin güvenliğini sağlamıyor, bizlere karşı kendi güvenliklerini sağlıyorlar.
Yağmur Bilmez (mezun): Mevzu tamamen erkek egemenliğiyle ilgili aslında. Ama rektörün önceliği güvenlik birimleri değil, öğrenciler olmalı. Yaşanan olayın ardından üniversite girişinde benden de telefon numarası istediler. Vermeyi reddettiğim için okula giremedim. Ama okula dışarıdan gelen erkek öğrenciler için böyle bir uygulama yok. (ÇT/ŞA)